İmam, namaza durmadan cemaate dönüp öyle bir şey söyledi ki...
MEDYATakvim yazarı Ekrem Kızıltaş, bugünkü yazısında "Her namazı 'son namaz' gibi kılma"nın öneminden bahsetti. Kızıltaş, Abdullah Yıldız'dan duyduğu sözden ve cemaat üzerindeki etkisinden bahsetti.
Ekrem Kızıltaş'ın yazısı şöyle:
Her namazı 'son namaz' gibi kılmak!..
Başı Rahmet, ortası Mağfiret ve sonu da Cehennem azabından kurtuluş olan Rahmet Ayı Ramazan'dayız, bugün Cuma...
Gündem dolu dolu... Ama bugün için, günün mana ve ehemmiyetine yakışır bir yazı geldi içimden. Belki de duyduğum ve etkilendiğim bir sözü sizlere aktarma ihtiyacı hissettim...
Bağcılar Belediyesi'nin bu sene 20.'sini düzenlediği Ramazan etkinlikleri kapsamında Bağcılar Meydan'da 'Namazla Diriliş' konulu bir konuşma yapacak olan Abdullah Yıldız'dan duyduğum bir söz bu. 'Dinin direği' olan Namaz, herkesin 'bildiğini zannettiği' bir konu. Ama 'Namaz'ı, Yaklaşık 10 senedir Namaz Gönüllüleri isimli bir platformla yoğun bir şekilde ibadetin önemini insanlarımıza anlatmaya çalışan ve bu konuda eserleri de bulunan Abdullah Yıldız'dan dinlemek bir başka...
10 yıldır süren ve bölge ülkelerinin bazılarını da kapsayan faaliyetin hülasası, binlerce toplantı ve dağıtılan 7 milyon civarında kitap...
Söz konusu faaliyetlerin istatistiki olarak ne gibi bir neticesi olduğu bilinmese de, son senelerde vakit namazları kılanların sayısının arttığını, belki bu çorbada kendilerinin de bir tutam tuzları bulunabileceğini ifade ediyor, Yıldız.
Teravih kılmak için safa durduğumuzda, imamlığımızı yapacak olan Abdullah Yıldız, cemaate dönerek şunları söyledi: "Arkadaşlar, saflarınızı düzgün tutun! Ama asıl önemlisi, şimdi kılacağınız namazı, bunun son namazınız olduğunu düşünerek kılın... Aslında şimdi ve bundan sonra da, kıldığınız her namazı sanki son namazınızı kılıyormuş gibi kılmanız gerektiğini de hatırlatmış olayım...Hem bir saniye sonrası için garantimiz yok. Yani bu hakikaten son namazınız olabilir..."
Kılacağımız her namazı, sanki son namazımızmış gibi kılmak... Belki daha önce de duyduğum bir sözdü bu. Ama tam da bir namazı eda etmeye hazırlanırken ve bize o namazı kıldıracak imam tarafından söylenince, müthiş derecede çarpıcı geldi.
Namaz sonrasında, programa geçmeden önce o sözün hikayesini aktardı Abdullah Yıldız: "Belki yüzlerce değişik camide, bu arada Hac ve Umre için gittiğimde Mescid-i Haram'da ve Mescid-i Nebevi'de de namazlar kıldım. Ancak hiçbir yerde imamlardan duymadığım bu sözü, birkaç ay önce gittiğim Kudüs'te Mescid-i Aksa'da namaz kıldıran imamdan duydum..."
Namaz sonrası yaptıkları sohbette kendilerine namaz kıldıran Mescid-i Aksa'nın imamı, bu sözü söylemenin, yani namaz öncesi böyle bir uyarı yapmanın, Peygamber Efendimiz'in sünnetleri arasında olduğunu söylemiş kendilerine. Ve o da, artık her imamlık yaptığında bu sözü tekrarlamayı adet edinmiş.
Bağcılar Meydan'daki konuşmasında namazla ilgili çok şeyler anlattı Abdullah Yıldız. Ancak Cenab-ı Hakk'ın, gönderdiği Peygamberlerin tamamına ilk olarak 'tevhid'i, yani kendisinden başka ilah olmadığını ve ikinci olarak da 'namaz'ı emretmiş olduğunu hatırlatması ve tabii ki her namazın son namaz gibi kılınması gerektiği hususu belki de ön önemlileriydi...
Namaz, hakikaten çok önemli bir konu...
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…