Yeryüzünde ilahlık davasında bulunan ilk ahmak
Hazret-i İbrâhîm’in putları kırdığına iyice kanâat getiren bedbaht putperestler, yapılan işi hazmedemediler ve taş parçalarının âcizliklerini görüp Hakk’a yöneleceklerine, Hazret-i İbrâhîm’e ateş püskürdüler.
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Putperestler durumu derhal Nemrûd’a bildirdiler. Bunun üzerine Nemrûd, İbrâhîm -aleyhisselâm-’ı çağırttı.
Nemrûd’un huzûruna giren herkes, evvelâ ona secde ederdi. İbrâhîm -aleyhisselâm- ise, secde etmedi. Nemrûd, merak ve hiddetle sebebini sorunca da:
“–Seni ve beni yaratandan başkasına secde etmem!” dedi.
Nemrûd: “–Senin Rabbin kim?” deyince, İbrâhîm -aleyhisselâm-:
“–Benim Rabbim, dirilten ve öldüren Allâh’tır.” dedi.
Nemrûd: “–Ben de diriltir ve öldürürüm.” dedi. Zindandan iki kişi getirtti. Birini öldürdü, diğerini ise serbest bıraktı.
Sonra da: “–Bak, ben de bu işi yapıyorum.” dedi.
Lâkin akılsız Nemrûd, diriltmenin rûh vermek; öldürmenin ise rûh almak olduğunu bilmiyordu.
GÜCÜN YETİYORSA GÜNEŞİ BATIDAN DOĞUR
İbrâhîm -aleyhisselâm-: “–Benim Rabbim, güneşi doğudan doğdurur. Gücün yetiyorsa sen de batıdan doğdur!” dedi.
Bu hâdise Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle beyân buyrulur:
“Allâh’ın kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik) vermesi sebebiyle şımarıp Rabbi hakkında İbrâhîm ile tartışmaya gireni (Nemrûd’u) görmedin mi! İşte o zaman İbrâhîm: «Rabbim hayat veren ve öldürendir!» demişti. O da: «Ben de hayat verir ve öldürürüm.» demişti. İbrâhîm: «Allâh güneşi doğudan getirmektedir. Haydi sen de onu batıdan getir!» dedi. Bunun üzerine kâfir şaşırıp cevap veremez hâle geldi. Allâh zâlimler topluluğunu hidâyete erdirmez.” (el-Bakara, 258)
İLAHLIK İDDİA EDEN İLK İNSAN
Bu âyet-i kerîmede Nemrûd’un nankörlüğü, azgınlığı ve Cenâb-ı Hakk’a karşı îlân-ı harb ederek başkaldırışı bildirilmektedir. İmâm Beyzavî, yeryüzünde ilk ilâhlık iddiâ eden ahmağın Nemrûd olduğunu bildirmektedir. O, Allâh’ı inkâr etmiş, kendisine verilen mal-mülk karşısında şükredeceği yerde nankörlük etmiştir.
İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın Nemrûd’la görüşmesi husûsunda iki rivâyet vardır:
- İbrâhîm -aleyhisselâm-, putları kırınca O’nu hapsettiler. Ateşe atılmak üzere Nemrûd’un huzûruna getirdiler.
- Bir sene kıtlık olmuştu. Nemrûd, halkına gıdâ dağıtıyordu. Gıdâ verdiği kimseye de:
“–Rabbin kim?” diye soruyordu. Sıra İbrâhîm -aleyhisselâm-’a gelince O:
“–Benim Rabbim dirilten, hayat veren ve öldürendir!” dedi.
Nemrûd, bu söze öfkelendi. Hazret-i İbrâhîm’e yiyecek vermedi.
Haberin fotoğrafı da Nemrut'un makamıdır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın