Çocuk Eğitiminde Büyükanne ve Büyükbabanın Rolü
Hikaye bu ya, genç bir adam ormanda yolunu kaybetmiş ve günlerce süren doğru yolu bulma arayışı sırasında yaşlı birisine rastlamış. Karşılaştığı bu yaşlı adam da uzun zamandır ormanda yolunu kaybedenlerdenmiş. Ve ihtiyar, bu gence yaklaşarak bir teklifte bulunmuş; 'Gel, çıkış yolunu seninle birlikte arayalım.' demiş. Olmaz, demiş genç adam, 'Seninle zaman kaybedemem, zaten çıkış yolunu bilseydin eğer, şimdiye kadar çoktan doğru yolu bulurdun' demiş. Bunun üzerine yaşlı adam gence dönerek; 'Fakat, ben bu ormanda çıkmayan bütün yolları öğrendim.' demiş.
Deneyimin değerini nasıl da güzel anlatmış hikayecik. Şimdilerde hakettiği değeri kaybetmiş bir kavram oldu, 'tecrübe'. Oysa yaşanmışlığın insana kattığı ne büyük hazineler var. Sınanmış, elenmiş ve kendisine gerçekten değerli bir hayat hikâyesi çıkarmış insanın yüzündeki her bir çizginin, yolun başındaki insanlara göstereceği bir yol rotası var. Bunun boşa bir doygunluk hissi veren 'google bilgileri' ile kıyaslanması mümkün değil. Bazan hiçbir yerde bulamayacağımız hayat bilgisi dersinin bütün müfredatını, yaşanmışlığın derinlikli hâliyle bilgeleşen bir akil insanın üç beş cümlesinde bulabiliriz.
Bizim toplumumuzda aile büyüklerinin yeri ve önemi büyüktür. Onların bir ömür mücadelesinde biriktirdiklerini gelecek kuşaklara aktarmaları, hem kendileri hem de arkadan gelen nesil için çok değerlidir. Kendileri için değerli çünkü; insanoğlunun bu hayattaki anlam arayışında gerisinde bıraktığı iz ne kadar anlamlı ise, kendisini de o oranda mutlu ve değerli hissedecektir. Arkadan gelen nesil için önemli çünkü; yeni kuşak, ait olduğu yerini, değerlerini, kültürel mirasını, aile geleneklerini ve köklerini yaşayan canlı bir tarihten öğrenme fırsatı bulacaktır. Şehirleşmeyle birlikte aile büyüklerinin dahil olduğu geniş aile yerini büyük bir çoğunlukla çekirdek aileye bıraksa da yeni mimariye uygun olarak aynı apartman veya site içerisinde köken aile ile belirli zaman dilimlerinde bir araya gelinen bir aile tipinin varlığı bizim toplumumuza özgü bir şekilde devam ediyor. Yine kadının çalışma hayatına girmesiyle birlikte torun eğitiminde büyük ebeveynin aktif rol oynaması söz konusu. Buna bağlı olarak, gerek geniş ailede, gerekse farklı bir gerekçeyle torununun okul öncesi dönemdeki bakım ve yetişmesinde sorumluluk alan büyük ebeveynli ailelerde çocuk eğitimine dair dikkat edilmesi gereken hususları gözden geçirmek elzem görünüyor.
Bir Afrika atasözü; "Bir çocuğu yetiştirmek için koca bir köy gerekir." der. Bu söz, çocuk yetiştirme sorumluluğunda çocuğa temas eden her yetişkinin payını anlatır. Bir çocuğun dünyaya gözlerini açıyor olması, o çocuğun sadece anne babasını heyecanlandırmaz; daha önce anne babalığı deneyimleyen büyükanne ve büyükbabasını da fazlasıyla etkiler, heyecanlandırır. Çünkü büyük ebeveyni en çok mutlu eden şey, kendisini geleceğe taşıyan bir torun sahibi olmasıdır.
Çocuğun bakımında anne babasının olmadığı durumlarda kendi kan bağı olan büyük ebeveynlerin ilgilenmesinin daha iyi olacağı kanaatini taşıyanlardanım. Fakat; çocuğun eğitim ve gelişmesinde birinci dereceden sorumlu olan kişilerin anne-babası olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Büyük ebeveynlerin sevgi, ilgi ve ihtimamla torunlarının bakımını üstlenmeleri anne-babalara büyük güven verirken, çocuğa uygulanacak disiplin yöntemlerinde sorun oluşmaması adına dikkat edilmesi gereken bir birtakım tutum ve davranışlar olduğunu da unutmayalım. Her iki kuşak ebeveyn de çocuğun iyiliğini ister. Çocukla iletişim kurarken her iki kuşağın da kendisine sorması gereken soru şu; Benim uyguladığım disiplin, çocuğumun veya torunumun sağlıklı yetişmesine katkı sağlıyor mu?
Öncelikle her çekirdek aile kendi sınırlarının ne olduğu konusunda kendi içlerinde bir bilinç içerisinde olmalıdırlar. Çekirdek ailedeki anne_baba bizim sınırlarımız var mı? Ve bu sınırlarımızı insanlarla ilişkilerimizde gösterebiliyor muyuz? sorusuna kendi içlerinde cevap aramalıdırlar. İlerleyen zaman diliminde çocuk eğitimine dair ebeveynler arasında bir kırgınlık oluşmaması adına en baştan ilişki temellendirilirken çocuğa dair uygulanacak disip yöntemleri, kurallar, alınan kararlar dayanakları ile birlikte büyük ebeveynlere açıklanabilmelidir. Bu konuda aile büyükleri ile yapılacak istişareler büyük önem taşıyor. Öncelikle anne-babalar kendi içlerinde aldıkları kararlarında taviz vermeden tutarlılık gösterebilmelidirler. Büyük ebeveynler, çocuklarının torunlarına dair aldıkları kararları onaylamasalar da bunu torunlarının yanında tartışmamalıdırlar. Hele çocuğun yanında onun anne-babasına yönelik olumsuz eleştiriler asla söylenmemelidir. Bu durum çocuğun, anne ve babasına saygı duymasını zedeleyebilir. Oysa çocuğun anne ve babası ile özdeşim kurması çok önemlidir. Büyük ebeveyin anne babaya dair kendince gördüğü bir hatayı torununun yanında ifade etmesi, çocuğun ebeveyni ile özdeşim kurmasını engelleyebilir.
Anne-baba ile büyük ebeveynin aynı fikir birlikteliği içinde dengeli, tutarlı ve kararlı bir disiplin uygulamaları çocuğun sağlıklı gelişimi için büyük bir zenginlik olacaktır. Karşılıksız bir sevgi ile torununu bağrına basan bir büyük ebeveyn çocuğun duygu dünyasına yaptığı yatırımla büyük bir şanstır. Fakat bazan torun, büyük ebeveynin hoşgörüsünü ve sevgisini kullanarak kendisi için konulan kuralların delinmesinde ısrarcı olabilmektedir. Kurtarıcı olarak sığındığı büyük ebeveyni burada kararlı duruş sergileyerek anne-babasının koyduğu kuralın delinemiyeceğini gösterebilmelidir. Aksini gören çocuk anne babasının otoritesini reddederek onları dikkate almayabilir. Çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenmesi için kendisini yetiştiren bütün yetişkinlerinden ortak tutum görebilmelidir. 'O daha çocuktur şimdi yapar, büyüyünce geçer.' tarzı koruyucu ifadelerle çocuğa konulan kurallar hep ihlâl ediliyorsa bu durum çocuğun olumsuz davranış geliştirmesine neden olabilir. Okul öncesi dönemde herhangi bir kural konulmayan çocuklar, okula başladıkları zaman okuldaki kurallara uymakta ve sosyal ilişkilerinde zorlanabilirler. Çocuğun neşesinin kaçmaması için her istediğinin yapılması veya her istediğinin alınması yani sınır konulmaması onları doyumsuz yapabilir. İnsan hayatı için isteklerini erteleyebilmekse önemli bir kavramdır.
Baş tacı olan büyük ebeveynler, aileler için bir çınar ağacı hükmündedir. Bir deneyim deryası olan bu çınarların gölgesinde kararlı, tutarlı ve dengeli bir disiplinle geleceğe güvenle bakan sağlıklı bir nesil yetiştirebilmek duasıyla...
Asuman DÜZGÜN
Eğitimci
Çok yerinde tespitler değerli hocam . Sizi yürekten kutluyorum bu güzel bilgileri paylaştığınız için . Yüreğinize sağlık.