En büyük zulüm bugün bitmişti
0
Bugün, Türk siyasi tarihinin karanlık sayfaları olarak hatırlanan tek parti döneminin en büyük zulümlerinden Türkçe ezanın kaldırıldığı gün. 16 Haziran 1950'de, Başbakan Adnan Menderes'in yoğun çabası ile sona eren Türkçe ezan işkencesi 18 yıl sürmüştü. Arapça ezanın özgürlüğüne kavuştuğu gün Bursa'da bir camide ikindi ezanı tam 7 kere okunmuştu.
Osmanlı'nın son dönemlerinde, Türkçülük ve dilde Öztürkçeleşmeye gitme ekseninde başlayan tartışmalar, zaman içinde ezanın, hutbenin ve hatta namazın Türkçeleşmesine kadar gitti.
Atatürk Cumhurbaşkanı İnönü Başbakan
1930'lu yıllarda sık konuşulan ezanın Türkçeleştirilmesi, Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanı, İsmet İnönü'nün Başbakan olduğu 1932 yılının Temmuz ayında Diyanet'in yayınladığı genelge ile tüm yurtta uygulamaya konuldu. İlk Türkçe ezanı ise, 30 Ocak 1932 tarihinde Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camii'nde okunmuştu.
Türkçe ezan okumamak için göç ettiler
Tarihçi Mustafa Armağan, 'Türkçe Ezan ve Menderes' kitabında 18 yıl süren ezan yasağı sürecinde yaşananları şöyle anlatıyor: "Tek kelime Türkçe bilinmeyen Kürt ve Arap köylerinde 'Türkçe ezan' zorlamasının sebebi hala anlaşılamadı. 1938'de Hatay'a giren Türk komutanların ilk işlerinden birisi, Arapça ezanı yasaklatmak oldu. Halk şaşkındı. Zira Fransız işgalcilerin bile dokunmadığı ezanın Türkler tarafından yasaklanmasının anlaşılır bir yanı yoktu. Halk yasağı delmek için minarelere delileri çıkartıp Arapça ezan okutmuştu. Yalnız camilerde değil, evlerde de Arapça ezan okumak yasaklanmıştı. Bu yüzden yüzlerce kişi hapislere girdi, karakollarda dayak yedi, işinden atıldı veya para cezası ödedi. Türkçe ezan okumamak için Güneydoğu'dan Irak ve Suriye'ye göç edenler olmuştu."
"Arapça ezana idam cezası"
Basının sıkça yer verdiği Türkçe ezan meselesi ülke gündeminde taze tutulurken, hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde, Arapça ezan okuyanların idam edileceği bile söylenmeye başladı. Bir yıl boyunca hiçbir gerekçe olmaksızın ülke genelinde dayatılan Türkçe ezan meselesi, 1933'ün Şubat ayında yayınlanan bir genelgeyle kısmi bir yasal zemine oturtuldu ve genelgeye uymayanların "katı ve şedid" bir şekilde cezalandırılacağı ifade edildi. Türkçe ezanın zorunlu olmasının yasalara girmesi ise 1941 yılında İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleşti.
Atatürk Cumhurbaşkanı İnönü Başbakan
1930'lu yıllarda sık konuşulan ezanın Türkçeleştirilmesi, Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanı, İsmet İnönü'nün Başbakan olduğu 1932 yılının Temmuz ayında Diyanet'in yayınladığı genelge ile tüm yurtta uygulamaya konuldu. İlk Türkçe ezanı ise, 30 Ocak 1932 tarihinde Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camii'nde okunmuştu.
Türkçe ezan okumamak için göç ettiler
Tarihçi Mustafa Armağan, 'Türkçe Ezan ve Menderes' kitabında 18 yıl süren ezan yasağı sürecinde yaşananları şöyle anlatıyor: "Tek kelime Türkçe bilinmeyen Kürt ve Arap köylerinde 'Türkçe ezan' zorlamasının sebebi hala anlaşılamadı. 1938'de Hatay'a giren Türk komutanların ilk işlerinden birisi, Arapça ezanı yasaklatmak oldu. Halk şaşkındı. Zira Fransız işgalcilerin bile dokunmadığı ezanın Türkler tarafından yasaklanmasının anlaşılır bir yanı yoktu. Halk yasağı delmek için minarelere delileri çıkartıp Arapça ezan okutmuştu. Yalnız camilerde değil, evlerde de Arapça ezan okumak yasaklanmıştı. Bu yüzden yüzlerce kişi hapislere girdi, karakollarda dayak yedi, işinden atıldı veya para cezası ödedi. Türkçe ezan okumamak için Güneydoğu'dan Irak ve Suriye'ye göç edenler olmuştu."
"Arapça ezana idam cezası"
Basının sıkça yer verdiği Türkçe ezan meselesi ülke gündeminde taze tutulurken, hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde, Arapça ezan okuyanların idam edileceği bile söylenmeye başladı. Bir yıl boyunca hiçbir gerekçe olmaksızın ülke genelinde dayatılan Türkçe ezan meselesi, 1933'ün Şubat ayında yayınlanan bir genelgeyle kısmi bir yasal zemine oturtuldu ve genelgeye uymayanların "katı ve şedid" bir şekilde cezalandırılacağı ifade edildi. Türkçe ezanın zorunlu olmasının yasalara girmesi ise 1941 yılında İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleşti.
Türkçe ezan işkencesinin ilk ve tek filmi: Çizme
Senaryosu Ömer Lütfi Mete'ye ait olan "Çizme" filmi 1950'de dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in Arapça ezan yasağını kaldırmasının ardından Rize'nin bir köyünde, yasağın devam etmesini isteyen İnönü zihniyetine mensup bir müdür ile köy halkı arasındaki mücadeleyi konu ediniyor. Yapımcılığını Mehmet Tanrısever'in yönetmenliğini ise İsmail Güneş'in yaptığı 1991 yapımı Çizme, tek parti döneminin baskıcı yapısına da dikkat çekiyor. Film, yasağın kalkmasının ardından köydeki camilerden Arapça ezan seslerinin yükselmesi ile son buluyor.
Menderes'in ilk icraatı Arapça ezana özgürlük
1950 seçimlerinde tek başına iktidar olan Demokrat Parti'nin ilk icraatı, CHP'nin başlattığı ve 18 yıldır Türkçe okunan ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlaması olmuştu. Parti içinden gelen "henüz erken" itirazlara rağmen Arapça ezan için iradesini ortaya koyan Başbakan Adnan Menderes'e Meclis önünde toplanan vatandaşlar da destek verince süreç hızlanmıştı.
İkindi ezanı 7 kere okundu
16 Haziran 1950 günü yapılan düzenlemenin sonucu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a telsiz aracılığı bildirilmişti. Bayar'ın onaylaması ile CHP'nin 1932'de çıkardığı Türkçe ezanın zorunluluğu tarihe karıştı. Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide ikindi ezanı yedi defa Arapça olarak okunmuştu.
Senaryosu Ömer Lütfi Mete'ye ait olan "Çizme" filmi 1950'de dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in Arapça ezan yasağını kaldırmasının ardından Rize'nin bir köyünde, yasağın devam etmesini isteyen İnönü zihniyetine mensup bir müdür ile köy halkı arasındaki mücadeleyi konu ediniyor. Yapımcılığını Mehmet Tanrısever'in yönetmenliğini ise İsmail Güneş'in yaptığı 1991 yapımı Çizme, tek parti döneminin baskıcı yapısına da dikkat çekiyor. Film, yasağın kalkmasının ardından köydeki camilerden Arapça ezan seslerinin yükselmesi ile son buluyor.
Menderes'in ilk icraatı Arapça ezana özgürlük
1950 seçimlerinde tek başına iktidar olan Demokrat Parti'nin ilk icraatı, CHP'nin başlattığı ve 18 yıldır Türkçe okunan ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlaması olmuştu. Parti içinden gelen "henüz erken" itirazlara rağmen Arapça ezan için iradesini ortaya koyan Başbakan Adnan Menderes'e Meclis önünde toplanan vatandaşlar da destek verince süreç hızlanmıştı.
İkindi ezanı 7 kere okundu
16 Haziran 1950 günü yapılan düzenlemenin sonucu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a telsiz aracılığı bildirilmişti. Bayar'ın onaylaması ile CHP'nin 1932'de çıkardığı Türkçe ezanın zorunluluğu tarihe karıştı. Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide ikindi ezanı yedi defa Arapça olarak okunmuştu.
Ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlayan düzenleme dönemin Vakit gazetesinde, "D.P. mühim bir meseleyi halletti: Ezan Arapça okunacak" manşeti ile duyurulmuştur.
O yıllarda camilerden zorla okutulan Türkçe ezanın tam metni:
Tanrı uludur, Tanrı uludur, Tanrı uludur
Şüphesiz bilirim Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Haydi namaza, Haydi namaza, Haydi namaza
Haydi felaha, Haydi felaha, Haydi felaha
Uykudan namaz daha hayırlıdır.
O yıllarda camilerden zorla okutulan Türkçe ezanın tam metni:
Tanrı uludur, Tanrı uludur, Tanrı uludur
Şüphesiz bilirim Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Haydi namaza, Haydi namaza, Haydi namaza
Haydi felaha, Haydi felaha, Haydi felaha
Uykudan namaz daha hayırlıdır.
İşte Türkçe ezanın ses kaydı
Yeni Şafak
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın