Ramazan öncesi anlamlı kitap

GÜNCEL

Dini Haberler köşe yazarlarımızdan, haftalık yazılarına aksatmadan devam eden A.Raif Öztürk hocamızın 7. kitabı çıktı.

10’dan fazla yayın ve dağıtım şirketlerinden

KİTAP YURDUNDA, en yüksek İNDİRİMLE temin edilebilir.

(Üzeri Fiyatı:160 TL olup, Kitapyurdunda 114.90 TL’DIR)

SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

Mübarek 3 aylar ve Ramazan Ayında kalıcı bir “SADAKA-İ CÂRİYE” hayırı yapmak isteyenler, FOLLİANT yayınlarından toptan alımlar da yapabilirler.

Diğer 6 kitaplarının da mevcudu tükenmiş olup, yeniden basılma aşamasındadırlar.

***

GÖZÜMÜN NÛRU NAMAZ kitabı hakkında:

HAYRET, İLGİNÇ ve ÇOK VAHİMDİR Kİ; 

geçici Dünyadaki SINAVI kaçırdığı için AĞLAYAN çok var. 

Fakat NAMAZI kaçırdığı için AĞLAYAN, maalesef hiç yok! 

Oysa NAMAZ, en önemli bir SINAV değil mi?.. 

 Âhiret yolculuğumuzun ve Sonsuz, Sınırsız olan EBEDÎ Hayatımızın OLMAZSA OLMAZI, Cennet hayâtının ilk ŞARTI ve vesilesi olan NAMAZ, Maalesef en çok hafife alınan, en çok ihmâl edilen, hattâ En çok İSYÂN edilen bir GÖREV hâline gelmiştir. 

Çünkü İnsanlığın %100’ü Âhiret yolcusu olduğu halde, hatta güzel ülkemiz için %90’ın üzeri Müslüman denildiği halde, İstatistiklerde namaz kılma oranımız, Maalesef %22’lerde kaldığı görülüyor. 

Üstelik de Beş vakit namaz kılanların içinde yapılan istatistiklerde de Orijinal harfleriyle Kur’ân okumayı BİLMEYENLERİN oranı, 

Maalesef %55’in üzerindedir. 

Sanki Şu Fâni Dünyada, Ebedî kalınacakmış gibi gaflet içinde yaşamak, Şu asrımızın ânî kalp krizleriyle, Corona, Kanser vs. gibi, Deprem, Sel, heyelan vs. gibi İş ve Trafik kazalarıyla, Ansızın ölümlerin oranı da 

çok fazlalaşmıştır. 

İşte BU Mütevazı KİTAPTA; 

İnsanlık âleminin yoğun meşguliyetlerinden kurtulup, Yüce Rabbimizin en ÖNEMLİ EMRİ olan NAMAZI, Allah’ın (cc.) Huzûrundaymış gibi aşkla, şevkle, heyecan, Ta’dîl-i Erkân ile 

ve ulvî bir HAZ ile kılabilmenin temellerini, 

ÖN HAZIRLIKLARINI ve İlâhî FORMÜLLERİNİ derledik. 

Onlarca âyetlerde “NAMAZI DOSDOĞRU KILIN” İlâhi emirlerine, 

en uygun olarak EDÂ edilmesinin prensiplerini 

bu mütevazı kitapta takdirlerinize sunuyoruz. 

Takdim bizden, takdir sizden, Tevfik ve inayet Yüce Rabbimizdendir. Abdullah Raif ÖZTÜRK, 20 Nisan 2024

***

Değerli dostlar. 

“Sel gider kum kalır” diye güzel bir deyimimiz var. 

Söz de uçuyor yazı kalıyor. 

Değerli Abdullah Raif Öztürk dostum da kalıcı bir hizmet sunmuş. Kendisini tebrik ediyorum. 

Yazı hayatının devamını istirham ediyorum. 

Bir inanmak var, bir yaşamak var, bir de “Gayreti Dîniyye” var. 

Bu özellik her mü’minde bulunmaz. 

Çünkü bu bir muhabbet bir aşk meselesi olup, olmayana aşılayamazsınız. Bu duygulara sahip olanı da durduramazsınız. 

İşte bu Kitabın yazarı olan A. Raif Öztürk hocamız, durdurulamayanlardandır. 

Cenabı Allah aşk, muhabbet ve gayretini daim eylesin. 

Tüm Müslümanları, özellikle gençleri, onun eserlerinden istifadeye muvaffak eylesin. 

1. Raif hocam, “Sadaka-i Câriye”nin ne olduğunu biliyor. 

Âhirete irtihalinden sonra da, bu sadakanın nimetini yaşayacak. İnşâAllah. 

Kendisine uzun, sağlıklı, bereketli ve verimli ömür diliyor, daha nice kalıcı eserler yazıp, insanlığın istifadesine bırakmaya muvaffak olmasını niyaz ediyorum. Saygı ve muhabbetlerimle.

İstanbul Baş Vaizi H. Mustafa AKGÜL 

 

***

TAKDİM: 

Yaratılış gayemiz Rabbimize kulluktur. 

Kulluğumuzu yansıtan en önemli ibadet, namazdır. 

Zira namaz, kulluğun özü ve esasıdır. 

Namazsız kulluk mümkün değildir. 

Kulluk belirli zaman veya mekânlarla sınırlandırılamaz. 

Bu noktada namaz, “Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et” düsturunu bize kazandıran ve hatırlatan temel ibadettir. 

Amellerin en faziletlisi olan namaz ibadeti “Mü’minin mi’racı”, “Dinin direği” “Gözün nûru” olarak vasıflandırılmıştır. 

Namaz; çirkinliklere, taşkınlıklara, yozlaşmalara ve azgınlıklara karşı ciddi bir kalkandır. 

Maddî ve manevî kurtuluşa vesile olması yanında, 

insanla ayartıcı nefsi arasına giren ve 

onu nefsin esiri olmaktan kurtaran bir sigortadır. 

Namaz, maddî ve manevî arınmadır. 

Namaz; bir alışkanlık ya da atılması gereken bir ağırlık değildir. 

Bilakis dünya ve Ahiretin anlamı, Yüce Rabbe kulluk andını her gün tazeleyen bir esas duruştur. 

Ancak bu sadece şekli bir duruş ya da şekilden ibaret bir ibadet değildir. Dolayısıyla namazın fıkhi kurallarına özen gösterildiği gibi, mana boyutuna ve kişiye kazandırdıklarına da bir o kadar önem verilmeli ki, kılınan namaz Allah’ın tavsif ettiği 

namaz boyutuna ulaşsın. 

İşte Değerli Abdullah Raif Öztürk hocam da bu kıymetli eserinde, özellikle namazın mana boyutunu bizlere sunmuştur. 

Çünkü A. Raif Öztürk, namaz kılmayanlara dertlendiği kadar, 

namazını şekilden ibaret sananlara da dertlenen birisidir. 

Namazın önemini misallerle anlatan hocamız, 

özellikle meşguliyetlerin artıp, namazların önüne geçtiği bu dönemde bizim en önemli meşguliyetimizin 

ne olduğunu hatırlatmaktadır. 

Seçilen üslupla 7’den 70’e hitap eden bu eser, 

namazın önemini ve ruhunu kavramak isteyenlerin elinden düşürmemesi gereken bir eserdir. 

Rabbim bu eserin; nicelerinin namaza başlamasına, 

nicelerinin de namazın ruhunu kavramasına vesile olmasını, 

eser sahibinin de Hz. Peygamber’in (s.a.v) geride faydalanılan ilim bırakanın amel defterinin kapanmayacağına dair verdiği müjdeye nail olmasını diliyorum.

 Başarılı çalışmasından dolayı Abdullah Raif Öztürk hocamı tebrik eder, hayra vesile olacak çalışmalarının devamını dilerim.

Ertuğran Mehmet SOYLU Sancaktepe İlçe Müftüsü 

***

LÜTFEN DİKKAT, Çok önemlidir. 

Sizin ve benim için, ‘köprüden önce son çıkış’ gibi, 

bu günler SON FIRSAT olabilir. 

Yüce Rabbimiz; Uzun yıllar geçtikten sonra bile, 

aklımızı başımıza alarak ciddi bir şekilde TÖVBE ettiğimizde, 

bizleri AF edeceğini ve bağışlayacağını bile vaad ediyor.

 İşte Zümer Sûresi 53. Âyet: 

De ki: “Ey nefisleri aleyhine (günah işlemekle ömürlerini) isrâf eden kullarım! (Günahlara bulaştık diye) Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Şüphesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar!” Doğrusu, Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (kullarına çok merhamet eden) ancak O’dur. ..buyuruyor. 

• BİZLERE DE; O’nun her dâvetine itaat ederek, 

günde 5-6 defa istediği vakitlerdeki NAMAZLARI, 

dosdoğru kılmak düşer… 

• Böylesine BAĞIŞLAYICI ve MERHAMETLİ OLAN O YÜCE ALLAH, her şeyden ve herkesten daha çok sevilmeye, övülmeye ve İTAAT EDİLMEYE LÂYIK DEĞİL Mİ?.. 

Şâyet bizler o ısrarlı dâvetleri ciddiye almazsak, 

o RANDEVULARA GİTMEZSEK; bizler de NANKÖRLERDEN olup, 

kendi tercihimizle Cehennemliklerden olmaz mıyız?.. 

Henüz nefes alıyorken, Dünyadaki SINAV süremiz sona ermemişken, bu fırsat kaçmaz. 

• Bu önemli konu HEPİMİZİ ilgilendiriyor: 

Çünkü hepimiz ÂHİRET yolcularıyız. 

Yolcu yolunu düşünmeli?.. 

İnanmamak, bu yolculuklara ASLA engel değildir. 

Ebedî Cennetlere engeldir... 

Dünya FÂNÎ, ölüm ÂNİDİR. 

Bu nedenlerledir ki; geçmişteki itaatsizlerimiz için KAZA NAMAZLARIMIZI ve her günkü EZAN dâvetlerinde de EDÂ NAMAZLARIMIZI, dosdoğru kılmaktan başka çaremiz yoktur. 

Çünkü Mahkeme-i Kübra’da; 

bulûğ çağından bu yana NAMAZ BORÇLARI ödenmediyse, 

diğer konulara geçmeye bile gerek kalmayacak ve EBEDİ olarak Cennetlerden mahrum bırakılarak. 

Lâyık olduğumuz ebedi cezalar başlatılacak. 

Ancak bizleri, şu andan itibaren; 

çok ciddi olarak yapılan NASUH TEVBELERİ, 

EBEDÎ Cennetlere kavuşturacaktır. 

İnşâAllah. 

Madem gerçekler böyle, Haydi BİSMİLLÂH

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ