İnsan Allah'ın yeryüzündeki halifesi, mahlukların en şereflisidir.

Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Muş Şube Başkanlığı, İl Divan toplantısı yapıldı. Öğretmenevinde gerçekleşen toplantıya Belediye Başkanı Feyat Asya, Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, İl Müftüsü Alettin Bozkurt, sendika üyeleriyle din görevlileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Diyanet-Sen Şube Başkanı Ferzende Araz, insana, topluma ve devlete hizmetin en önemli vazifeleri olduğunu söyledi.

Başkan Ferzende Aras, “Çünkü insan Allah'ın yeryüzündeki halifesi, mahlukların en şereflisidir. O nedenle insana hizmet Hakk'a hizmettir, Allah'a kulluktur. Bizler din görevlileri olarak topluma hizmet etmenin mesai mefhumunun olmadığı sendika olarak, din görevlilerinin haklarını savunmak, daha iyi şartlarda çalışmalarını sağlamak amacıyla kurulmuş, referansını Hz. Peygamber Efendimizin de içinde yer aldığı hilfulfudul hareketinden alan erdemliler hareketiyiz. Sendikacılığa başlarken, referans aldığımız hilfulfudul, yani erdemliler hareketi her zaman pusulamız olmuştur” dedi.

“AKIL VE BİLGİYİ DOĞRU KULLANAN YENİLİKÇİ BİR ANLAYIŞLA ÖRGÜTLENİYORUZ”

Din görevlileri, insana hizmet etmeyi, hak aramayı ve toplumun sorunlarını, kan davalarının, büyük sıkıntılarını çözmeyi en büyük hedef olarak gördüklerini ifade eden Aras, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz sendikal tarih algımızı, temellerimizi, köklerimizi, bu topraklarda gören, bulan ve yeniden ihya etmeye çalışan bir sendikal anlayışına sahibiz. Gerçek bir sivil toplum örgütü olarak değişime ve gelişime açık, büyüme heyecanına sahip, akıl ve bilgiyi doğru kullanan yenilikçi bir anlayışla örgütleniyoruz. Diyanet-Sen döneminde mali özlük, sosyal haklara ilişkin olarak görevlilerimizin hayal edemediği kazanımlar elde edildi.”

“PİŞMİŞ OLMANIN ÇOK AYRICALIKLARINI VE GÜZELLİKLERİNİ GÖRDÜM”

Aras’ın açılış konuşmasından sonra bir konuşma yapan Belediye Başkanı Feyat Asya ise, kendisinin eski Diyanet-Sen'li olduğunu ve her zaman bununla gurur duyduğunu söyledi. Başkan Asya, “Bu yapı içinde yetişmiş olmanın ve daha sonra insanlara faydalı olmak için sizlerin içerisinden kopup, ancak gönülden hiçbir zaman kopmadan ayrı bir kulvarda hizmet vermekteyim. Bu bir ailedir ve bu ailenin içerisinde pişmiş olmanın çok ayrıcalıklarını ve güzelliklerini gördüm. Bu anlamda gerek beraber çalıştığımız zamanlarda, aday adayı olduğumda, seçildiğimde ve çalışmalara başladıktan sonra bana vermiş olduğunuz katkı ve desteklerinizden dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Her zaman, dualarınızın bizimle beraber olduğunun farkındayız” dedi.

“ŞU AN İÇİN TÜM HALKIMIZI RAHATSIZ EDEN ALTYAPI PROJEMİZDİR”

Belediye çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Başkan Asya, şunları söyledi: “Göreve geldiğimizde, arkadaşlarımızla oturup stratejik plan hazırladık. Kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede, bu şehrin bize vermiş olduğu vekalet çerçevesinde neleri yapalım, neleri yapmamız gerektiğini masaya yatırdık. Hayvancılık şehri olmamıza rağmen, hayvan pazarı olmayan tek il olmanın ayıbını yaşadığımız için, ilk olarak hayvan pazarını yaptık. Bunu tamamladık ve 2015 yılında hizmete soktuk. 4 bin metrekare olan sebze halimizi 20 bin metrekarelik yeni yapılan yere taşıdık. Her mahalleye park yapma projesi kapsamında çok sayıda parkı hizmete soktuk. Bunlar kısa vadede yaptığımız hizmetlerdi. Uzun vadede de projelerimizi hayata geçirmeye başladık. İçme suyu sorununu çözmek için ilk kazmayı vurduk ve 2019 yılında Alparslan 2 Barajı'nda kurulacak arıtma tesisinden su alacağız ve bir daha musluklarımızdan su kesilmeyecektir inşallah. En fazla önem verdiğimiz projemiz de, şu an için tüm halkımızı rahatsız eden altyapı projemizdir. Altyapı projesi mutlak suretle yapılmalıydı. Çünkü, doğalgaz hattı döşenmeliydi, içme suyu şebekeleri değişmeliydi, kanalizasyon şebekeleri yok hükmündeydi, iletim hatları değişmeliydi. Doğalgaz yüzde 75 oranında bitmiş durumda. TEDAŞ ekipleri, hatlarını bitirmek için çalışmalarını hızlandırdı. Biz de içme suyu şebekelerini bir bütün olarak değiştirip, depolarıyla, kanalizasyon hatlarıyla birlikte inşallah bir bütün olarak şehrin kanayan bu yarasını temizleyip, belediyecilik anlamında yapmamız gerekeni de yapacağımızı taahhüt ettik. 2014 yılında yaptığımız taahhütlerimize el atmış bulunmaktayız. Taahhütlerimizin bir kısmını bitirdik, bir kısmı da devam ederken, bir kısmının da projeleri hazırlanmış durumda. Bu taahhütlerimizi sizlerin dua ve desteğiyle bu çalışmalarımızı inşallah en güzel şekilde yapacağız.”

“DEĞERLERİMİZE HER ZAMAN SAHİP ÇIKIP, DESTEKLEMELİYİZ”

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ise, Belediye Başkanı Feyat Asya'yı çalışmalarından tebrik ederek “Bizden birisini bu makamda görmek bizleri ziyadesiyle mutlu etmiştir. Hepimizin duası başkanımızla birlikte olsun. İçimizden çıkan değerlerimize her zaman sahip çıkıp, desteklemeliyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BELİMİZİ BÜKEMEYECEK”

İmam hatip mezunlarının ülkeyi yönettiğini ifade eden İl Müftüsü Alettin Bozkurt de, geçmişte imam hatipli olduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'muhtar bile olamaz' diyerek dalga geçildiğini hatırlatarak “Ama Allah'a şükürler olsun, şu anda Belediye Başkanımız da, Sayın Valimiz de, Cumhurbaşkanımız da imam hatip mezunu. Bugünleri bize yaşatan, çok değerli halkımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz. Bu birlik ve beraberliğimiz olduğu sürece, bu kaynaşmamız olduğu sürece, Allah'ın izniyle hiç kimse belimizi bükemeyecek. En yüksek seda, İslam sedası olacak, din görevlilerinin sedası olacaktır inşallah.

Biz peygamberlerin varisleriyiz. Bundan dolayı, bunu iyi bilen düşmanlar, yıllarca peygamberlerin varislerine düşmanlık yaptılar. Misyonerlerin bir oyunu var. Biliyorsunuz, Hıristiyanlığı, İslam ülkelerine yayan onların bilim adamlarıydı. Onların İslam ülkelerine gönderen liderleri, 'gittiğiniz ülkelerde, başbakanlarla, cumhurbaşkanlarıyla, bakanlarla iyi geçinen din görevlerinin, peygamberlerin varislerinin maaşlarını en düşük olsun' talimatı veriyordu. Bu misyonerlerin oyunuydu. Yıllarca, din görevlilerin maaşı en düşüktü. Çünkü, onların projesi öyleydi. Din görevlilerinin maaşı düşük olsun, devamlı muhtaç olsun, zenginlerin eline baksınlar istiyorlardı. Eğer din görevlilerinin maaşları iyi olursa, o zaman dini en güzel şekilde anlatabilirlerdi. Köyde fahri imamlar, ağaların eline bakıyordu, ağa ne derse onun dediğini yapıyorlardı. Orada kimler güçlüyse onların dediğini yapıyorlardı ki, biraz daha fazla zekat ve fitre alıyorlardı. Arabası olan imamlarla ilgili dedikodular üretiliyordu. Ayyaşın, sarhoşun altında en lüks araba vardı ama kimse dedikodu yapmıyordu. Çok şükür o dönemler kapandı, misyonerler ülkemizde artık cirit atamıyorlar. İnşallah bütün İslam aleminde misyonerlere yer olmayacaktır. İslam'ı en iyi bilen peygamber varisleri olan bizler, Amerika'da, Almanya'da, Hollanda'da, İslam'ı en güzel şekilde anlatacağız. Biz görevimizi yaparsak, biz çalışırsak Allah bizleri muvaffak kılacaktır ama biz görevimizi yapmazsak, yine bu misyonerler başımıza geçebilirler. Onun için iyi çalışalım ve onları hiçbir zaman unutmayalım” şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edildi. Toplantı, yemek ikramının ardından sona erdi.