A.Raif ÖZTÜRK

A.Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

Geleceğin Garanti değil…

Esas konumuza girmeden önce, tüm dünyayı meşgul eden, en güncel bir konu olan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan, Cumhur İttifakını bizler de tebrik ediyoruz.

Ancak, bendeniz bir AR-GE görevlisi olarak, seçim sonrasında, zorunlu olarak muhalif kanalları da izlerken, ŞOK olduğum bir hususu, takdirlerinize sunmadan geçemeyeceğim.

Bu muhalif TV kanalında sunucu, stüdyo konuklarından birisine “Sn. Erdoğan’ın balkon konuşmasında, ‘seçimi ülkemin 85 milyonu kazandı’ cümlesi hakkında ne dersiniz?” sorusuna verilen cevap, bana “PESS” dedirtti. O ilginç cevap; “..ben niye kazanış olayım ki, ben Dîne taraftar değilim ve ülkemde dindar bir Başkan istemiyorum”…

  • Bu, gerçeklere cahil bakış açısına, bir de objektif olarak bakalım:

Japonya’dan gerçek hesap uzmanlarını getirtseniz, ülkemizde 21 senede, ülkemiz ve halkımız menfaatine yapılanları çok net hesaplatsanız, “bu ülkenin bütçesiyle, bu kadar işin yapılması asla mümkün değildir, bu kesin bir mûcizedir” raporu ortaya çıkacaktır.

Acaba bu saplantılı cevabı veren kişi; her vatandaş gibi bu devâsâ Hastanelerden, yollardan, devâsâ köprülerden, tünellerden, Avrasya, Marmaray, havaalanlarından, Elk., doğalgaz, bor ve petrolünden, üniversitelerinden, barajlarından, tüm dış ŞER güçlere karşı Güçlü Savunma Sanayii eserlerinden, vs. nimetlerinden hiçyararlanmayacak mı?..

Kendi ittifakı kazansaydı, bütün bu yatırımların durdurulacağı, ücretlerinin ödenmeyeceği ve yıktırılacağı vaad edilmemiş miydi?.. Bu necip millet, bu zihniyete hiç fırsat verir mi?..

Bu nasıl ferasetsiz, kısır ve ÂCİZ bir zihniyettir Allah’ım?.. Yüce Rabbim Islâh eylesin!..

***

  • Şimdi, gelelim esas konumuza:

Geleceğini garanti altına almak için uzun yıllar tahsil görenler ve ölesiye gayretler sarf edenler, mutlaka GİDECEĞİ GARANTİ olduğu halde, acaba GİDECEĞİNİ GARANTİ ALTINA ALMAYA, niçin çaba göstermezler? Ve de evlâtları için de niçin bu çabayı göstermezler?..

Oysa bu dünyadaki geleceği olan 70-80 senelik ömrü; gideceği kabir, Haşir, Kıyamet, Sırat, Mahkeme-i Kübrâ gibi 50 000 sene süreceği bildirilen BERZAH âleminin ve özellikle EBEDÎ Âhiret hayatının yanında, Okyanuslardan tek bir damla gibi bile değildir. Âhiret hayatımız ise; Ebedî, SONSUZ ve SINIRSIZDIR. ∞Sonsuz karşısındaki tüm rakamlar 0’dır.

İşte mutlaka gideceğimiz bu sonsuz hayatımız, neticede yâ ebedî Cehennem olacak. (Allah cc korusun). Yâ da ebedî Cennet olacak. (İnşâAllah.)

Bu tercih hakkı da bize verilmiş ve şu dünyadaki SINAV neticesinde belirlenecek…

Yani bu Dünya hayatımızdaki çaba ve gayretlerimizle temenni etmiş olacağız. Yüce Rabbimizin de bizlerin İhlâs ve samimiyetlerimize göre LÜTFEDECEKTİR, İnşâAllah.

  • Bu nedenledir ki, şu kısacık ve fâni dünyadaki hiçbir makam, hiçbir zenginlik, hiçbir saltanat, hiçbir şân-şöhret, Ebedî Cennetleri RİSKE ATMAYA DEĞMEZ…

Bu gerçeklere İNANMAMAK, bu gerçeklere asla engel değildir.

Dünyevî huzur, mutluluk, saadetlere ve Ebedî hayattaki Cennetlere engeldir…

Bu gerçekleri idrak edenler; Hz. Yusuf gibi ve İbrahim Ethem Hazretleri gibi yüzlerce, Cassius Clay (Muhemmed Ali) Cat Stevens (Yusuf İslâm) gibi binlerce şöhretler, bu dünya hayatındaki saltanatı, Padişahlığı, Şöhretleri bile bırakıp, gideceği ebedî Âhiretini garanti altına almak için, her şeyi terk ettiler ve gurbet ellere düştüler.

Saltanattan, zenginliklerden, mallardan, mülklerden, alkışlardan, şöhretlerden tamamen mahrum kaldıkları halde, hiç birisi de asla pişman olmadılar.

Demek ki buldukları veya kavuştukları Cevher ve Hazine, onlara her şeyi unutturdu.

Öyle yâ, “kalpler ve gönüller, ancak Allah’ı zikirle tatminoluyor” du… (13./28. Âyet.)

Neticede de BİNLERCE YIL sürecek olan Berzah âlemi ve Ebedî olan Âhiret âlemini Cennetlere çevirmeyi garanti altına aldılar. Çünkü Yüce Yaratıcımızın, bu konuda kesin vâadleri var.

Tevbe Sûresi, 72. Âyet: Allah mü’min erkeklere de, mü’min kadınlara da, ebedî kalmak üzere girecekleri, içinden ırmaklar akan cennetler vaad etti. Hem ADN cennetlerinde hoş hoş konaklar! Hepsinden âlâsı ise Allah'ın kendilerinden razı olmasıdır. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur”...

Bir de Müslüman beldelerde doğduğu halde, çevresindeki İslâm cevherine ve hazinesine sahip oldukları halde; HAKK ile meşgul olmayıp, kendilerini BÂTIL işgâl edenler var.

Bunlar, daha şiddetli azabı hak etmiş olacaklar.

İşte Nahl / 106. Ayet: “..her kim iman ettikten sonra Allah’ı inkâr eder ve bile isteye gönlünü küfre açarsa, böylelerinin üzerine dünyada Allah tarafından bir hışım (gazap) çökecek, âhirette de onların payına çok büyük bir azap düşecektir.”

  • Yüce Rabbimiz hepimizi bu gazaptan, çöküşten ve Âhiretteki AZÂPTAN muhafaza ve emîn eylesin…
  • Hükümetimize de bu konuda yollarımızı açıcı ve SINAVIMIZI kolaylaştırıcı, genç neslimizi ıslâh edici icrâatlar nasip etsin…

Kesinlikle gideceğimiz kabir, Haşir, Kıyamet, Sırat, Mahkeme-i Kübrâ gibi BERZAH âleminin selâmetlerini ve SONSUZ, SINIRSIZ Âhiret hayatımızın, yukarıdaki Tevbe sûresindeki MÜJDELERİ bizlere lütfeylesin… ÂMÎN…

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın