DÜNYA; BEŞ DAİMİ ÜLKENİN İNSAFINA BIRAKILAMAZ!
Ne kadar insafsızlık değil mi? Beş süper güç olan ülke!... İnsanların idarelerini ellerine almışlar, söz kendilerinden bitmekte., kararı kendileri vermektedir!..
Düşünen insanlar, sormadan edemiyor!.. bu Söz konusu beş ülke özgürse, her şeye kara verebiliyorlarsa, sair ülkelerin özgür olmaları, konuşmaları, hak iddia etmeleri nerede kalmıştır?
Halbu ki, iki cihana sığmayan Osmanlılar, böyle bir kepazeliğin içerisinde yuvarlanmamış, o kadar güçlerine, imkanlarına rağmen, had ve hudutlarını aşmamışlardır!..
Bir kere, koca sultan Yavuz cihangir hanın hayatını, ufkunu, görüşünü, düşüncesini düşünelim!.. Afrika, Ortadoğu , Kafkasya ve Batı ülkeleri onun emrinde iken, böyle bir kepazeliği tercih etmemiştir.
Kos koca ülkeler, devletler beş daimi ülkenin ne esiri, ne kuklası, nede söz dinler uşağı mesabesindedir. Her ülke insanı devletinin bir ferdi, özgür, söz sahibi ve hiç bir ülkenin uydusu olamayacak kadar kimsenin emrine amade şekilde yaşamayacak kudrete sahiptir.
Bilhassa, dinleri İslam olan ülkeler, böylesi bir kepazeliği, rezaleti hiç kabul edemezler. Müslüman Türk insanı, kat'iyyen bir başkasının sözünü dinleyecek, boyun eğecek durumda ve pozisyonda değildir.
Çünkü, devleti, bölünmez ülkesi insanlar, böyle vahameti kabul edemezler. Şayet ederlerse, onların bağımsızlıkları, özgürlükleri tartışılabılır.
Söz konusu beş daimi ülke dışındaki devletler ve milletler özgürdür, bağımsızdır, söz hakları bulunmaktadır. Beş daimi ülkenin her ne kadar söz hakkı bulunuyorsa, diğer dünya devletlerinin, milletlerinin de söz hakkı ,konuşması, hakkını yiğitçe araması söz konusudur.
Ne demek 21 nci çağda ülke insanları beş ülkenin emrine girmiş olsun, kararlarını baş tacı yapsınlar? Böylesi bir garabet, insanlık suçudur, insanların özgür iradelerine gem ve baskı yapmaktır.
Netice olarak;
Her ülke insanı hür ve özgür olmasına rağmen, söz konusu beş ülkeye ses çıkarmaya bilir, itaat etmiş olabilir, aldıkları kararlarını tatbik edebilirler!..
Ancak, bilinen, inanılan, düşünülen husus şudur!. Türkiye devleti ile, milleti ile ancak kendi kararlarını kendisi alır ve bir başkasının kararlarına ittiba etmez, uygulamaz durumdadır.
Varsın söz konusu bu beş ülke kendi kararlarını kendileri tatbik etsinler, bir kere kendi milletlerine uygulatmış olsunlar..
Ama, bu kaotik hususa bizim katlanmamız, boyun eğmemiz mümkün değildir. Böylesi bir durum hak ve özgürlük, yetki ve söz hakkıdır. Bu hak ve özgürlüğe kimsenin, hiç bir başka ülkenin müdahalesi abesle iştigal olmaktadır.
Son sözler olarak, milletin bir ferdi olarak dileğim, her bireyimizin bu hususta bilgi sahibi olmaları, ses ve soluklarını konuşturmalarıdır... Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın