Süleymancılar da Hedef Ticaret mi, Eğitim mi?
En önemli ticari faaliyetlerden biri kurbandır. Kurban bağışlarının ihtiyaçtan fazla kısmı cemaatin marketlerine ve toptan olarak değişik firmalara satılmaktadır.
Cemaatin ticari faaliyetleri çok çeşitlidir. Kemal Kacar döneminde ticari faaliyete sıcak bakılmaz ve bundan uzak durulurken Arif Denizolgun döneminde tavukçuluktan sucukçuluğa, hastaneden markete, inşaattan turizme, fast fooddan eğitime el atılmayan ticari alan neredeyse kalmamıştır.
Daha önce de değinildiği Denizolgun bizzat kendi ismini ticari marka haline getirmiş, AR-DEN adı altında marketler ve fast food zincirleri kurmuştur. Daha da vahimi yurtlara, hocalara ve ihvana alışverişlerin buralardan yapılması yönünde talimatlar gönderilmiştir. Bununla da yetinilmemiş, önde gelen bazı zevat tarafından piyasadaki diğer tavuk ve et markalarının haram, yalnızca AK TOROS markasının helal olduğu açıkça deklare edilmiştir. Söz konusu ticari faaliyetlerin başına getirilen bazı kişilerin çok büyük yolsuzluklar yaptığı cemaat içinde konuşulan hususlardandır.
Bu ticari faaliyetlerin parasının nereden temin edildiği ve gelirin nereye harcandığı büyük oranda meçhuldür. Aynı şekilde Denizolgun döneminde başlatılan kermesler de ticari faaliyetler olarak değerlendirilmeyi hak etmektedir. Kermeslerden elde edilen gelirin çok yüksek meblağlar olduğu bilinmektedir.
En önemli ticari faaliyetlerden biri kurbandır. Kurban bağışlarının ihtiyaçtan fazla kısmı cemaatin marketlerine ve toptan olarak değişik firmalara satılmaktadır.
Arif Denizolgun döneminde yaşanan hızlı değişim dikkat çekicidir. Kemal Kacar ile aralarında eskiden beri süregelen fikir ayrılıkları olduğu bilinmektedir. Kacar, Arif Denizolgun'a tabiri caizse hiçbir zaman fırsat vermemiştir. Kacar'ın vefatı ile birlikte abisi Mehmet Denizolgun'u devre dışı bırakması Arif Denizolgun'a geniş bir hareket alanı sağlamıştır.
Önceden Kemal Kacar'ın emriyle cemaatin daima mesafeli durduğu birçok alana Denizolgun neredeyse düşünmeden girmiştir. Ticaret, okul, eğitim, fast food, kreş bunlardan bazılarıdır. Önceden yurtlarda kalan öğrenciler okula gönderilmezken ve okul asla tasvip edilmezken Denizolgun döneminde öğrencilerin okula gönderilmesi bir yana neredeyse her ilde İSABET okulları açılmış, hatta açılan bu okulların faziletleri anlatılmaya başlanmıştır.
Hocaların ve yurtların başarısı eskiden okutulan derslerle ölçülürken daha sonra ölçüm kritelerine yapılan yurt sayısı, toplanan kurban adedi, okul başarısı, teberru miktarı, hacı sayısı, kreş sayısı gibi ticaret ve müteahhit mantığının hakim olduğu maddeler eklenmiştir. Sayılan hususlarda görülen artış başarı, eksilme ise başarısızlık sebebi olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Kemal Kacar döneminde ise sayısal olarak yalnızca ders (dini ilimler) okuyan talebe adedi bir ölçü olarak kabul edilmekteydi. Bütün bunların sonucu olarak hocaların ilmi kapasitelerinde yaşanan ciddi düşüş içteki dıştaki herkes tarafından fark edilmektedir.
İlimden ticarete, hizmetten müteahhitliğe doğru yaşanan baş döndürücü dönüşüm ayrıca incelenmeyi hak etmektedir.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın