15 Temmuzdan Sonra İnşallah İşler Değişecek
" 15 TEMMUZDAN SONRA İNŞALLAH! İŞLER DEĞİŞECEK!" (!)
Bu çirkin sözleri yazar iken ellerim titredi. Ve utandım, haya ettim!.. Kimden ve niçin haya ettim? Çünkü, aziz millet evlatları, bu ülkeye, bu vatana gönül vermişlerden, canlarını siper edenlerden utandım.
Yılların birikimi neticesinde, kan kusan, tüm hünerini Müslüman milletimiz üzerinde tatbik eden canavar ruhlu bir rezilden kepazeden , yapmış olduğu anarşizmden dolayı utandım.
Tabii ki, bu mes'eleye ümit bağlamış, " kurtarıcı bir hızır" gibi bu teresin yolunu bekleyen, gözleyen, aşıkın maşukuna kavuşması gibi yol gözleyenlerde olmuştur ve olmaktadır.
Bu rezil insan, başarılı olmuş olsaydı ne olurdu? Onun yolunu hasretle, özlemle bekleyen, " 15 Temmuzdan sonra, İnşallah! İşler değişecek!" (!) diye one ümid bağlayan hatuncuk bedavadan riyasete geçmiş olacak, tepeden inme bir şekilde devlet yönetimine talip olacaktı!..
Ondan sonra da, gelsin bir kısım değişiklikler!.. İmam-Hatip Liseleri, Diyanet Kur'an Kursları, İlahiyatlar, Müftü eğitim merkezlerinin kapılarına kilitler vurularak, Pensilvanya cambazı tepeden inme, Humeyni vari halife olacak, ondan sonra da astığı astık, kestiği kestik olacaktı!..
Halbu ki, yukarıdaki söylenmiş sözler, ihtiras içermekte, ihtiras dolu duygularda mensubu bulunduğu kişinin iffetini ve nesebini, soyunu, sülalesini yok sayar.
O kimsenin, dünyalar kadar maddi varlığı olsa, reklamı bol bol yapılmış olsa da, muhteris insan hırsızlık etmekten, olmadık alavere, dalavere çevirmekten imtina etmez.
Çünkü, muhteris insan, haram-helal, iyi-kötü, müsbet ve menfi ölçüsünü kaybeder. neticede bu menfur düşünce o kimsenin ruhunu, aklını, mantığını işgal eder, o kişiyi o işin psikolojik hastası yapmış olur. Ve bundan sonrasında ise, bu kimse için, her şey mubah, her alan onun için tozlu yol olur.
Dolayısıyla, Pensilvanya cambazına güvenmek, ondan istimdat beklemek ayıbın ayıbı. çirkinliğin çirkinliğidir. Bir kere,Pensilvanya rahibi mesabesindeki kimse, aziz İslam'ı, sahabe hayatını kullanarak, meşhur olmuş bir terestir.
Hiç bir İslam ülkesi bu hin oğlu hine sahip çıkmamakta, adını anmamakta, ama, Batı ülkeleri, ABD ve Vatikan gibi yerler, bu sahtekarı cana minnet bilip kullanmaktadırlar.
Ülkemizde, bunun tabileri içeride yatmış olabilir, bunların millet üzerinde bir etkinlikleri yoktur. Kodeslerde, sürünen meczuplaın en yakınları bile bunlardan tiksinmekte, bunlara selam vermemektedir. Onun içindir ki;
Bir kısım politik insanların buradan çıkar, menfaat elde etmek için , 15 Temmuz sonrasını düşlemeleri, ayıbın ayıbı, çirkinliğin daniskasıdır. Keşke, bunun yerine, millete güvenmiş olsalardı, milletten güven almış olsalardı daha güzel iş yapılmış olmaz mıydı?
Netice olarak;
Her Müslüman Türk insanının akıllı olması, aklını kullanarak, muhteris kimselere bel bağlamamaları tarihi bir zorunluluktur.
Zaten, bu tür iğrenç niyetli kimseler, dürüst, mazbut birer kişiliğe sahip bulunsalardı, Prof. Ümit Özdağ gibi bir ilim adamı ve benzerleri yerlerinde kalır. millete hizmet için koşmuş olurlardı.
Örneğin, Kavuncu mu, Kavurma cımı her neyse, yerinde sabit durur iken, milletçe seçilmiş, tercih edilmiş ilim insanları da bir bir harcanmaktadır.
Bir kere, nice nice 15 Temmus sonraları gelip geçecek, ama, hiç bir ihtiras sahibi, ülke aleyhine, millete ters düşen ucube düşünceliler muvaffak olamayacaktır.
Onun içindir ki, benim gibi düşünen her vatan evladı, 15 Temmuz denilince tüyleri ürpermekte, kalp ve beyin sancılarına maruz kalmaktadır. Onun içindir ki, bu ülkede, her şey yerli yerine oturmuş, din okulları, Diyanet bundan sonraki dönemde onurla, gururla millete hizmet edecektir.
Öylesi, rüyalarla, hayallerle, bir kısım avuntularla milleti inandırmak, kandırmak çok zor olacaktır. Rabbim!.. Bu millete feraset versin, her türlü ihtirastan, benlikten, bencillikten uzak eylesin..Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın