Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

BEKA MESELEMİZ !..

Hamdü  sena olsun ki, millet olarak, beka meselesini nice bin yıldan bu yana korumaya çalışan bir milletiz!..

      Bekamızın önüne çıkmış, çıkacak her kuvvetin hakkından gelir, ona arzda yaşamayı dar ederiz. Bin yıllık millet tarihimizde nice badireler atlatmış, örneğin Malazgirt muharebesiyle, küfrün kralına bile özengi  öptürmüş bir milletin ahfadıyız. 

     Yeri gelirse, fırsat düşerse, tıpkı atamız sultan Alpaslan gib, meydana fırlar, kefenimizi giyer, imanımızla, cihadımızla, milletseverlik aşkımızla, elli bin kişilik kuvvetin, iki yüz bin kişiyi mahvı perişan ettiği gibi yine ederiz.

     Bu aziz millet, yediden yetmişe asker bir millettir. Yeri gelirse, fırsat düşerse, atamız I nci Murad han gibi savaş meydanında şehid olmayı, vatanı terketmeye, vatana düşmanlığa tercih ederiz. 

     Bu millet fedailerinin esas gayesi, mabedlerin açık kalması, ezanların okunması, gürül gürül tekbirlerin vatan semalarından eksik olmamasıdır. 

     Beka meselemiz; Fatih'in; Ayasofya'da ilk cuma namazı kıldırması, hutbe okuması ve Konstantiniyyeyi İstanbul'a dönüştürmesidir.

     Ulubatlı Hasan, İstanbul surlarına hilali dikerken, Beka mes'elemiz tahakkuk ediyor, küfrün, küffarın belini kırmış oluyordu. 

     Dünyadı dört büyük devlet adamı, Tih çölünü geçebilmiştir. İşte, bunlardan birisi de büyük Yavuz'un, tekbirlerle Tih çölünü geçmesi, Çaldıran'da, cihana meydan okumasıdır Beka meselemiz!.. 

     Beka mes'elemiz!.. Mohaç'tır, Estergon'dur, Budin'dir, Viyana'dır!.. Hala, o topraklarda Müslüman Türk izlerinin adım adım gözlemlenmesi , minare, mabed kalıntılarının turistik amaçla ziyaret edilmesidir. 

     Bir kaç yıl önce idi!.. Sofya'da, tatile gelirken mola vermiştim. Gözüme çarpan, bakımsız, imaretsiz bir camii dikkatimi çekmiştir. Ağlarcasına baka kalmışım o mescide!.. İşte, bekamızı koruyamadığımız için , Sofya camii öksüz ve perişandır!.. 

      2008 yılında, Hacılarımı, Medine tren istasyonuna götürdüm. İstasyonu gezdim, gezdirdim ve ah vah edemeden kendimi tutamadım!.. Ulu Hakan, II. A. Hamid 'in ruhaniyyetine Fatiha okumadan , okutmadan edemedim. 

         Beka mes'elemiz!.. 1915 tarihinde Çanakkale'de , bütün emparyal güçlere karşı vatanı savunmamız, 253 bin şehid vererek, Türk topraklarından küffarı def etmemizdir !..

     Beka meselemiz, Kıbrıs Barış harekatı, Afrin, Tel Abyap yürüyüşümüzdür. Bu kutlu ve mutlu yürüşümüz, dur durak bilmeden devam ederek gideceğe benzemektedir. Rabbimiz!.. Gücümüze güç katsın!.. 

      Sonuç yerine;

       Bu aziz milletin sahip olacağı, tercih edeceği bir övünçü olacaktır!.. Nedir o? Tabiiki,  Beka mes'elemizdir!.. Onun içindir ki, bu Beka meselesi, bütün zihinlere, genç, ihtiyar, kadın, kız, kızan herkesin dimağına  kazınmalı, korunamadığı takdirde, illet ve zilletin kapıda olduğunu bildirmeliyiz!.. 

        Feto kan emicisi, her an, her dem milli bütünlüğümüzü, Beka meselemizi tehdit eder durumdadır. Bu engerek yılanına fırsat vermemek için, milletçe hilalin altında, birliğin gölgesinde, Bayrağın vermiş olduğu huzurda buluşmalı ve bilişmeliyiz!.. 

     Tam tamamına 40 yıldır çocuklarımızın kanları dökülmektedir!.. Neden ve niçin?. Çünkü, emparyal güçler, her alanda tuzağını kurmuşlar, ellerinde ABD'nin ve benzeri süperlerin vermiş olduğu teknik silahlarla ha bre kan dökmektedirler. 

     Feto ve sair terör örgütlerinin  amacı, bu milletin özgürlüğünü ellerinden almak, bayraklarını indirerek, onun yerine kendi paçavralarını dikmektir. Buna fırsat vermemek için, milletçe birleşmeli, milli hedefler uğrunda yolumuza devam etmeliyiz. 

     Rabbimiz!.. Bu millete İslamî ve milli şuur, heyecan bahşeylesin!.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın