GÜLE GÜLE TEMEL BEY!.. (!)
Temel beyin arkasındaki kitle, inanmış, iman sahibi bir kitledir. Daha doğrusu, Batı ülkelerinde potansiyel bir kuvvettir. Çalışmaları ile. mescid hizmetleri ile, din adamlarının etkin konuşmaları ile. federasyonları ile etkili bir güçtür..
Ancak, 24 Haziran seçimlerinde görmüş, yaaşamış ve şahit olduk ki, Temel beyin yanlış yol seçmesi ile, faydasız, gereksiz, işe yaramayan tutum ve söylemleri ile, hem kendi bağlılarını hayal kırıklığına uğrattı, hem de sempatizanlarını üzmüş oldu.
Tükeniş !..
Temel beyin bu tükenişi, yok oluşu görmesi karşısında bilmem ki vicdanı rahat edecek midir? Eğer mes'eleyi ciddi şekilde kritik ederse sanırım imani yönden, fikri açıdan rahatsız olacaktır!..
Her gün cuma namazı kılmak!..
Tabii ki, bu aziz millet, solun, solculuğun mahiyetini, encamını, şeceresini çok çok iyi bilmektedir. Kemalizmin, Atatirkçülüğün nasıl kullanıldığı, hç de alakası olmadığı halde Atatürkçülük düşüncesinin sosyalizme bulaştırıldığı bilinen, yaşanan bir vakıadır.
Adamcağız, meydanlarda bağırıyor, zavallı kitleler de ona inanmışçasına alkışlıyorİ " Ben, her gün cuma namazı kılıyorum" diyerek, hem aziz cuma gününü tahkir ediyor, hem de kendisine tezahüratta bulunan insanlara bir bakıma hakaret ediyor..
Oysa, sayın Temel bey, bunları bildiği halde, bunların dinle, inancımızla istihza ettiklerini yakinen müşahade ettiği, yaşadığı halde, bu kesimlerin değirmenine su taşımasına ne demeliyiz?
Merhum Erbakan, bu kesimlerdem, söz konusu cenahtan, bilhassa Feto ekibinden çok bizar olduğu, büyük acılar yaşadığı halde, Temel beyin böyle bir vebalin, günahın girdabında kalmasına ne söylemeliyiz?
Evet, Temel bey, askeri vesayeti, 28 Şubat darbesini, tehditleri, masa yumruklanmalarını bildiği halde, illaki HDP'nin, CHP'nin başarılı olması için, beş on vilayette daha fazla meb'usa sahip olmaları için, tüm batılın başarısına yardımcı olmasını inancımız adına anlamak mümkün değildir!..
Temel bey; Üniversite kapılarında " İkna odaları"nı unutmuş gibidir. Üniversitelerde, İmam-Hatip mezunlarında kat sayı farkından dolayı hakları ellerinden alınan binlerce imanlı öğrencinin mağduriyetini bilmesi lazımdı, ama bilemedi, bilmek istemedi ve bir inatlaşma uğruna veya haset adına hem kendisini, hem de Cumhur İttifakını zarara uğratti
Üzülmek ve bir ömür boyu vicdanen rahatsız olmak!..
İman adamı olmak, davaya, Türkiye geleceğine hizmet etmek zor bir mes'eledir. Bundan ötürüdür ki, Temel bey; ülkemizin ve bu aziz milletin yakalamış olduğu bu güzel, eşsiz durumu fehmede bilseydi, daha güzüel günler bizim olacak, batılın, küffarın beli kırılmış olacaktı, ama olmadı bu fırsatı değerlendiremedi..
Netice olarak;
Temel beyi, kendi düşüncesi ile, fikriyatı ile baş başa bırakıyoruz. Sanırım, bu iç muhasebesi yapması kendisini rahatsız edecek, İslam adına yaplacak hamlelere gem vurduğu için bağrını dövecek " Ben ne yaptım?" sorusunu sık sık kendisine soracaktır..
Bu aziz millet, yıllarca ufuklara bakarak çok çok ağlamıştır. Rabbim, bundan sonra ağlatmasın İnşallah!.. Çünkü, 18 yıl bir zaman minarelerinde ezan susturulmuş, baş örtülü kızlarımızın baş örtülerine el atılmıştır.. Tüm bunları anlamak, bilmek, düşünmek, tefekkürünü yapmak genç dimağlara mahsus bir haldir.
Temel beyin, bu tür önemli, imani şeylere kafa yorması kendi yaşını, düşünce boyutunu aşacaktır.. Dileriz ve ümit ederriz ki, Temel bey yapmış olduğu büyük suçun ve kabahatin farkına varır.. Bu aziz millet evlatlarının ttümünden özür diler.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın