Hafız İbrahim Onavcı'nın yeni hedefi dünya derecesi

Genç hafız, Türkiye birinciliğinin her zaman hayallerinde olduğunu belirterek, "Unutmak en kötü şeydir. Bundan sonraki hedefim, dünyada yarışmalara girmek ve dereceler yapmak olacaktır” dedi.

Akhisar’da Hilaliye Kur’an Kursu öğrencisi İbrahim Onavcı, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 24 Eylül 2017 Pazar günü Amasya Fatih Sultan Mehmet Camiinde yapılan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın da katıldığı Hafızlık Yarışması Türkiye finalinde yarışan 7 öğrenci içerisinden Türkiye birinciliğini kazandı. Genç hafız, başarısını İHA’ya değerlendirdi. 50 öğrencinin eğitim gördüğü Hilaliye Erkek Kur’an Kursunda hem ortaokul eğitimini hem de hafızlık eğitimi alan İbrahim Onavcı, hafızlık okumak için ailesinin izni ve hocalarının tavsiyesiyle Diyarbakır’ın Hani ilçesinden Akhisar’a geldiğini anlatan Onavcı, eğitim sürecini şöyle anlattı: "Diyarbakır’da 4.sınıfı bitirdikten sonra 5.sınıf ile birlikte Akhisar Hilaliye’ye geldim. İlk yıl yüzüne okumaya başladım ve ardından hafızlık eğitimi aldım. Hafızlığa başladığım ilk zamanlarda Türkiye birinciliği hep hayallerim arasındaydı. Hafızlık dönemim sona erdiğinde hocalarım bana yarışmaya gireceğimi söyledi. Benden önce zaten yarışmalara giren arkadaşlarım vardı. Ben de onlardan teşvik alarak bu yarışmaya girdim. Elhamdülillah en sonunda yarışmaya girdik ve iyi sonuçlarla karşılaştık. Bu konularda hocalarımın çok etkisi var, bizlere rehberlik ediyorlar”

Türkiye birinciliği serüvenini anlatan Akhisarlı genç hafız İbrahim Onavcı, “İlk olarak İzmir’de yarışmalara girdik ve Ege bölge birincisi seçildim. Her bölgeden birkaç kişi seçilip Ankara’ya yarı finale gidiyor. Ankara’da da 28 kişi olduk ve 21 kişi elenince ben de 7 kişilik ekibin içerisinde yer aldım. Bu 7 kişi de ile birlikte Amasya’da finale girdik ve Amasya’dan ilk 3 kişiyi ayırdılar ve sonra elhamdülillah birinci oldum” dedi.

"Unutmak en kötü şeydir"

Hem okul hem de hafızlık eğitimlerinin bir arada gitmesinde bir sorun yaşamadığına dikkat çeken İbrahim Onavcı, “5’inci sınıfa geldiğimizden beri ilk başta sabahtan öğlene kadar hafızlık, öğleden sonra akşama kadar ise okul vardı. Bu derslerimizi biraz zorluyordu ama yine de vakit yetiyordu. Programlar her gün böyleydi. Ben 5’inci sınıftayken ilk geldiğimizde 120 kişiydik. Bunlardan 20 ila 25 kişi hafızlık için seçilecekti. Bende komisyonlara girdim ve orada hafızlığa seçildim. Burada iyi çalışmalarımız oldu. Sınıf içerisinde tatlı rekabet içerisindeydik. Benden önce yarışmaya giden bir arkadaşımız vardı, geçen yıl Türkiye ikincisi olmuştu. Ben de o arkadaşımın başarısından etkilendim ve daha iyi olacağım dedim. Hafızlığımı 6. sınıfın ortalarında bitirdim, daha sonra ise süzdüm. Artık yarışmadan sonra daha çok okula yoğunlaşacağım. TEOG da kalktı ama kalkması hiçbir şeyi değiştirmez bu yıl 8’inci sınıfa gidiyorum ve yine en iyisini yapmaya çalışacağım. Hafız olunca her şey bitmiyor. Hafız olduktan sonra yine süzüp sağlamlaştırmak lazım. Yani unutmak en kötü şeydir. Bundan sonra ki hedefim dünya da yarışmalara girmek ve dünyada da dereceler yapmak olacaktır” diye konuştu.