Fahri ve Vekiller Ortada mı Bırakıldı?

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  Kur’an-ı Kerim ve İslam Dininin öğretilmesinde önemli bir sorumluluğu üstlenen Geçici Kur’an Kursu Öğreticilerinin hak arayışları tam beş yıldır devam ediyor. Mağdur ve sahipsiz kitle olan Geçici Kur’an Kursu Öğreticileri ile vekil imamlar, siyasilerden ve yetkili sendikadan destek istemeleri ulusal basına onlarca defa yansımış ve Diyanet camiasında büyük bir yankı uyandırmıştı.

Seçim süreçlerinde neredeyse tüm Bakanlar ve milletvekilleri ile görüşen Fahriler ve vekillere, her defasında yetkililer şunları söyledi. “Sorunlarınızın farkındayız sabırlı olun seçimden sonra mutlaka sorununuz çözülecektir” denildi.

Türkiye’nin en ücra yerlerinde, Din ve Kur’an hizmeti veren İslam ahlakı ve İslam kardeşliğinin tesisi için çabalayan bu insanlara verilen sözlerin tutulması hem İslami hem de insani bir gerekliliktir. Tüm olumsuzluklara rağmen, asgari ücretin yarısı kadar maaş alan ve SSK primleri 12 gün yatan bu kardeşlerimiz görevlerini en iyi şekilde yerine getirme bilinciyle hareket ediyorlar. Bu kardeşlerimize verilen sözlerin tutulmaması durumunda, bu kardeşlerimizin umutlarının kırılmasının yanında siyaset kurumuna ve yetkili sendikaya çok ciddi bir güvensizlik oluşturacaktır.

750 bin taşeron işçisine kadro verilen bir dönemde fahri öğreticilerin dışarıda bırakılmasının etkileri çok ağır olacaktır. Beş yıllık hak talepleri mücadelesinde sadece yetkili sendika Diyanet-Sen ile hareket edildi. Fahri ve vekiller bu güne kadar ikinci bir sendikanın kapısını aşındırmadı. Bu da Diyanet-Sen'e duyulan güvenden kaynaklanmaktadır. Aksi durumda Fahri öğreticilerin bu güvenlerinin kırılmasının ağır etkilerinin olacağı kesindir.

Bu güne kadar ısrarla Diyanet-Sen'den umut bekleyen fahri ve vekil guruplarına, diğer sendikaların “mağdur edileceksiniz, hayal kırıklığı yaşayacaksınız” v.b. açıklama ve telkinlerinin haklı çıkması durumunda fahri ve vekiller açısından tam bir hayal kırıklığı ve af edilemeyecek bir duruma sebebiyet verecektir. Bu sözleri verenler, mağdur ve sahipsiz insanların vicdanlarında İslami ve insani değerlere uymama suçlamasıyla mahkum edileceklerdir…

Yetkili sendika gerçekten bu sorunu çözmek istiyorsa çözüm yolu ve adresi bellidir.

Uygun bir zamanda çıkarsınız başbakanlık makamına yada cumhurbaşkanlığı makamına bu mağdur kitlenin sorunlarını çözüm makamlarına aktarırsınız. Bu iş olur, yada olmaz bu soruna artık gerekçeleri ile bir nokta koyarsınız.

Aksi halde yapılanlar oyalamadır, günü geçirmedir.

Bu insanların umutları, beklentileri ve hayalleri birer travmaya dönüşmeden bu işe acilen bir nokta konulmalıdır. Mihrap Haber, her zaman doğruların yanındadır. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam edecektir.

Kaynak: Mihrap Haber