Hafızların Diyanet'te önü kesiliyor!
Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, "Hafızların Diyanet İşleri Başkanlığında görevlendirilmelerinin önü kesiliyor" açıklamasında bulundu.
HAFIZLARIN DİYANET’TE GÖREVLENDİRİLMELERENİNİN ÖNÜ KESİLİYOR!
Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Diyanet’e yapılan alımlar da hafızların önünün kesildiğini belirterek basın açıklaması yaptı.
Hafızlığın ciddi bir iş olduğunu, hafız kelimesinin anlamından yola çıkarak hafızlığın ne kadar önemli olduğunun anlaşılması gerektiğini söyleyen Türüt, açıklamasında şu hususlara dikkat çekti:
“Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, yeni ihdas edilen Hafızlık Eğitimi Daire Başkanlığı için bir kez daha kutluyor ve teşekkür ediyoruz. Hafızlığın geleceği için önemli bir hizmettir. Ancak yeterli değildir. Yeterli olmadığı gibi hafızların Diyanet’e yerleştirilmelerinde önlerini kesen bazı hususların sınav şartları arasına konması bizleri derinden düşündürüyor! Bu hususları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dikkatine sunarak düzeltilmesi yönünde çalışma yapılmasını talep ediyoruz.
HAFIZ, KORUYAN, MUHAFAZA EDEN ANLAMINA GELİR
Öncelikle hafızlık konusunda önemli birkaç hususu belirtmek istiyorum. Arapça bir kelime olan “Hafız”, koruyan, muhafaza eden anlamına gelir. Allah’ın isimlerinden biride “El Hafız”dır. “Bütün mahlûkatın koruyucusu” anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’i ilk ezberleyen Peygamber Efendimiz olmuştur. Gece gündüz yaptığı ibadetlerinde ezberlediği Kur’an-ı okumuş, ashabına da okuyup öğretmiştir. O’nun zamanında Kur’an-ın korunması ve muhafaza edilmesi için ezber yapılıyordu. Günümüzde de Kur’an-ı Kerim ezberi yapılıyor ve bunu yapanlara da hafız deniyor. Gerek kelime anlamı gerekse üstlenmiş olduğu önemli görev nedeniyle hafızlığın günümüzdeki önemi ve ayrıcalığı bir kez daha anlaşılıyor. Maneviyatına bağlı olan Müslüman kitle Kur’an-ı Kerim’in okutulmasını ve öğretilmesini İslam eğitimi ve kültürünün önemli bir parçası olarak görmektedir. Çünkü Kur’an-ı ezberlemek, okumak ve öğretmek beklenen sevap açısından kutsal görülmektedir.
Kur’an-ı okuyan, aynı zamanda da okutan kişilere “kurra” denilir. Kurra hafızlar, Kur’an-ın okunuşu ve usulleri üzerinde çalışmalar yapar ve kusursuz bir şekilde okunmasını sağlayarak bilgili hafızlar yetiştirir.
SINAVLARA HAFIZLIĞIN ÖNÜNÜ KESEN ŞARTLAR KONUYOR
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 13 Şubat’ta yayınladığı I. Dönem Aşere Takrib Kursu Sınav Duyurusunda I. a bendi ile d ve J bendlerinde yer alan şartların yanlış olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. I.a bendinde 657 Sayılı yasanın 4-A maddesine göre kadrolu çalışma şartı var. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın neredeyse 1/3’ü sözleşmeli… Bunların içinde çok sayıda hafız var. 7-8 yıldır sözleşmeli çalışan hafızlar sırf kadrolu olamadıkları için bu maddeden dolayı sınava giremiyorlar. Sınav şartları düzenlenirken kurumun çoğunluğunun sözleşmeli olduğu gerçeği nedense göz ardı ediliyor. Diğer bir şart ise d bendidir. Dört yıllık dini yükseköğrenim mezunu olma şartı var ki, bunun İlahiyat mezunu olduğu hemen anlaşılıyor, bu madde de son derece yanlıştır. Zira İlahiyat mezunu olmamasına rağmen hafız olarak donanımlı genç ve yetenekli hafızların önü tıkanıyor. Diğer önemli bir şart ise j bendidir. 1 Ocak 1980 ve sonraki tarihlerde doğmuş olma şartı aranıyor. Ancak teşkilatta 55-60 doğumlu olan İmam Hatip Lisesi mezunu pek çok hafızın olduğu nedense unutuluyor! Hafız olduğu halde bu şart nedeniyle sınava giremeyenler çoğunlukta. Bu adil değil!
Resûl-ü Ekrem Hz. Peygamber Efendimize peygamberlik görevi 40 yaşında verildi. Cenabı Allah, Hz. Muhammed’in yaşına bakmadı. Bu kutsal görev için uygun olup olmadığına baktı! Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 40 yaşın üzerinde pek çok hafız var. Bunlar kendilerini ispat etmiş tecrübeli ve donanımlı hafızlardır. Sırf bu şartlar nedeniyle sınavlara giremiyorlar. Kur’an ilminin sınırı yoktur. Hafızlar da bu ilmi almış olan insanlardır. Ancak Diyanet, hafızların önüne 40 yaş sınırını koyarak adeta “siz Diyanet’te yer alamazsınız!” diyor. Kur’an-ı ezberlemiş birine “sen dur!” diyemezsiniz.
Diyanet İşleri Başkanlığı yaptığı tüm sınavlar da hafızların adeta önünü kesecek şartlar öne sürüyor. Diyanet’in, İmam Hatip Lisesi mezunu hafıza verdiği diplomayı adeta yok sayan ve dikkate almayan ön şartlarını anlamakta zorlanıyoruz. Bunların kabul edilmesi mümkün değildir. Hafızlığa sahip çıkma, teşvik ve önem vermek açısından hafızlığın önünün açılması gerekirken, kadrolu çalışma, dört yıllık yükseköğrenim ve yaş şartı koyarak hafızların önünün kesilmesini doğru bulmuyoruz. Bu yanlışlardan acilen dönülmesi, din hizmetleri açısından yararlı olacaktır.
Diyanet Bir-Sen olarak, yukarıda belirttiğimiz hususları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dikkatine sunuyor ve çok acil yeni düzenleme ve önlem alınmasını talep ediyoruz.”
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Kaynak:Ajanslar
- 0SEVDİM
- 2ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın