Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

ALLAH'TAN GELENLERE İŞİTTİK VE İTAAT ETTİK!..

" Ve hatırlayın Allah'ın size olan nimetini ve "işittik ve itaat ettik" dediğiniz zaman Allah'a karşı kendinizi bağışladığınız taahhüdü; Alah'a karşı da sorumluluğunuzun bilincinde olun; Kuşku yok ki Allah kalplerin içini bilir." ( Maide sûresi, âyet 7)

Bu ve benzeri ayeti kerimeleri tetkik ettiğimiz zaman, Müslümanalar olarak, nasıl yaşamamız, ne şekil bir Mü'min olarak dünya hayatını idame ettirmemiz gerekmektedir? Kur'an okuyan her Müslüman bilir ki, daima Allah'a karşı yükümlülüğünü bilir, inanır ve ona göre yaşar düşüncesinde ve inancındayım.

" Zira Kur'an'ı okuduğumda Allah bana Adem'den kıyamete kadar geçecek insanlık yaşamının özlerini, tavırlarını, inançlarını yaşamlarını, ayrılık konularındaki temelleri anlatıyor. Öncelikle benim, Allah'ın bana taktığı Müslüman veya Mü'min isminden başka bir ismi asla layık görmem... Diğer taraftan her türlü ci, cı, cılık culuk, cük, gibi eklerle gibi eklerle anılan hiç bir ismi asla layık görmem...

Allah Müslüman'ı gayet açık bir şekilde tarif ediyor. O teslim olandır. Neye teslim olmuştur? Allah'a ve Allah'tan gelen gerçeklerle, insanı, dünyayı, varlıkları, yaşaamı değerlendirmeye, anlamlandırmaya, yaşama aktarmaya teslim olmuştur.

Anlamı barış olan İslam'a göre hayatı algılamak, yaşamakla görevlidir. O nedenle, Allah'ın tarif ettiği Müslüman'ın anlayışında çağ kavramı, dün, bu gün, yarın değildir. Zamanlardan öte, mekanlardan öte, sınırsızdır. Allah Müslüman'a , sana öğrettiğim bilgiler doğrultusunda hayatını yaşa demektedir.

İnsan Allah'ın öğrettikleri bilgilerle hayata bakar. Allah'tan gelen kuralları hayatında ikame eder. Bunların yanında akıl ederek , dünyayı, varlıkları, insanları tanır. Kendine göre bilgiler üretir. Ancak kendine göre ürettiği hiç bir bilgiyi, Allah ile savaş nedeni saymaz. Allah'ı inkar nedeni saymaz. Aksine, Allah'ın önerdiği ilke ve kurallarla barıış içinde hayatı yaşamaya çalışır.

Ancak. insanlar arasında, insanların haklarını yiyen, çalan, insanları sınıflayan, ayıranlar vardır. Bütün kullarını eşit yaratan Allah'ın ilkelerinde, insanların haklarını çalmak, onları sınıflamak , insanlar arasında, bencil, çıkarcı anlayışlarla ayrımcılık yapmak Allaha tarafından sevilmez. Allah bütün bu olguları zulüm sayar

Ve Müslümanlara zulümden yana olmamaları, ellerinden geldiğince karşı çıkmalarını ister. Allah katında zulüm edilenin herkesin hakkı Allah katında bakidir ve Müslümana bu hakların peşindedir.

Şimdi de ben, Allah'ın önüme koyduğu temel kavramları bir kenara iterek , kendime insanların felsefelerinden üretilmiş, anlayış ve kavramlarımı yerleştireyim. Buunan Allah'a sığınırım. Allah bana Müslüman ol dinime gir diyor. Ama dinci ol demiyor. Yani insanlara din baskısı yap demiyor. Allah bana Müslüman ol diyor. Ama İslamcı ol edemiyor.

Müslüman ol ki, " Allah'tan gelenlere işittik ve itaat ettik" de, hayatı ona göre yaşa diyor. Allah bana, yeryüzünde adaletin peşinde ol, zulüm edilenlerin hakkını ara diyor. Sadece Müslümanların haklarını ara demiyor. Konunun başında da söylediğim gibi, Allah'ın kitabı, benim çevremden, okumalarımdan aldığım kitabı, benim çevremden , okumalarımdan aldığım bütün değerleri alt üst ediyor.

Ve bana düşen görev , ya Allah'ın yanında olmak, ya da çevremin yanında.... Ben Allah'ın yanında olmayı tercih ederim. Tek kalsam da... Zira Allah'a hesabımı tek başıma vereceğim.. Ve annemin, ailemin, çevremin, okuduklarımın bana hiç bir faydası olmayacak. Kanaatım odur ki, tecrübelerim ışığında Müslüman'ım diyenleri ikiye ayırıyorum. Allah'ın ayetleriyle yol arayanlar, Allah'ın ayetlerini sürekli tartışarak zaman harcayanlar. Ben asla ikinci kısım insan olmak istemem.." ( Nida, Kasım 2009, say 138, M. Çoban)

Netice olarak;

Aziz Kur'an'ın emirleri, fermanları ortada iken, bizim şuculukla,buculukla, falancacılıkla, filancalıkla iştigal etmemiz ayıbın ayıbı, günahın günahı, çirkinliğin çirkinliğidir..Ne demek, sağcı Müslüman, solcu Müslüman, liberal Müslüman, veya laik Müslüman?..

Bizler, Kur'anî Müslüman olmak için dünyaya gelmişizdir.. Bu hakikatin başka türlü alternatifi yoktur.. Ya hakikaten Müslüman olacaksın, ve öylece Hakk'a vasıl olacak, veya bir kısım izm'lerle iştiğal ederek bizim laik Müslüman ölmüş dedirteceksin!..

Yüce Rabbimizde niyazım, bizleri İslam yolundan ayırmamasıdır!.. Yol Kur'an yoludur!.. Bu gerçeğin başka türlü tarifi, kolayı yoktur.. Son sözler olarak elde Kur'an, dilde Kur'an kalpte Kur'an ile ömrü bitirmektir!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın