BİR ANNENİN, ÇOCUĞUNU YÜZ DOLARA SATMASI!..
" Çoğaltma yarışı sizi oyaladı. Sonunda mezarlıkları ( bile) ziyaret ettiniz. Hayır! İleride bileceksiniz! Sonra, ileride elbette bileceksiniz! Hayır! Şüphesiz ki kesin bir bilgiyle biliseydiniz, ateşi ( önceden) elbette görürdünüz, Sonra onu ( ahirette) bizzat göreceksiniz. Sonra o gün, ( dünyada size verilen) nimetlerden elbette sorulacaksınız." ( Tekâsür sûresi, âyetler, 1,2,3,4,5,6,7,8)
Bu aziz sûre, Mekke döneminde inmiştir. Sûre adını ilk ayette geçen " Çoğaltma tutkusu" manasındaki et-tekâsür kelimesinden almııştır. Sûrede, mal çoğaltma yarışı, zengin olma hırsının insanı sürükleyeceği feci akibeti anlatılmaktadır.
Mezkür ayetlerin iniş sebebi şöyle rivayet edilmektedir: Bu ayetlerde kastedilen örnekler Sehm ve Abd-i Menâf oğullarıdır.
Onlar birbirlerine nüfus açısından kalabalık olma konusunda övünürlermiş. Abd-i Menâf oğulları diğerlerine göre daha kalabalıkmış. Sehm oğulları ise onlara şöyle dermiş: " Bütün dirilerinizi, ölülerinizi bizimkilerle karşılaştırarak sayalım."
Sayım işlemi yapılınca, Sehm oğulları daha kalabalık çıkmış , ayetler de işte bu olay üzerine inmiştir. ( Kur'an Tefsiri)
Mevzumuz, dünü ilgilendirdiği gibi, günümüz dünryasını, hele Müslümanları daha yakinen ilgilendirmekte, Afganlı bir annenin beş çocuğundan birisini 100 dolarak satarak. diğer çocuklarını yaşatmak istemesidir.
Gözü kör olasıca bağnazlık, İslam'ı yanlış anlama ve yorumlama nelere mal olmaktadır. Başlarında takkeleri, sarıkları, poşuları, ayaklarında şalvarları, çenelerinde tutam tutam sakalları vardır ama, gırtlaklarına kadar cehlin, İslam'ı yanlış anlama , yorumlama ve yaşamalar!..
Yıllar önce hatırladığıma göre, aynı Afganlıların; vatanları Ruslar tarafından istila edilirken, aynı gece ay tutulmasını önlemek için sokaklarda, mahalle aralarında, evlerde def çalıyor, şeytanları korkutmaya çalışıyorlardı.
Şimdilerde, hali hazır, mağduriyeti yaşamakta, perişanlığı " kader" bilmişlerdir. Ama, inanın ki, İslamî anlayış ne budur, nede bunların perişan şekilde yaşamalarıdır.
İşte, Rasululllah (sav)'in, ahirette; "Ümmetim benim sünnetlerimi terk ettiler" diye değil, bunlar Kur'an'ı terk ettiler diye şikayet edeceği kitleler bunlardır."
Sözün burasında bir mesel arzetmek istiyorum: " Çok sayıda hizmetçisi, uşağı , binlerce işçisi olan zengin bir adam varmış. Ölümden o kadar korkuyormuş ki, etrafa haber salmış:
" Öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle birlikte geçirirse, servetimin 3'te 1'ni ona bağışlarım." Bu haber , kendi halinde yaşayan , Tuzsuz Bekir isimli bir hamalın kulağına gitmiş. " Benim sadece bir ipim var. Kaybedecek bir şeyim yok." diye düşünerek, ölüm döşeğindeki adamın yanına koşmuş..
Zengin ile defnetmişler. Sorgu-sual melekleri gelmiş kabre. Önce Tuzsuz Bekir'i sorgulamaya başlamışlar: " O ip kimin? Nereden aldın? Niye aldın? Nasıl aldın? Nerelerde kullandın?"
Sabaha kadar sorgu devam etmiş. Sabah olunca, Bekir kendisini kabirden dışarı zor atmış. Onu karşılayanlar " Tamam kazandın" demişler, " Servetin üçte biri senin".
" Tuzsuz Bekir arkasına bakmadan kaçmaya başlamış. Bir yandan da avaz avaz bağırıyormuş: " Aman istemem kalsın. Ben sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. O kadar servetin hesabını nasıl veririm." ( İktibas, Şubat 2009,say,29, A. Kaya)
Ne acı ki ,bu meselede izah edildiği gibi, dünya müslümanları uyumaktadır. Bilmem ki, dalmış oldukları uykudan ne zaman uyanacaklardır?
Türkiye zenginleri, Suudi kompradorları, Bae, Katar, Kuveyt'in insafsız zenginleri!.. Afgan'da, bir anne düşünün; bir çok anneler varda bir tanesi medyaya çııkmış, beş çocuğundan bir tanesini yüz dolara satarak, diğer dört evladını açlıktan kurtarmaya çaalışıyor.
Netice olarak;
İnsanlık, dünyanın varlıklı, zengin müslümanları tamamen bu olay karşısında sorumlu duruma düşmüşlerdir.
Yatlarda, katlarda, uçaklarda, tatil beldelerinde, sahillerde, İspanya turistik plajlarında zevkten dört köşe olanlar bu acıklı, acınacak mes'elenin hesabını nasıl vereceklerdir?
Ülkemizde, bir gecede, bir anda doların tökezlemesi sebebiyle, ağlayanlar, ağıt yakanlar, burunları yerden kalkmayanlar nasıl hesap vereceklerdir acaba?
Aziz okuyucum!.. Her Afganlı bu hal içerisinde yaşayıp gitmektedir. Dünya müslümanları, emperyal güçlerden korktukları icin merhamet etmiyor, ellerinden tutmuyor, kaderlerine bırakmış din bilmez biçareleri öylece yaşayıp ölmelerini bekliyorlar. Ne zamana kadar?
Dünya Müslümanları utanmalıdır!.. İslam ülkeleri içerisinde bir Türkiye koşmaktadır!.. Suriye'liye, Irak'lıya, Pakistan'lıya, Yemen'liye vesair ezilenlere!..
Rabbimiz!.... Bu aziz milletin birini bin eylesin!.. Ayağına taş dokundurtmasın!.. Devletini âli, yurdunu ilelebed, Bayrağını daima gönderden indirtmesin!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın