FRANSIZ M. VEKİLİ SOFİA
FRANSIZ M. VEKİLİ SOFİA KİRİMİ'NİN HEZEYANLARI VE M. ÇAVUŞOĞLU!..
<!-- /wp:paragraph --><!-- wp:paragraph -->
Tarih okumayan, araştırmayan veya tarihçi olmayanlar yalan söylemeye, çevrelerini ve tüm insanlığı kandırmaya, aldatmaya devam etmektedir.
Aslında, bunların maksadı, niyeti ve gayeleri ne sözde Ermeni soykırım iddiası, ne bir hakikatin meydana çıkması nede beşeriyetin ibret almasıdır. Bunların tüm maksatları, son kırk yıldan bu yana can alan, kan akıtan, çoluk, çocuk, bebek, kadın-kız kızan, yaşlı ve piri fani demeden insan katleden bir cinayet örgütünün savunulması, temize çıkarılmasıdır.
Demek ki, Firavun asırlar öncesinde ölmüştür ama, Firavunca işler, ameller, eylemler dur, durak bilmeden yaşamaya, hükümranlığı devam ettirmeye niyetlidir.
İşte, bunlardan birisi de Antalya İl'imizde yaşanan menfur bir haldir!.. 1982 doğumlu, aslen Tunus doğumlu ve şu anda Fransa parlamanteri olan Sonia Krimi'nin; küstahça, edepsizce Türk Dışişleri Bakanı sayın M. Çavuşoğlu'nu zor durumda koyacağını zannederek, terör örgütü ile ilgili sorular sormasıdır.
Oysa, sayın M. Çavuşoğlu; tecrübeli, bilgin ve neyi konuşacağını, ne yapması gerektiğini bilen, idrak eden bir devlet adamıdır.. Ve Sonia'nın sorusuna gümbür gümbür gürledi. Hem de ne gürleme!..
" Çünkü Ruanda, Cezaayir'de olanları unutmadık. Fransa önce kendi karanlık tarihine baksın, Türkiye'ye ders vermeye kalkmasın. Sizler böyle tepeden bakmaya devam edin, biz de size bu şekilde haddinizi bildirmeye devam edeceğiz. Eski Türkiye yok, hak ettiğiniz cevabı alacaksınız. Siz kendinizi üstün görmeye devam edin bu muameleyi kabul etmeyen, doğruları söyleyen bir Türkiye var."
Sanki, vrouw Sonia Krimi'ye; Nato parlamenter Asamblesi 99. Rose-Rotk semineri ve Akdeniz Ortadoğu özel grubu ortak toplantısı, dar gelmiş, oturacak yer bulamamış, el, kol işaretleri ile, göz, yüz ve mimik hareketleri ile salonu terketmek zorunda kalmıştır.
Halbu ki, bayan Sonia Krimi; geçmiş tarihi, uyduluğunu yapmış olduğu Fransa'nın mazisini, tarihini bilmesi lazımdı!.. 1915 yılında Çanakkale önlerinde bulunuşlarını, akabinde Milli Mücadele hengamesinde ülkemizin Akdeniz bölgesini işgalini, K. Maraş, G. Antep ve Ş. Urfa hezimetlerini çok iyi okuması gerekir idi!..
Diğer taraftan, Sonia Krimi'nin kendi ülkesi olan Tunus'u, Cezayir'i Ruanda'yı ve Fransa'nın tüm o bölgelerde işlemiş olduğu cürümleri, katilamları, eziyetleri, insan katliamını, soy kırım hadiselerini okuması, okuyup belleğine kazıması lazımdı.
Sonia Krimi'nin iman ve inancını bilmiyorum. Bildiğim, aşina olduğum bir husus var ise, Sonia'nın tek yanlı davranması, konuşması, soru sorması olmuştur.. Zaten, insanlık tarihini, soykırıma uğramış Alman Hitleri'nin mezalimini, Endülüs katliamlarını düşünmüş olsaydı, sayın M. Çavuşoğlu'na karşı küstahlaşmaz, edepli, saygılı ve düşünerek sorular sorardı.
Ama, bunu yapamadı. El-kol hareketleri ile, yüzündeki menfi ve müstehzi ifade ile beraber kalkarak kaçmayı tercih etti. Çünkü, söz konusu bayanın tarih bilmediği, tarihten hiç çakmadığı böylece anlaşılmış oldu. Zaten tarih bilseydi; iddia edilen sözde Ermeni soy kırımı ile bilgileri öne sürmez, 45 bin insanı nahak yere katleden bir terör ve cinayet şebekesinin avukatlığını, sözcülüğünü yapmış olmazdı!..
Sonuç olarak;
Sonia Krimi, yanılmış, kendisinin bir hiç olduğunu, görgüsüzlüğünü göstermiş oldu. Misafir olduğunu, Fransa'yı temsilen bulunduğunu unuttu.
Diğer taraftan, Sonia Krimi'ye bir hususu daha hatırlatmak istiyorum. Libya lideri Kaddafi, ülkesini yönetir iken, Fransa başkanı aksak Sarkozy'e milyonlarca dolar yardım yaptığını, bu yardımı bir daha Libya devlet kasasına ödemediğini bilmesini hatırlatırım.
Sonia Krimi'ye bir tembihim daha olacaktır. Madem ki, böylesi tarihsel vakıalar, hoşuna gidiyor, merakını celbediyor, bilgisini ve görgüsünü artırması bakımından, K. Maraş'a gelmesi, Sütçü İmam'ın hayat hikayesini öğrenmesini salık veririm.
Sonra da, G. Antep'e gitmesini, Antep'li efelerin, yiğitlerin günlerce nasıl vatanlarını savunduklarını, sonunda da apar-topar Fransız lejyönerlerini kovalamasını öğrenmesini hatırlatırım.
Son söz olarak, sayın bakan M. Çavuşoğlu'nu kutluyorum.. Allah; hayırlı ömürler versin. Böylesi hizmetler unutulmayacak, daima millet zihninde yerini almış olacaktır.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
<!-- /wp:paragraph -->
Facebook Yorum
Yorum Yazın