İslam medeniyeti, Avrupa’yı Ortaçağ\'ın dogmatik uykusundan uyandırmıştır

Yıl içerisinde çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan 100. yıl kutlamaları, 20 ülkeden temsilcinin katıldığı, ‘Avrupa İslam Cemiyetleri Buluşması’ programıyla başladı.

‘Avrupa’da Müslümanlar: Ortak Tarihi Mirası ve Geleceği’ adlı panelle başlayan açılış programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Avrupa’nın İslam medeniyetiyle tanışmasından günümüze dek geçen süreçleri özetleyerek, bugünün Müslümanlarının içinde bulunduğu durumu anlattı.

Zagreb İslam Birliği Merkezinde, Avrupa ülkelerinden gelen temsilcilere hitaben konuşan Başkan Görmez, “Her yerde İslamofobik nefretin yaygın olduğu böyle zor bir zamanda Hırvatistan'da uluslararası bir toplantı düzenlenmesi takdire şayandır”

Medeniyetlerin insanlığın ortak değerleriyle ayakta durduğunu kaydeden Başkan Görmez’in konuşmasından bazı satır başları şöyle;

“Avrupa'nın birlik olarak varlığını İslamsız olarak temellendirmesi ilmi ve tarihi olarak da doğru olmamıştır…”

Avrupa'nın İslam'ı sonradan kendi topraklarına gelmiş bir unsur olarak görmesi, bütün Müslümanları da göçmen ve muhacir olarak görmesi, İslam’ın varlığını bir güvenlik sorunu haline getirmiş olması bugün konuşulması gereken en önemli hususlardan bir tanesidir. Avrupa'nın kendi varlığını, birlik olarak varlığını İslamsız olarak temellendirmesi doğru olmamıştır. İlmi olarak da doğru olmamıştır, tarihi olarak da doğru olmamıştır.

“İslam medeniyeti, Avrupa’yı Ortaçağ'ın dogmatik uykusundan uyandırmıştır…”

İslam medeniyeti, Avrupa’yı Ortaçağ'ın dogmatik uykusundan uyandırmıştır. Hem Endülüs tecrübesi hem Osmanlı tecrübesi göstermiştir ki birlikte yaşama ahlakı ve hukuku 5 asır Avrupa’da yaşamıştır. Yaklaşık 100 senedir İslam dünyasının muhtelif yerlerinden göçmen olarak gelip yerleşen insanlar da kendilerini Avrupalı olarak addediyorlar. Tüm bu tarihi tecrübeler varken Avrupa'nın İslam'ı sonradan kendi topraklarına gelmiş bir unsur olarak görmesi, bütün Müslümanları da göçmen ve muhacir olarak görmesi, İslam’ın varlığını bir güvenlik sorunu haline getirmiş olması bugün konuşulması gereken en önemli hususlardan bir tanesidir.

“Avrupa'da dini ve manevi yönden herkesi kuşatan bir istişare heyetinin oluşmasına ihtiyaç var…”

Avrupa'da yaşayan tüm Müslümanların siyasetin dışında dini ve manevi bir otoriteye ihtiyacı var. Bu otorite bir şahıs değil, daha çok hepsini kuşatan bir istişare heyetinin oluşmasına ihtiyaç var. Bunun çeşitli denemeleri yapıldı ama başarılı olunamadı. Bu konunun tekrar üzerinde durmak gerekir.

Avrupa'da yaşayan Müslüman çocukların ve gençlerin eğitimli olması gerekir. Hem kendi tarih ve kültürlerine yabancı kalmaları, hem içinde yaşadıkları toplumun tarihine ve kültürüne yabancı kalmış olmaları diyalog imkanını tamamen ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla bilhassa Avrupa'da yaşayan Müslümanların kendi çocuklarının eğitim seviyesini yükseltmek için çok daha büyük çaba içinde olması gerekiyor. Müslüman dini kurumların da bu konu üzerinde durması gerekiyor.

Aralarında Bosna Hersek, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ, Fransa, Almanya, Belçika, Ukrayna, Kazakistan, Macaristan, Rusya, Norveç, İngiltere Arabistan gibi ülkelerinde olduğu 20 ülkeden katılımın sağlandığı 100. yıl etkinlikleri açılış programı iki gün sürecek. Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Miro Kovac, Adalet Bakanı Ante Sprlije, Zagreb Belediye Başkanı Milan Bandic’in Hırvatistan hükümetini temsilen katıldığı programa uluslararası basın kuruluşlarının da yoğun ilgisi oldu.

Hırvatistan’da İslamiyetin kabulü…

Hırvatistan Meclisi, 27 Nisan 1916 tarihinde İslamiyet'i resmen kabul ederek ülkedeki diğer dinlerle eşit saydı.

Meclisin 100 yıl önce aldığı bu karar, Hırvatistan İslam Birliği’nin işleyişi açısından büyük bir adım olarak değerlendirilirken aynı zamanda devlet ile İslam Birliği arasındaki ilişkilerin de temelini oluşturdu.

Ülkede 1919 yılında ilk kez askeri imam, 1922 yılında askeri müftü görevlendirildi.

Hırvatistan’da bugün yaklaşık 63 bin Müslüman yaşıyor. Bu, toplam nüfusun yüzde 1,5’ine tekabül ediyor. Ülkedeki Müslümanlar bugün okullarda kendi dinlerini öğrenme hakkına da sahip.