27 MAYIS TARİHİ KARANLIK BİR GÜNÜN ADIDIR!..
27 Mayıs zulüm gününde on yaşında bir çocuktum.. Çocuk yaşta olmama rağmen, o gün havaların sisli, puslu ve dumanlı bir hava atmosferini yaşadığını bilirim!..
Büyüklerimizden sorup soruşturuyor " bu gün havanın neden ve niçin karanlık olduğunu. sisli ve puslu atmosfer" içerisinde bulunduğunu sorguluyordum.
O gün meğer Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarının yakalandığını ihtilal günü olduğunu öğreniyordum.
İkinci defa olarak 15 Temmuz gecesinde de de bu ağırlığı, zihinlerimizin hallaç pamuğu gibi savrulduğu geceyi unutmuyorum.
27 Mayıs günü, mazlum bir Başbakanın idama sürüklendiğini biliyor, arkadaşlarının nahak yere eziyet ve zulme uğratıldığını, idam sehpasına yürütüldüklerini anımsar iken, 15 Temmuz gecesinde ise, kalkışma vahşetinde ise bu milletin masum, mazlum, bigünah çocuklarının üzerine üzerine kurşunlar yağdırıldığını ve yüzlerce çocuğumuzun sahte bir inanç, bir hayal uğruna şehid edildiklerini biliyor, yüzlerce de masiumun yaralandığın anımsıyorum.
Bu sebeple, merhum Necip Fazıl Kısakürek üstadın " Benim Gözümde Menderes" isimli tarihi vesika yüklü eserini bir kaç kez okumuşluğum bulunmaktadır. Her okuyuşumda, bu güne üzülür, yumruklarımı sıkar, darbecilere, ihtilalcilere hınç beslerim.
Rahmetli Alparslan Türkeş, çarnaçar bu ihtilale girmiş, mes'elenin vahametini anladıktan sonra da, Hindistan ülkesine sürgün edilmiştir.
Maalesef, azılı sol, darbeci sol o tarihlerden bu yana içimize sinmiş, girmiş ve inanç dünyamızı hercümerç etmiştir. Ne acı ki, o tarihten bu yana, azılı sol, gençliğe el atmış, Deniz'lerin, Çayan'ların, İnan'ların yetişmesine. serpilmesine kol kanat germiştir.
İş bununla bitmiş, sona ermiş değildir. 1984 yılından bu yana içimizdeki ayrılıkçılar daha çok küstahlaşmış, askere kurşun sıkmışlar öğretmenleri şehid etmişler, camilerdekii imama bile kurşun yağdırmışlardır.
Dolayısıyla,15 Temmuz karanlık gecesi de böylesi bir tarihi kin, intikam günüdür. Binlerce aldatılmış. din, iman, ahlak denilerek aldatılmş gençler bir hiç uğruna kodeslerde yatmayı göze almışlardır.
Bu gençlerin toplamış oldukları maddi yardımlar emperyal güçler tarafından ABD'ye kaçılır iken, anneler, babalar ve zevceler bağırlarına taş basmıştır.
27 Mayıs ihtilal gününün zararı, bilançosu halen anlatmakla bitirilememiş, ihtilal zulmü, bir hiç uğruna içeri tıkılan masum bir Başbakanın idamına, iki bakanın da şehid edilmelerine sebep olmuştur.
Merhum Türkeş; sürgüne gönderildiği Hindistan'dan vaveyla koparmış, uyarı üstüne uyarıda bulunmuş ama, azılı sol idareyi ele aldığı için etkili, tesirli olamamış, mazlum başbakan ve iki bakanın idam edilmelerine engel olamamıştır.
Maalesef,. senaryoyu hazırlayan ABD. emperyalizmi gerek 27 Mayısta, gerekse de 15 Temmuz darbe gecesi senaryosunu güzel hazırlamışş, halende ülkemizde ordumuza, polisime, masum gençlere çengel atılmaya, beyinleri iğfal edilmeye devam edilmektedir.
Ama, tüm bunlar, bir hiç uğruna amaçlanmış mes'elenin altında ne Allah rızası, ne Peygamber hatırı, nede Kur'anî bir yön ve yöntem bulunmamaktadır!..
Netice olarak;
Bu aziz millet evlatlarının uyanık, diri, akıllı ve şuurlu olmaları lazımdır. Çünkü " Su uyur,. düşman uyumaz" hesabı ile hareket ederek kirli oyuna, dolaşık, çarpık işlere prim vermemeleri gerekir.
Aksi halde, uyanık olmaz isek, bu millet kafasını çalıştırmazsa, ne 27 Mayıs darbesi bitecek, nede 15 Temmuz kaosu sonlanmış olacaktır!..
27 Mayıs'da bir Başbakan, iki bakan idama sürüklenir iken, binlerce masum insanda kahrı perişan olmuştur. Kimi istikbalinden edilmiş, kimi evleri viraneye dönmüştür.
15 Temmuz sahte ve düzmece gecesinin fikriyatı da aynen devam etmektedir. Mes'elenin altında yatan etken fikir, din, iman, İslam mes'elesi değildir.
Tamamen, hayalperest bir düşünce, ütopya ve Haşhaşilik fikrinden başka bir şey değildir.
Son sözler olarak, gerek 27 Mayıs ihtilalinde idam edilen mazlumlara rahmet dilerken, gerek 15 Temmuz gecesinde kalkışma sebebiyle şehid düşen yavrularımıza rahmet diler, sakatlara acil şifalar dilerim.
Rabbimden niyazım!.. Rabbimin, bir daha bu aziz millete ne 27 Mayıs ihtilali, nede 15 Temmuz kanlı gecesi yaşatmamasıdır!.Başbakan Adnan Menderes ve şehid bakanlarına rahmet diliyorum!.. Makamları nur olsun!.. Nurlar içerisinde yatsınlar!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir.
Facebook Yorum
Yorum Yazın