AMELE; DÖNÜŞMEYEN BİLGİ SADECE İNSANA YÜKTÜR !..
" Suçlulara: Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir? diye sorulduğunda;
Onlar derler ki: Biz namaz kılanlardan değildik.
Düşkün kimseyi doyurmuyorduk.
Batıla dalanlarla biz de dalardık,
Ceza gününü yalanlardık.
Ölüm bize o haldeyken geldi." ( Müddessir sûresi, âyetler 40-47 )
Hakikaten, amelsiz ilim sahiplerine üzülmemek, onların kasılmalarına kederlenmemek mümkün değildir.
Bu çeşit insanlar, insanlığın başına yük olmuş, bela kesilmiş " kitap taşıyan eşekler" misali zümrelerdir. Böylesi kimseleri, gerek ülkemizde ve gerekse dünya milletleri arasında görmek, müşahede etmek mümkündür.
Zaten, insanlık; bu tür kimselerin yararsız bilgilerinin kurbanı olmuş, beşeriyeti içinden çıkılmaz mecralara sürüklemişlerdir. Ama,
" Kur'ani bilgi, insana ilmiyle amel yükümlülüğü getirmektedir. İlmi ile amel etmeyenlerin durumu, Cuma suresi 5. ayeti kerimede " kitap yüklü eşekler" şeklinde tasvir edilmiştir. Amele dönüşmeyen bilgi, sadece insana yüktür, üstelik bunun sorumluluğu çok da büyüktür. Mü'min, ilmiyle amel eden insandır.
Kur'an-ı Kerim'in çeşitli pasajlarında Mü'minlerin tanımları yapılmakta ve sahip olmaları gereken vasıflar bildirilmektedir. Bu vasıfların başında zanna göre hareket etmemek, ahde vefa göstermek, şahitliği doğru yapmak, adil olmak, ölçü ve tartıda doğru olmak, namazı huşu içerisinde ikame etmek, infakta bulunmak, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak gelmektedir." ( İktibas, Eylül 2009, sayfa 56, Ş. Hüseyinoğlu)
Maalesef, " Kitap yüklü eşekler" toplumun başına bela olmuşlar, halen de olmaya devam etmektedirler!..
Bilhassa, ülke olarak, millet olarak bizler bu insancıkların sıkıntılarını, inançsızlıklarını taa iliklerine kadar yaşamış bir milletiz!.. Bunların kimileri; Karl Marks'ın aldatıcı sözlerine kanarak, gençliği, bir hiç uğruna imansız, amelsiz ve ihlassız duruma düşürmüştür.
Adolf Hitler'in bile " Kavgam" isimli saçmalıklarla dolu kitabı bu millet içerisinde okunur olmuş, kanlı katil Hitler; tarihin çöplüğüne atılamamıştır.
Bir diğer putçu Darvin isimli bedbahtın kitapları, eserleri, fikirleri elden ele, dilden dile dolaşarak, okullarınızda bile nice sapkın öğretmenler tarafından Allah'ı inkar,. maneviyatı inkar, Kur'an'ı kabul etmeme rezilliği aşılanmıştır..
Hal böyle iken, sol, solcu kimseler; materyalist insanlar durup durur iken ateist olmamışlardır. Ama, şükürler olsun ki, günümüz Türkiye'sinde, bu tür şirk içerikli aymazlıklar sona ermek, bitmek üzeredir. Şu ayeti kerimeyi güzelce teati edelim:
" Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O'nun ayetleri okunduğunda imanlarını artırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler. Onlar, namazı dos doğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. İşte gerçek müminler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır." ( Enfal sûresi, âyetler 2-4-)
Netice olarak;
Müminlerin edinmiş oldukları müsbet bilgiler amele dönüşmelidir.. Müminler; faydasız ilimden uzaklaşarak, Kur'an dolu alemlere, dünyalara kanat çırpmalıdırlar..
Son iki yüz yıldan bu yana gördük, yaşamış olduk ki, maddeci, materyalist fikirler sürekli revaçta kalmış, içimizden yetişen bir kısım safdil entelektüeller, Batı kapılarında fikir, düşünce, bilgi dilenir olmuşlardır.
Onun içindir ki, ülkemiz içerisinde bir kısım kargaşa, anarşizm elan yaşanıyorsa, bunun sebeplerini iyice araştırmalı, iyice tetkik etmeli ve bu hastalık nereden ve nasıl kaynaklanıyor bunu bilmeliyiz!..
Tüm bu an9latılan hususları iyice göz önüne alarak, millet bütünlüğüne, İslam kardeşliğine zarar veren unsurları bilmeli, mezhepçilik, Alevilik, Sünnilik atışmalarına, sağ-sol kavgalarına, Kürt-Türk ayırımlarına kat'iyyen fırsat vermemeliyiz.
Nasıl ki, Türk insanı bu milletin bir bütünü ise, Kürt insanı da, bu ülkenin bir parçasıdır.. Ayırım yapmaya, insanları dışlamaya gerek yoktur. Kürt insanımız, bu ülkede, Reis-i Cumhurda olabilmekte, Başkanda, bakanda ve meb'usda,..
Son söz olarak; ülkemizi insanları, bilgilerini, öğrenimlerini amele dönüştürmelidir. İman, namaz, oruç, hac ve infak yolunda, her fedakarlığı yapmalıdır!. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın