ÇOK EVLİLİK !..
" ( kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin haklarını gözetememekten korkarsanız beğendiğiniz ( size helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, alın! Adil olamamaktan korkarsanız bir tane ile veya sahip olduğunuzla ( yetinin) Bu ( davranış), adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır." ( Nisâ sûresi, âyet 3)
" Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile ( cömertçe) verin! Ondan ( verdiğiniz mehirden) bir kısmını ( gönül hoşluğu ile) sizee bağışlarlarsa onu da afiyetle yiyin"! ( Nisâ sûresi, âyet 4)
Bu ayetten açıkça anlaşılıyor ki evlilik çağı, rüşd yani yetişkinlik çağıdır. Günümüz Türkiye'sinde veya bir kısım İslam alimleri tarafından öne sürülen ergenlik veya daha küçük yaşlarda evlilik kesinlikle aziz Kur'an'dan destek alması mümkün değildir.
" Her şeyden önce bahse konu olan ayetlerin doğru anlaşılması için ayetlerin geldiği vahiy ortamının iyi bilinmesi gerekir.
Burada diile getrilen savaş ortamından ziyade normal hayatın seyri içerisinde her toplumda olduğu gibi bu toplumda da var olan dul ve yetimlerden bahsedilerek, onların haklarının korunmasından ve mallarının kendi mallarına katılarak yenilmesinden bahsedilmektedir.
Surenin birinci ayeti " Ey insanlar" diiye başlayarak tüm insanlığı muhatap almış, insanın yaratılışından, akraba ve yetimlerin hak ve hukukuna riayet etmenin öneminden bahsedilmiştir.
İkinci ayette ise özellikle yetimlerin mallarının korunmasını dile getirmiştir. Aynı konuyu üçüncü ayete de taşıyarak, " yetimler hususunda adaleti gözetememekten korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan ikişer, üçer , dörder nikahlayın..." buyurulmuştur.
Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, kadınlarla evlenmenin öneminden çok, kadınların yanında bulunan yetimlerin mallarının korunması hususu öne çıkarılmaktadır.
Dikkat edilirse üçüncü ayette " Yetimleree karşı adil davranmamaktan korkarsanız, diğer kadınlardan ikişer üçer dörder nikahlayın.." buyurulmuştur.
Bu kısımda önemsenen şey, nikahlanmak istenen kadından çok bu kadınla birlikte bulunan yetimlerin haklarının korunmasıdır. Yetimlerin annesi ile evlenildiği zaman; o annenin yanında bulunan yetimler de anneleriyle beraber " yeni babanın" evine taşınacak ve onun velayeti altına girecektir.
Bu sebeeple yetimlerin malları da bu insanın velayeti altında olacaktır. Bu malların korunup kollanmasında, üretiilip çoğaltılmasında , bunlara bir zarar getirmeden yetimler büyüyüp mallarına sahip çıkana kadar muhafaza edilmesinde adaleti yerine getirmekten korkarsanız, başka kadınlarla evlenin buyurulmuktadır." ( İktibas, Şubat 2009, say.43)
Ayette zikredilen "... adil olamamaktan korkarsanız bir tane ile veya sahip olduğunuzla ( Yetinin) Bu (davranış) ,, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır." ayeti kerimesi, 21 nci asrın insanını en çok ilgilendiren bir emirdir.
Yoksa, durup durur iken, bir zaruret bulunmazken, savaş ortamı, erkeklerin toplu toplu harpte kalmaları, kadınların erkeksiz, sahipsiz kalmaları gibi bir ortam bulunmaz iken, çok evlilikten, çok eşlilikten söz etmek abesle iştigal olacaktır.
Varsın, sair ülke insanları, ğayri meşru birlikteliği, kaçak aşk yaşamayı mubah göre dursunlar. Lakin, Müslümanların böylesi bir hayata tevessül etmeleri mümkün değildir.
Yakın tarihimizde, Irak savaşını hatırlıyorum. Erkeklerinde cephelerde ölmeleri sebebiyle, kadınlar sahipsiz kalmış, çor-çocuk sefilane bir hayata. sahipsiz kalmaya mecbur olmuşlardı. Allah, Müslümanların başlarına böyle bir gaile vermesin. Bu tür bir durum perişanlıktır, zillettir, dökülmüşlüktür.
Netice olarak;
Ne yazık ki, ülkemizde, medyatik olmuş bazı mistik hocalar, sufi tiynetli ve meşrepli alim geçinenler, çok küçük yaşta kızların evlenmesinden bahsetmekte, evlenmelerinde bir vebalin bulunmadığını öne sürmektedirler.
Tıpkı bunun gibi, ülkemizde çok evlilik, hayatı yaşayanlarrın hayatları zehir zemberek şeklinde devam ederek gitmektedir. Çünkü, mevcut yasalara göre, bir erkegin ikinci defa evliliği meşru, yasal bir evlilik olmamaktadır.
Kaçak göçek yapılan evliliklerde ailenin, çocukların mağduriyetine sebep olmakta, aile içi şiddetin yaşanmasına neden olunmaktadır.
Halbu ki, bireyler, kadın olsun, erkek olsun dünyada rahat etmek, çoluk çocuğa karışarak hayat sürmek istemektedirler.
Zaten ayeti kerimede de bu şekil ifade edilmektedir. " Fevahideten"emri beyan edilmektedir. Yani tek evlilik üzerinde durulmaktadır,
Rabbimiz!.. Müslümanlara Kur'anî anlayış lütfetsin!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın