ALTI OK DEĞİLDE, ALTINOK'A BAŞARILAR!..

Altı ok denilince, millet maneviyatında pek de hoş olmayan çağrışımlar bulunmakta ve yatmaktadır.

Dun ve bu günkü din adamlarının korkusu bundan olmaktadır. 1940 ile 1950 yılları arasında yaşanan menfi haller, hali hazır inanmış insanları korkutmaktadır.

Kimi fraksiyonel gençler, silahlanarak dağa çıkmışlar, hatta idamlarına kadar hükmedilmiş olmalarına rağmen, altı ok denilince, camilere ilgisizlik, dindarları suçlamak, hor görmek, sakalı ile, seccadesi ile istihza etmek bunların neredeyse alışık olduğu serkeşlikler olmuştur.

Hani " açık oy, gizli tasnif" bu kitlenin hazmedemedikleri i, bunun devam ettirilmesi için sayü gayret gösterdikleri bir alışkanlık olmuştur.

Ülkemiz edebiyatının en ileri gelen yazarları olan Necip Fazıl Kısakürek gibi, Kadir Mısıroğlu ve benzeri üstadlar, altı ok denince hemen " bağırlarına batsın" diyerek, içlerindeki buğzu, kini, öfkeyi dillendirmişlerdir. Onun içindir ki,

Ülkemiz veya Ankara semalarına nazar etmiş olduğumuz an görmüş oluruz ki, bu zihniyet döneminde Ankara'ya " Mabetsiz şehir" ismi verilmişti.

Ne Kocatepe camii, nede Melike Hatun camii, nede Beş Tepe camii, ne irili, ufaklı yüzlerce minareli camiler Ankara'nın manevi havasını dillendirmektedir.

2023 yazında kısa bir dönem Keciören'de misafir kaldım. Fevkalade hizmetler, sokakların, caddelerin temizliği , kentsel dönüşüm hareketleri, pırıl pırıl meydanlar, alanlar, parklar gözler önündedir.

Onun içindir ki, Yavaş kardeş, samimi değildir. Meydanlarda, alanlarda " Kurt işareti" yaparak insanlarla alay etmesi, hakikaten millete iki türlü görünmek, bağlı bulunduğu fraksiyona ters düşmektedir.

Bu nedenle, umuyorum ki, Ankara insanı Altı oku unutmaz, Altın okun etrafında kenetlenmiş olurlar. 2023 yazında Keçiören Belediye bünyesinde açılmış bulunan bir camide namaz kıldım. imamın, Kur'an okuyup, cemaatine Türkçesini aktarması da ayrı bir güzel görüntü olmuştur.

Türk edip ve şairlerinin dedikleri gibi: " İmanın şartı altı iken, bunun yerine altı oku ikame ettiler, bağırlarına batsın!" sözü muhteşem bir söz olmuştur.

Altınok kardeşe şimdiden başarılar diliyorum. Keçiören İlçesine yapmış olduğu görkemli hizmetleri inşaallah!.. Ankara'nın geneline de ulaştırır da insanımız memnun ve mesrur olurlar.


Mes'ele bir parti, partizanlık mes'elesi değildir. Bir inanç ve iman mes'elesidir. İttihat ve Terakkiden bu yana milletin din ve imanı ile dalga geçmek, inanç manzumesini imha etmek mes'elesidir.

Netice olarak;

Ümid ediyorum ki, Ankara'da faal duruma getirilen camiler, mescidler, din ve iman hizmetleri, Kur'an Kursu gayretleri daha ileriye giderde insanımız mutlu ve masrur olurlar..

Altınok kardeşimiz, inanmış olduğu dacayada ihanet eden biri değildir. Bir Anadolu çocuğudur. Hem de, öz be öz, Müslüman Türk çocuğudur. Öylesine, Yavaş Yavaş davasına tekme sallayan biri değildir.

Ankara, böylelikle Altınok'la istemiş olduğu, arzuladığı refah günlerine kavuşacak, çirkin, kirli, pis, mülevveş inançsızlıktan azade olacaktır.

Rabbimiz!.. Mabetsiz şehir iken, mabetli şehir haline gelmiş bulunan Ankara insanına basiret, idrak ve anlayış lütfetsin!.. Altınok'a da altın yıllar lütfetsin.. Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir