ATEŞİ BOL OLSUN!
20 Ekim 2024 itibariyle milletimizin, neslimizin ve tüm diyarı İslam'ın başına musibet şeklinde bela olmuş olan Haşhaşi elebaşısı ölmüştür. Her şeyden önce bağlılarına geçmiş olsun diyorum. Bundan sonraki hayatlarında beyinlerini, zihinlerini ipotek altına koymayacaklardır.
Böylesi birinin toprağının bol olmasını niyaz ederken, 250 küsur şehide cenneti ala binlerce yaralı gaziye de hayırlı , sağlıklı ömürler niyaz ederim.
Ne demek, bir mollanın devlete isyan etmesi, meclisi, mühim yerleri millet uçaklarıyla bombalatması akıl kârı, sağlıklı bir davranış olmamıştır.
Böylesi bir saçma eylemi, davranışı, Alamut Kalesi lideri Hassan Sabbah icra ediyor, bir hayli Müslüman Tük komutanına, ilim ve bilim adamlarına suikast düzenlemişti.
Maalesef, bendeniz bir Diyanet personeli olarak bağlı bulunduğum kurumdan bizarim, şikayetçiyim. Başkanlık, bir kesimi küstürmemek için, camiden kaçırmamak adına sesini pısıl pısıl kısmış konuşur iken sağına, soluna bakarak konuşur olmuştur.
Ne yazık ki, bazı camii hocaları, 15 Temmuz kanlı kalkışma gününde ellerine tutuşturulan hutbeleri okumaktan imtina etmişler, " yakınlarımız içeride bizler nasıl olur da bu hutbeyi okuyabiliriz" endişesiyle reddetmişlerdir.
Binaenaleyh, bu sebepledir ki, Başkanlık mes'elenin üzerine dobra dobra gitmemektedir. Söz konusu ateş ehli mendeburun yakınlarından korkularak, milletin bilinci diri, canlı tutulmamaktadır.
Ama, diğer taraftan ülkemize kastedilmiş, yüzlerce kahramanımız şehidi şüheda olmuş, binlerce yaralı, sakat kalarak hayatlarını idame ettirir olmuşlardır.
Şimdi soruyorum!.. Böylesi tehlikeli ajan teşkilatı mensuplarının bir gün olsun, Müslümanlardan yana tavır almışlar, ezilen, öldürülen Gazze Müslümanlarını dile getirmişler midir?
Hayır!.. Hayır!.. Gündeme taşıyamazlar, mes'eleyi anlatamazlar çünkü, göbekleri doğrudan CİA'ye bağlı kuruluşlardır. CİA, ne kadar izin verirse, o kadar konuşur, bu konuşmaları da Müslümanların, İslam ülkelerinin aleyhine olacak şekildedir. Tabii ki, ezilen, sömürülen, öldürülen, evleri başlarına yıkılan gariban Müslümanları anlatacak, dile getirecek değillerdir.
" Ateşi bol olsun" nihayet ölümün acısını tatmış, işlediği cürümlerin hesabını vermek üzere cehenneme ateş olmuştur. Hal böyle iken,
Bundan sonra ne olacaktır? Olacağı şudur: Ülkemiz, milletimiz aleyhine faaliyetleri CİA adına bizatihi devam edecektir. Mendeburun laşesi ülkemiz topraklarına sokulmaması lazımdır. .
Netice olarak;
Söz konusu cehenneme ateşin teşkilatı, barındığı yer bir nevi kaçaklar yurdu olarak, CİA'ye hizmet etmeye devam edecektir.
Ülkemizden kaçanlar kaçarak bu casus yurduna hizmet etmek için " ateş yurduna" sığınacaklardır. Oraya sığınmakla iş bitmiş olmayacaktır. Ülkemiz aleyhine ne yapılacaksa onu yapacaklardır. İsrail'e kim düşmanlık yapıyorsa ona düşman olacak, onu berhava etmeye çalışacaklardır.
Tabii ki, mes'ele cehennem ateşinin ölmesiyle iş bitmiş değildir. Avaneleri, tüm imkanlarıyla ülkemiz aleyhine faaliyet içerisinde olmaya devam edeceklerdir.
Son sözler olarak, millet olarak daha dikkatli, daha uyanık olmaya mecburuz. " Su uyur düşman uyumaz" fehvasınca hareket halinde, uyanık halde bulunmalıyız. Ne diyelim? Söz konusu mendeburun yatacağı yer cehennem, ateşi dop dolu olsun! Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir..
Facebook Yorum
Yorum Yazın