Camiler ve Din Görevlileri Haftası Mesajı
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, 2020 yılı 1-7 Ekim “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” dolayısı ile mesaj yayınladı.
#DinGörevlilerimizGörevininBaşındadır
#DinGörevlilerimizMilletimizinHizmetindedir
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal’ın, 2020 yılı 1-7 Ekim “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” mesajı:
Ülkemizin yarınlarının daha güçlü olması için, milletimize samimi ve doğru din bilgisiyle, cami ve Kur’an kurslarında huzurlu bir şekilde rehberlik yapan din görevlilerimiz görevlerinin başındadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, 1-7 Ekim tarihleri 1986 yılından 2002 yılına kadar “Camiler Haftası” olarak kutlandı. Haftanın adı, Türk Diyanet Vakıf-Sen’in yetkili sendika olarak 2002 yılında teklifi ile 2003 yılından itibaren “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak değiştirildi ve bu adla kutlanmaya başladı.
Özel gün ve haftaların amacı, o gün veya hafta ile ilgili hem dikkat çekmek, hem de problemlerin çözümüne yönelik çalışmalar yapılmasıdır. Ana unsurları cami ve din görevlisi olan Camiler ve Din Görevlileri Haftasında da yapılması gereken bu anlayış olmalıdır.
Medeniyetimizde camilerin yeri ve toplumdaki önemini ortaya koymak için, 34 yıl önce kutlanmaya başlayan bu haftada, camilerle ilgili çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Yeni projeler geliştirilmiş ve cami merkezli bir oluşumun sağlanması gündeme getirilmiştir.
Ancak, 17 yıldan beri Camiler ve Din Görevlileri Haftası adıyla kutlanan bu haftanın esas unsuru olan din görevlileriyle ilgili, bugüne kadar ciddi bir çalışma yapılmamıştır. Çoğu zaman da haftanın asli unsuru olan din görevlisinin adı bile unutulmuştur. Üzülerek görmekteyiz ki, bu yıl da “Cami ve İlim” temasıyla kutlanacak haftada, din görevlisi ve çalışan nerdeyse yok gibidir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Özellikle bu seneki tema mutlaka din görevlileri yani çalışanlar üzerine kurulmalıydı.
Bütün dünyada olduğu gibi, 2020 Mart ayından itibaren ülkemizde de görülen Kovid-19 salgını nedeniyle, bütün hizmetlerde olduğu gibi Diyanet ve din hizmetlerinde de yeni tedbirler alınmıştır. Belli bir zaman diliminde, camilerde ibadete ara verilmiş, bayram ve Cuma namazları dahi kılınamamıştır.
Böyle zorlu bir süreçte, ülkemizin her yanında din görevlilerimiz, Kur’an kursu öğreticilerimiz ve Diyanet çalışanlarımızın tamamı, milletimizin ve Devletimizin hizmetinde olmuşlardır. Bazı art niyetli kişilerin oluşturmaya çalıştığı “Diyanet ne işe yarıyor veya imamlar boş duruyor” gibi akla ziyan sözlerine rağmen, din görevlilerimiz çalışmaktan geri kalmamışlardır. Canla başla gayret göstermişlerdir. Diyanet çalışanlarımız, din görevlilerimiz, Kur’an kursu öğreticilerimiz, Valilik ve Kaymakamlıklarca oluşturulan VEFA, Mahalle Denetim ve Filyasyon grupları gibi oluşturulan ekiplerde, üzerlerine düşeni zor şartlarda ve çoğu kendi imkanlarıyla yapmış ve yapmaya devam etmektedirler.
Aynı zamanda da asli görevlerini aksatmadan yerine getirmektedirler. Cenaze yıkama ve defin işlemleri belediyelerin asli görevi olmasına rağmen, hastaneler de dahil olmak üzere, cenazelerin yıkanması görevini de din görevlilerimiz ve Kur’an kursu öğreticilerimiz yapmaktadırlar.
Özellikle, böyle bir ortamda din görevlilerimizin ve bütün Diyanet çalışanlarımızın problemlerinin giderilebilmesine zemin hazırlanmalıdır. Vatandaşlarımızın tamamına hizmet eden Diyanet çalışanlarının, bu haftadan beklentileri de budur. Mensubu olmaktan onur duyduğumuz Diyanet İşleri Başkanlığımız, din görevlilerimize ve bütün Diyanet çalışanlarımıza, bu hafta vesilesiyle müjdeler vermelidir.
Görevlisiyle barışık, personelini dinleyebilen, anlayabilen, aynı ailenin bir ferdi gibi davranabilen idarecilerimizin sayısı artmalıdır. Görevlisini kendisine rakip gibi gören bir anlayış, ne dine, ne Diyanet’e ne de ülkemize bir katkısı olamaz. Hak edilmeden ve emek verilmeden gelinen makamlardan, doğru ve kalıcı hizmetler beklenemez.
Aynı şekilde, personeli arasında sendikal tercihi başta olmak üzere, çeşitli anlayışlarla ayrım yapan bir idarecilerden, ne kuruma ne de milletimize bir hayır gelmez. Her iş ve işlemde; adaletli, hakkaniyetli, bilgili, liyakatli, Devlete sadakatli bir anlayışı geliştiremezsek, yarınlar sahte insanların cirit attığı bir alana dönüşür. Verim olmaz, topluma önderlik, öncülük ve örneklikten eser kalmaz.
Milletimizin samimi din duygularını, kendi süfli çıkarları için kullananlara fırsat verilmemesi için, her alanda Din görevlilerimizin önemi hafta boyunca anlatılmalıdır. Milletimizin gözbebeği Diyanet ve din görevlisi öne çıkarılmalıdır. Bunun yolu da, elbette çalışanlara sevgiden, sahiplenmeden, saygıdan ve aidiyet duygusunun geliştirilmesinden geçer.
Çalışanlarımız da aldıkları görevi layıkıyla yaparak, Devletimize, milletimize, Diyanet’imize ve yüce dinimiz İslam’a hizmet etmenin gayreti içerisinde olmalıdırlar. Kendilerini geliştirmeli ve yetiştirmelidirler.
Türk Diyanet Vakıf-Sen, ilkesi ve sorumluluğu gereği, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilen bir sendikadır. Devletimizin güçlü yarınları, milletimizin birlikteliği, Diyanet İşleri Başkanlığımızın kurumsal yapısı ve çalışanlarımızın huzurlu hizmet üretmesi bizim için çok değerlidir.
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak; ülkemizin her yanında ve yurt dışında, olumsuz ve zor şartlarda da olsa, vatandaşlarımıza son din İslam’ı anlatan, öğreten ve yaşayışıyla örnek olan din görevlilerimiz ve bütün Diyanet çalışanlarımızı kutluyorum. 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftamızın Diyanet çalışanlarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Vefat etmiş bütün çalışanlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Emekli olmuş ve görevleri başında bulunan din görevlilerimize ve bütün Diyanet çalışanlarımıza sağlık, huzur, esenlik ve başarılar diliyorum.
Camiler ve Din Görevlileri Haftamız kutlu olsun.
TDVSGM Basın Bürosu/29.09.2020
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Insanlar göründüğü gibi olmalıdır.