Güç Olmak Zorunda mıyız*

     " Allah, içinizden iman edenlere ve ıslah edici iyilikler işleyenlere, onlardan öncekileri hakim kıldığı gibi kendilerini de hakim kılacağına, endişelerinin ( baskın olduğu ) bir dönemin ardından onları güvenli bir konuma kavuşturacağına söz vermiştir. ( değilmi ki) onlar bana kulluk ediyorlar ve bana hiçbir şeyi ortak koşmuyorlar! Fakat kim de bunun ardından inkara saplanırsa, işte onlardır asıl yoldan sapmış olanlar." ( Nûr sûresi, âyet 55 ) 

     Yüce Allah'ın mü'min ve salih kimselere verdiği bu sözü Bedir'de Resûl (sav): " Allah'ım! Şu bir avuç insanın yok olmasına izin verirsen , yeryüzünde sana kulluk eden kalmayacak" diye dua dua yalvarıyor, göz yaşı döküyordu. Akif'imizin dediği gibi: 

     " Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi,
        Bedr'in arslanları ancak bu kadar şanlı idi!" ( Akif) 

      Bir millet, bir ülke insanları, tüm inanmışlar, böylesi bir yürekle Allah'a koşarsa, Allah; bu insanların iniltilerine kulak verecek, "Lebbeyk"lerine zaferle, şanla, şöhretle karşılık verecektir. Örneklendirecek olursam;

     Daha dünkü zamanlarda, ülkemizin bir bölümü neredeyse, sırtlanların, çakalların hegemonyasında kalmış, kuş uçurtmuyorlar, soyuyorlar, vuruyorlar, kırıyorlar ve binlerce masum, suçsuz  insanı, öğretmeni, ebeyi, din adamını, fakir çiftçiyi hedef tahtası yapıyorlardı. 

      Ama, gelinen noktaya bakınız ki, " Pençe hareketleri" sayesinde şahit olduk ki, uçaklarımız, insansız hava araçlarımız sayesinde, Mehmetçiğin demir yumruğu karşığında toz duman olmuştur. 

     Evet, başlıktaki soruya şimdi cevap verme zamanıdır: " GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ!.. Millet olarak, vatan olarak zinde, güçlü,kuvvetli ve karşısında her yönüyle güç kabul etmeyen bir millet , ordu ve Türkiye Cumhuriyeti olmak mecburiyetindeyiz. 

     " Sonunda inkârda direnenler peygamberlerine ( iki seçeneğimiz var) dedile: " Ya sizi yurdumuzdan sürüp çıkarırız , veya bizim inanç sistemimize dönersiniz!" Bunun ardından Rableri kendilerine şöyle vahyetti: " Zalimleri kesinlikle helâk edeceğiz" ( İbrahim sûresi, âyet 13 ) 

     İnanca karşı zorbalığın, gücün, çeteciliğin, eşkiyalığın , insan öldürmenin, gasbın, esrarkeşliğin, soygunun, tarihte yaşanmış ama, hiç bir zaman böylesi ruhsuzluklardan, canavarlıklardan bir eser kalmamıştır. Çünkü:

     Bu tür zorbalar, çeteler, kendileri Allah'ın emanet ettiği pırıl pırıl bir hayatı iğrenç hale getirdiler. İş makinalarını yaktılar, bekçilerini katlettiler, biçare, mazlum insanlara saldırarak, dillerine doladıkları " TC" kelimesini inkara zorladılar ve sonrasında onları vampirce şehit ettiler. 

       Ülkeyi sevmek, vatanı korumak, böylelikle ezanların susmaması, mabedlerin hizmet etmesi, insanımızın müreffeh, özgür olarak yaşaması için güçlü olmak zorundayız. 

     Şöylece bir etrafımıza bakmalıyız!.. Dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan terör eylemleri bizde olmaktadır. Neden ve  niçin? Irak kargaşa içerisinde, Suriye'de yaşam sükut etmiş, Yemen karışık, Arabistan ABD'nin kulu ve kölesidir. Hal böyle iken, niçin bizim ülkemizde kargaşa çıkarırlar, ortamı velveleye verirler?

     Çünkü, Türkiye sair ülkeler gibi peyk ülke, zelil ülke olsun, insanları birbirlerine düşsünler, kıyametler kopsun, açlık, sefalet diz boyu olsun! Bunu istedikleri içindir!.. 

     Sonuç yerine;

     Güçlü olmak zorundayız!.. Ezanların susmaması, Allah diyenlerin seslerinin gür gür çıkması, vatan topraklarının çarın, çakalın eline geçmemesi, seksen üç milyon bir nüfus potansiyelinin özgürlüğü için güçlü olmak zorundayız. 

       Tüm dünya devletlerinin, çakalları üzerimize salmasını iyice okumalı, hesap etmeli, onun için de çok kuvvetli, dinamik olmak zorundayız. 

       Aziz milletimiz, onurlu, izzetli, şerefli, düzenli, düzeyli bir millettir. Dış güçler, bunu bildikleri için, sürekli fırsat kollamaktalar, fırsat aramaktadırlar. Bu fırsatı onlara vermemek için, gücümüzün üstüne güç katarak, yarınlara, gelecek çağlara emin adımlarla  başımız dik olarak yürümeliyiz..

     Çatlasın Yunan, patlasın içimizdeki peyk uşakları, hırslarından kudursunlar bize yan gözle bakan Fransa, İsrail, Rusya, ABD ve sair ülkeler!.. Tabii ki, biz, düşenin, düşkünün yanında olmaya devam edeceğiz. Bizim pençemiz ister şahin olsun, ister kartal olsun, her mazlumu tutup kaldırmaya imkan vermektedir!..

     Libya insanı, tabii ki, emperyal ülkelere teslim edilemez. Rusya, taa dünyanın öbür ucundan  gelerek, böylesi Müslüman bir ülkede terör, kargaşa çıkaramaz. Çünkü, o topraklar, ata yadigarı topraklarımızdır. Oralarda, millet olarak 400 yıl hüküm sürdük, yine de sürmeye talibiz!,,

      Rabbimiz!.. Bu aziz millet evlatlarına güç ve kuvvet versin!.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir