Haydi Çocuklar Camiye Eğitim-Sen’i çıldırttı!

Milli Eğitim Bakanlığı ve Server Gençlik tarafından başlatılan, ‘Haydi Çocuklar Camiye’ projesi Eğitim-Sen’i çıldırttı. Sosyal medya üzerinden yayınladıkları video ile kampanyayı karalamaya çalışan Eğitim-Sen, “Uygulama bilimsel ve pedagojik değil. Eğitimci olmayan kişilere, öğrenci teslim edilmemeli” diyerek çocukların camiyi sevmesini engellemeye çalıştı.

Şu bilim havarisine bak hele!

Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan çekilen videoda yaptığı açıklamalarda, şu galiz ifadeleri kullandı: “Yapılan başlı başına bir çocuk ihlalidir. Soyut bilgiyi kazanma yaşı çocuk için 12 ile 14 yaş aralığıdır. Şu an okulların tamamına yakınında kütüphane yok, laboratuvar yok, spor salonu yok, konferans salonu yok. Ama okul öncesinden itibaren mescit zorunlu. Bu tamamen ideolojik bir tutumdur. Bilim, sanat, spor, felsefe ısrarla iktidar tarafından çok tehlikeli alanlar olarak görülüyor. Çocukların tam da yarıyıl tatilinde dinlenmeye, spor yapmaya, sinemaya gitmeye ve çocuklarını yaşamaya ihtiyaçları varken buna bile imkan vermeyen bir sistemi dayatmaya ısrar ediyorlar. Okullara mescit girmesi fiilen okul öncesinden başının, bedeninin kapatılması, sınıfların, okulların kız, erkek diye ayrılması başlı başına bir istismar. Bilimsel eğitim için hiçbir zaman, hiçbir şekilde bu kadar olanak sağlanmadı. Bu durum bilimsel değildir, pedagojik değildir. Buna benzer bir takım çalışmalarda bizim tarafımızdan açılan davalarda Danıştay hukukun en güvenilmez halini yaşamamıza rağmen  bizim dediğimizi doğrulamıştır. Eğitimci olmayan kişilere, öğrenci teslim edilemez. Soyut zeka ve algısının hazır olmadığı bir dönemde böyle bir şeyin dayatılması demek, bu çocukların geleceklerinin yok edilmesi demektir.”

Kimsenin tekelinde değil

Eğitim-Sen’in hezeyanlarını eleştiren Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Yardımcısı Latif Selvi ise şu değerlendirmede bulundu: “Bu söylemler bize çok tanıdık geliyor. Bu tür yaklaşımları yadırgıyoruz. Okullarımız gerek laboratuvar, gerek spor salonu, gerek sanatsal etkinlikler gerçekleştirme açısından geçmiş yıllarla mukayese edilemeyecek kadar donanıma sahiptir. Bir kere bunların hepsi olup biten işleri çarpıtmaya, manipüle etme çabasıdır. Diğer bir konuya gelince, din eğitimini dinsizler belirlememelidir. Din eğitimi, dinsizlerin tekelinde değildir. Din eğitimi o dine inananların, ülkesini yönetenlerden bir talebidir. Bu zümrelerin İslam haricinde hiçbir inançla ilgili bir açıklamaları yok. Bunların bütün savaşı müslümanlara karşıdır.”

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ