Her Firavunu Boğmak İçin Bir Deniz Bulunur
" Ve İsrâiloğullarını denizden geçirdik. Hemen ardından Firavun ve ordusu kin ve nefretle onların peşini takip etti. Nihayet boğulacağını anladığında şöyle yakardı. " Ben de, İsrâiloğullarının inandığından başka ilâh olmadığına inandım; artık ben de O'na kayıtsız şartsız teslim olanlardanım. " ( Yûnus sûresi, âyet 90 )
" Ne yani, ancak şimdi mi ( aklın başına geldi)? Oysa ki sen daha önce isyanda ısrarcıydın ve bozgunculuğu iş edinmiş biriydin." ( Yûnus sûresi, âyet 91 )
"Firavun imanı!.." Firavun cibilliyetsizi, iman ve Allah düşmanı kefere; ölümle yüz yüze gelmiş olduğu an, gördü ki, kurtulacak, selamete erecek bir yol kalmamıştır. Ne yapacaktı, ne yapmalıydı Firavun?
Eski Mısır uzmanlarına, tarihçilerine göre bu milattan önce 12 nci yüzyılda yaşamış olan II. Ramses'tir. Ramses'in selefi Tutankhamon ya da çok önce yaşamış olan III. Tutmois olduğu da söylenir. II. Ramses'in CESEDİ şu anda Mısır ülkesi Başkenti Kahire'de sergilenmektedir.
Niçin sergilenmektedir?..
Firavunlardan sonra gelecek olan benzeri Firavunlarda ibret alsınlar, Firavunluk yapmasınlar diye sergilenmektedir. Maalesef, Mısır ülkesi Firavunlar açısından tarih boyu ızdırap çekmiş bir ülkedir.
Halen de çekmeye, yaşamaya devam etmektedir. Nasır gidiyor, Sedat geliyor, Sedat ölüyor Hüsnü Mübarek ve Sisi meydana çıkıveriyor. Mursi'nin suçu ise, Firavunluk yapmamak, onların yolundan gitmemektir.
Mursi, Firavunların izinden gitmedi de ne oldu?.. Akibet, kodeslerde ömür tüketmek, zulme maruz kalmak ve hayatını kodeste tamamlamak olmuştur. Dolayısıyla,
İslam ülkeleri bu konuda perişan, ser sefil bir şekilde yaşayıp gitmektedir. Yani, Mekke-Medine topraklarında, idame-i hayat etmekte olan Müslümanlar, sanki Mısır Firavunlarından rahat, huzurlu, Allah'a ubudiyyet içerisinde yaşayan bir millet midir?
Kral cenahları; rahat, emin bir şekilde yaşar iken, Suud'ların helal kazançları, şehvete, ihtirasa, zevkü sefaya aktarılmaktadır!,, Miami'de, ABD'de, İspanya sahillerinde çar çur edilmektedir. Tabii ki, o bölgelerde yaşayan Müslümanlardan bir tanesi de çıkıpta " Behey Firavun artıkları Allah'tan korkun, Hac paralarını haram yollarda yemeyin" diyemiyorlar!..
Tüm İslam beldeleri, perişan, mağdur ve zulme giriftar olmuş durumdadrır. Dün böyle idi, bu günde aynısının tıpkısı yaşanmaktadır. Örneğin, hangi Müslüman kardeşim çıkıp da diye bilir mi,Türkiye Müslümanları, asude bir şekilde İslam'ın emirlerini yaşamaktadır?
Binlerce, hoca efendi, alim niçin dar ağaçlarına havale edildiler? Suçları, hanımlarının tesettürlü olması, erkeklerin, alimlerin fesli, sarıklı, şalvarlı , cübbeli bulunmaları idi!.. Arapça ezan okumaları, namazları asli şekilde okuyarak milletimize hakka ubudiyyette bulundurmaları idi!..
Demek ki, Firavunluk hali, yaşamı, yaşantısı bitmeyecektir. Ne Saddam Hüseyin'in sahte kabadayılığı, ne inkarcıların İslami emirlerin üzerini örtmesi, nede Beşşar Esed'in, kendi insanlarını kurşuna dizdirmesi!..
Sonuç yerine;
Firavunların, yapmış oldukları cürümlerin cezasını çekmek için , önce Allah'a, sonrada günahsız insanlara hesap vermek için onlara uygun, onları kin, iftira, katliam denizlerinde boğacaklardır.
Hangi Firavun olursa, olsun, hem dünyada rezilane bir şekilde ölecekler, hem de uhrevi alemde Allah'a hesap vereceklerdir. Öyle bir hal olacak ki, pis, murdar cesetleri de deniz kıyılarına vuracak, müzelerde insanlığın ibret alması için sergilenecektir.
" Sonunda, İsrailoğullarını verimli ve güvenli bir yere yerleştirmiş olduk; ve onlara temiz ve helâl rızıklar ihsan ettik, durdular durdular da, kendilerine hakikatin bilgisi geldikten sonra ihtilaf ettiler. Elbette senin Rabbin, Kıyamet Günü hakkında anlaşmazlığa düştükleri konularda aralarında hüküm verecektir." ( Yûnus sûresi, âyet 93 )
Üzülerek, tefsir ve tarihlerden öğreniyoruz ki, Hz. Musa (as)'ın kavmi, sonunda ve günümüzde olduğu gibi, yine yoldan çıkmışlar, yer yüzünü, tüm insanlığı her türlü çirkeflikleriyle mahvı perişan etmektedirler. Irkçılık, kafatasçılık, kapitalizm, sosyalizm, masonluk, iberalizm ve her türlü nifak halleri!..
Rabbimiz!.. Kendine inananları, birleyenleri her türlü şerden, beladan masun eylesin!.. Firavunlara da fırsat vermesin!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın