Firavun Öldü, Firavunca Yaşamak Öldü mü?
" Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Hemen ardından Firavun ve ordusu kin ve nefretle onların peşini takip etti. Nihayet boğulacağını anladığında şöyle yakardı: " Ben de, İsrâiloğullarının inandığından başka ilâh olmadığına inandım; artık ben de O'na kayıtsız şartsız teslim olanlardanım!" ( Yûnus sûresi, âyet 90 )
Firavun imanı !.. (!)
Firavun imanı, Âhireti görünce " iman ettim" demek gibi anlamsız ve yararsız bir şeydir. Firavunluk, eski Mısır uzmanlarına göre bu MÖ. 12. yüzyılda yaşamış olan II. Ramses'tir. Onun selefi Tutankhamon ya da çok önce yaşamış olan III. Tutmosis olduğu da bilinmektedir ve söylenmektedir. II. Ramses'in cesedi şu anda Kahire'de sergilenmektedir.
" Firavun imanı" dün bu gündür meşhur olmuş bir deyim olmuştur. Adam, hayatı boyunca inkarla eşdeğer yaşar, içer, sarhoş olur, tesettürü kabul etmez, İslam'ı geri, gericilik olarak tavsif eder, nerede bir dindar Müslüman görse, ona hınç ve kin duyar.
Böylesi " Firavun imanı"na müntesip insanlar çağımızda bilhassa daha çoğalmakta, köşebaşlarını tutmuş durumdadır. Böylesi kimseler, mabedi, camiyi, mescidi, ezanı, kubbeyi, minareyi kat'iyyen sevmeyip, İslam'ı, ilerlemeye engel, geri bir din olarak yaftalar.
Bunların işleri, güçleri, gevezelik, avarelik, berduşça yaşamı tercih etmek, çıplaklığı medeniyet olarak bilir iken, mütesettir hanımları çağ dışı, gerici, yobaz olarak tanımlar.
Günlük hayatta içmeden edemez, ağzından purosu eksik olmaz, dini eserleri okumayı sevmez, Kur'anî emirleri kat'iiyyen kabul etmez bir yaşam tarzına sahiptirler. Peki, böylesi bir mendebur neye, nerelere güvenmektedir?
Eee herkes gibi öldükten sonra oğlunun, kızının cenazesini kaldırmasını, üçünü okutması, helva dağıtmaları, ağzını açtırmaları, 21 Yasin, 40 nci gününü okutarak 52 nci gününde mevlidli bir merasim icra edilmesine güvenirler. (!).. Oysa şu ayeti kerimede ferman buyurulduğu üzere,
" Ne yani, ancak şimdi mi ( aklın başına geldi)? Oysa ki sen daha önce isyanda ısrarcıydın ve bozgunculuğu iş edinimiş biriydin." ( Yûnus sûresi, âyet 91)
Zaman ne kadar geçerse geçsin, asırlar birbirini kovalamış bulunsa da " Firavun imanlı" kişi, birey, zümre eksik olmayacaktır. Melun Firavun nahak yere insanları, bilhassa erkek çocuklarını katlederken, günümüz dünyasında kendi halkına zulüm eden Beşşar Esad neyin nesidir?
Ama, her kışın bir baharı olduğu gibi, İslam dünyası, bir gün gelecek ki, Firanvun imanlı zer zevatten kurtulmuş olacaktır. Yeter ki, Müslümanlar inançlarına, akidelerine sahip çıkmış bulunsunlar!.. İslam'ın emirlerini, ölümüne ölümüne taviz vermeden yaşasınlar!..
" Artık bugün, senden sonrakilere bir ibret vesikası olsun diye senin yalnızca bedenini kurtaracağız; zira şu bir gerçek ki, insanlardan bir çoğu ibret vesikalarımıza ısrarla aldırmaz bir tavır içindedirler." ( Yûnus sûresi, âyet 92)
İnsanlık, dini tahkir edenler, etmeyi meslek haline getiren yobazlar, Mısır'da bulunan Firavun'un çürümeyen iskeletine bakıpta ibret almalıdır. Hangi, Firavun, bir Allah inancına hücum etmişse, dini, imanı, inancı hor ve hakir görerek, Tanrılık iddiasında bulunmuş ise, mahv olmuş, hak ile yeksan olarak birer ibretnüma durumuna düşmüşlerdir. Ama, ibret alana tabii!..
" Sonunda, İsrail oğullarını verimli ve güvenli bir yere yerleştirmiş olduk; ve onlara temiz ve helâl rızıklar ihsan ettik; durdular durdular da, kendilerine hakikatin bilgisi geldikten sonra ihtilaf ettiler. Elbette senin Rabbin, Kıyamet Günü hakkında anlaşmazlığa düştükleri konularda aralarında hüküm verecektir." ( Yûnus sûresi, âyet 93)
Hal böyle iken, Musa (as)'ın kavmi, Allah'ın lütfu ve inayeti ile Kızıldeniz'de kurtuluş için yol bulurlar iken, acaba bu gün ne haldedirler? Yoksa, bir avuç Filistin'liyi yerlerinden, yurtlarından etmek için bin bir türlü desise ve hilenin girdabında mıdırlar?
Sonuç yerine,
Firavunca düşünceler, ne ilk, nede son olacaktır. İnsanlık yaşadığı sürece de, tarih, " Firavun imanlı" insancıklara şahitlik edecektir. Kimileri, Allah'a isyan ederek, şirk bataklığında debelenecek, kimileri, Allah'ın nehyettiği tüm münkeratı icra ederek ömürlerini Firavunca tükeceklerdir.
Yani, Firavun öldü ama, Firavunca yaşamak ölmeyecektir. Kimi kalemini inkarda kullanacak, kimi Müslümanlar aleyhine aleni faaliyet içinde bulunacak, kimileri de, ezandan rahatsız olarak, kulaklarını tıkayacaklardır.
Çünkü, zevkperest bir dünyada yaşamaktayız. Kimileri zevkini, sefasını, mürtedliğini ilan ederek, haz duyacak, kimileri, beşeri fikir ve düşüncelerinde arkasına takılıp Allah'ı inkar sadedinde bulunacaklardır.
Kimileri, öldükten sonra dirilmeyi kabul etmeyecek, kimileri de, Kur'an yerine mezhepçiliği, solculuğu, sosyalizmi Tanrı edinecektir.
Tabii ki, Müslümanlara böylesi hallerde büyük görevler, mesuliyetler düşmektedir. Emr-i bilmaruf, nehy-i anil münker yaparak, ne pahasına olursa olsun, haktan, hakkı söylemekten imtina etmeyeceklerdir..Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın