Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Malezya heyetini kabul etti…

Malezya’nın çeşitli kurumlarından ve üniversitelerinden temsilcilerin olduğu ve Türkiye’deki vakıf modelini incelemek için Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret eden heyeti kabul eden Başkan Görmez, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek,  “Dost ve kardeş Malezya'dan ilim adamları heyetini, vakıflar heyetini bugün burada ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Malezya, hem İslam dünyasında hem de Asya dünyasında yıldızı sürekli parlayan hepimize umut veren bir ülke olarak varlığını devam ettiriyor. Bundan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Türkiye ile Malezya arasında çok köklü ve tarihi ilişkilerin olduğunu kaydeden Başkan Görmez, bu ziyaretin de iki ülke arasındaki ilişkileri daha ileri seviyelere taşıyacağına olan inancını dile getirdi.

Türkiye’deki vakıf modelleri ve tarihi seyri hakkında heyete bilgi veren Başkan Görmez, şöyle konuştu;

“Bizim medeniyetimiz bir vakıf medeniyetidir…”

Türkiye ile Malezya arasında çok köklü ve tarihi ilişkiler var. Bu ilişkilerin çok daha iyi seviyeye gelmesi hepimizin umududur. Bu ziyaretinizin iki ülke arasındaki ilişkileri daha ileri seviyelere taşıyacağına inanıyorum. Ülkeler arasındaki siyasi ve iktisadi ilişkiler elbette önemlidir ancak kültürel, dini ve manevi ilişkiler çok daha önemlidir. Bu ziyaretinizi bu manevi ilişkilerin gelişmesine büyük katkılar yapacak bir ziyaret olarak görüyorum.  Bizim medeniyetimiz bir vakıf medeniyetidir. Tarihte bu topraklarda 700’ü aşkın alanda farklı gayeleri olan on binlerce vakıf kurulmuştur. Mesela kuşlara yuva yapmak için vakıflar kurulmuş, yetim kız çocuklarına çeyiz hazırlamak için vakıflar kurulmuş, bir evde hizmetçilik yaparken evin kıymetli eşyasını kırmasından dolayı ortaya çıkan zararın karşılanması için vakıflar kurulmuş, Medine'deki kandillere gülyağı göndermek için, Kudüs'ün kandillerinde yakılması için zeytinyağı gönderilmesi için vakıflar kurulmuştur. Bugün çok daha yüksek gayelerle vakıflar kurmaya devam etmek gerekiyor.

“Bizim yeniden İslam’ın barışını, rahmetini, hikmetini insanlığa bütün yönleriyle tanıtmak gibi bir mecburiyetimiz var…”

İslam dini ve İslam dünyası tarihin en zor süreçlerinden geçiyor. Dolayısıyla bizim yeniden İslam’ın barışını, rahmetini, hikmetini insanlığa bütün yönleriyle tanıtmak gibi bir mecburiyetimiz var. Bunun için her Müslüman'a büyük görevler düşüyor. Sizler de vakıf hizmetlerinizle, yetimlere yönelik hizmetlerinizle, ilmi çalışmalarınızla hizmetler yürüten bir heyetsiniz. Vakıflar marifetiyle dünyadaki bütün Müslüman kardeşlerimizle ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Mazlum, mağdur, mahrum coğrafyalara vakıflar marifetiyle hizmet götürmeliyiz.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının hizmetleri hakkında da heyete bilgi veren Başkan Görmez, heyetin sorularını cevapladı. Başkan Görmez şöyle devam etti;

“Yeryüzünde iyiliği egemen kılmanın yoludur vakıf…”

Vakıf, bir gönüllülük bir bilinç konusudur. Sadece ekonomik bir konu değildir. Temellerini Hz. Peygamberin hayatından ve Kuran’dan öğrenmemiz gerekiyor. Bu bilinci oluşturmamız gerekiyor. İnsan paranın ve servetin sahibi değildir. Para ve servet insana emanet olarak verilmiştir. Bu bilinci çok iyi yerleştirmek gerekiyor.

“Vakıf, Rabbimizin rızasını kazanmak için yeryüzünde var oluşumuzun gayesine uygun çalışmalar yapmaktır…”

Yeryüzünde iyiliği egemen kılmanın yoludur vakıf. Yetimlere, fakirlere yardım yoluyla yeryüzüne barışı, adaleti, iyiliği yaymaktır vakıf. Vakıf, seküler bir kurum değildir. Vakıf sadece bir sivil toplum örgütü değildir. Vakıf, Rabbimizin rızasını kazanmak için yeryüzünde var oluşumuzun gayesine uygun çalışmalar yapmaktır.

Ankara’nın ardından Bursa ve İstanbul’a da ziyaret gerçekleştirecek heyet, dört günlük Türkiye ziyaretinin ardından ülkeden ayrılacak.