Filistinli kadınlar benzeri görülmemiş İsrail şiddetine maruz kalıyor

Filistin Direniş Hareketi Hamas, Dünya Kadınlar Günü'nde İsrail'in Gazze'de devam eden savaşını ve bunun Filistinli kadınlar üzerindeki yıkıcı etkisini kınadı.

Hamas, 12,000'den fazla Filistinli kadının öldürülmesini ve çok daha fazlasının yaralanmasını, tutuklanmasını ve yerinden edilmesini “insanlığın alnına sürülmüş bir leke” olarak nitelendirdi.

Hareket, uluslararası topluma bombalama, günlük katliamlar, yerinden edilme, sürgün, tutuklama ve hapishanelerde işkence gibi sistematik şiddet de dâhil olmak üzere Siyonistlerin Filistinli kadınlara karşı işlediği suçları ifşa etme çağrısında bulundu.

Hamas, Dünya Kadınlar Günü'nün bu suçlara ışık tutmak için bir fırsat olması gerektiğini vurguladı ve kadın haklarını savunan herkesi bu acımasız ihlalleri durdurmak için siyasi, insani ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Gazze'de Katledilenler

İsrail'in Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana Filistinli kadınların durumu daha da kötüleşti. Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre, 2.000'den fazla kadın uzuvlarını ampütasyon nedeniyle kaybetti ve 13.901 kadın dul kaldı.

Ayrıca, 17.000 anne çocuklarını kaybetti ve 50.000 hamile kadın bebeklerinin trajik kaybına maruz kaldı. 162'den fazla kadın bulaşıcı hastalıklara yakalandı ve onlarca kadın İsrail gözaltı merkezlerinde işkence gördü.

Gazze hükümetinin medya ofisi başkanı Salama Maarouf cumartesi günü yaptığı açıklamada, insani yardımı engelleyen kuşatmanın Gazze'deki kadınların acılarını daha da arttırdığını, açlık ve susuzluğa yol açtığını vurguladı.

Salama Maarouf, İsrail'in eylemlerinin Filistinli kadınlar üzerindeki orantısız etkisinden bahsederek, özellikle dul kadınların, çocuklarını kaybeden annelerin ve koşullar nedeniyle düşük yapan hamile kadınların sayısının yüksekliğine dikkat çekti. Maarouf, Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, devam eden savaşta ölenlerin yaklaşık %70'ini kadın ve çocukların oluşturduğunu, bunun da yaklaşık 8,200 ölü anlamına geldiğini vurguladı.

Mart 2025 itibariyle, devam eden saldırılar nedeniyle en az 12.316 Filistinli kadın öldürülmüştür.

İsrail Hapishanesinde İşkence

Filistinli Tutuklular ve Eski Tutuklularla İlişkiler Komisyonu, Filistin Esirler Cemiyeti ile birlikte İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadın tutukluların durumuna ilişkin bir rapor yayınladı.

Rapora göre, bu kadınlar tutuklandıkları andan itibaren işkence, aç bırakma, cinsel saldırı, tıbbi ihmal ve psikolojik istismar dâhil olmak üzere çok sayıda ihlalle karşı karşıya kalıyor.

Rapor, kadınların gözaltına alınmasının devam eden bir uygulama olduğunu ve Ekim 2023'ten bu yana onlara karşı işlenen suçların arttığını vurguluyor.

Saldırının başlangıcından bu yana aralarında reşit olmayanlar, hamile kadınlar, anneler ve öğretmenlerin de bulunduğu toplam 490 kadın gözaltına alındı. Bunlar arasında iki kadın 7 Ekim 2023 öncesinden bu yana gözaltında tutuluyor ve İsrail bu kadınları herhangi bir esir değişimi anlaşmasına dâhil etmeyi reddediyor.

Gazeteciler Hedef Alındı

Gazze'deki kadın gazeteciler de İsrail güçleri tarafından hedef alındı. Gazze hükümeti medya ofisine göre çatışmaların başlamasından bu yana 24 kadın gazeteci İsrail güçleri tarafından öldürüldü ve bu uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.

Salama Maarouf cinayetleri uluslararası insancıl hukukun ihlali olarak kınadı. Bu eylemlerin “kadın haklarını ve gazetecileri savunduğunu iddia eden özgür dünyanın” önünde gerçekleştiğine dikkat çekti.

“Kadın olma statüleri onları İsrail ordusundan koruyamadığı gibi, gazetecilik dokunulmazlıkları da onları katil varlıktan koruyamazdı” diye ekledi.

Aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün de bulunduğu çok sayıda kuruluş bu eylemleri kınadı ve uluslararası toplum tarafından bu şiddeti ele almak için önemli bir önlem alınmadı.

Batı Şeria'da Yerinden Edilenler

Batı Şeria'da da durum aynı derecede vahim. Savaşın başlangıcından bu yana İsrail askeri operasyonları yoğunlaştı ve çoğu kadın olmak üzere 40.000'den fazla Filistinli yerinden edildi.

Evlerin yıkılması, yaygın yıkımlar ve zorla tahliyeler aileleri, özellikle de kadınları savunmasız ve travmatik koşullarda bıraktı.

Yerlerinden edilen kadınlar aşırı kalabalık sığınaklarda yaşamakta ve birçoğu gelecekle ilgili korkularını ve belirsizliklerini dile getirmektedir.

İsrail'in Cenin, Tulkerim ve Nur Şems kamplarını hedef alan askeri operasyonları devam ederken, mülteci kamplarının yıkımı da sürmektedir.

Yerel ve uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail'in eylemlerinin Batı Şeria'yı ilhak etmeye ve iki devletli çözümü ortadan kaldırmaya yönelik daha büyük bir stratejinin parçası olduğu konusunda uyarıyor.

Bu askeri operasyonlar sadece Batı Şeria'da 930'dan fazla Filistinlinin ölümüne ve 7,000'den fazla kişinin de yaralanmasına yol açmıştır.

* Romana Rubeo, İtalyan bir yazar ve The Palestine Chronicle'ın genel yayın yönetmenidir. Makaleleri birçok çevrimiçi gazetede ve akademik dergide yer almıştır. Yabancı Diller ve Edebiyat alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve görsel-işitsel ve gazetecilik çevirisi konusunda uzmanlaşmıştır.

Romana Rubeo’nun palestinecronicle’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ