© Dini Haberler 2020

İçeriden Bir Ses, SÜLEYMANCILAR 6

Cemaatin bölge temsilcileri kendileri için kurdukları lüks, saltanat ve despotluğun pik değere ulaştığı sorgulanamaz hükümranlıklarına meşruiyeti merkezden görevlendirilmiş olmalarından sağlarlar. Merkez o kadar önemlidir ki her türlü hata ve yanlışlarını merkeze itaat ve bağlılık söylemi içerisinde eritirler.

Cemaatin bölge temsilcileri kendileri için kurdukları lüks, saltanat ve despotluğun pik değere ulaştığı sorgulanamaz hükümranlıklarına meşruiyeti merkezden görevlendirilmiş olmalarından sağlarlar. Merkez o kadar önemlidir ki her türlü hata ve yanlışlarını merkeze itaat ve bağlılık söylemi içerisinde eritirler.

Merkezden aldıkları bu güç ve yetki onlara çok büyük bir hareket alanı sağlar. Çok açık hukuksuzluklarda bile bu yetkiyi kullanırlar. Merkezin temsilcileri oldukları için merkezin her türlü tasarrufu ellerinde toplanmıştır. Dolayısıyla kendilerine yöneltilebilecek en küçük bir kusur aslında merkeze yöneltilmiş olacaktır. Saygı konusunda çok hassastırlar. Zira onlara yapılacak en küçük bir saygısızlık aslında merkeze yapılmıştır. Doğal olarak kendilerine gösterilecek her türlü saygı ve ihtiram aslında merkeze gösterilen saygının tezahürüdür.

Bütün bunlar göz önüne alındığında bir idareci için hazırlanmış sosyal medyaya da yansıyan bir tür protokol yönetmeliği sayılabilecek maddeler çok da garip karşılanmamalıdır. Buna göre idareciyi karşılamadan, terliklerinin hazır edilmesine, ayakkabısının zimmetlenmesinden çayında kullanılacak suyun markasına kadar bir dizi husus adeta devlet protokol kuralları gibi maddeleştirilmiştir. Aslında her ne kadar bu şekilde yazılı olmasa da diğer idareciler için de benzer uygulamalar mevcuttur. Allah korkusu hakim olanların bu tarz teşrifatı asla istemedikleri bilinmektedir, fakat bunların sayıca az olduklarını da belirtmek gerekmektedir.

Cemaatin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin ve onun en önemli talebelerinin yaşantıları ile bugünkü idarecilerin yaşantıları mukayese edildiğinde uhrevilik adı altında dünyevileşmenin neredeyse tüm unsurlarını görmek mümkündür. Tevazu, zühd, ilim ve hizmetten hizmet, ilimsizlik, dünyevileşme ve kibre doğru bir yönelim söz konusudur. Başlarda belli süreçlerden geçip hizmete râm olunurken şimdilerde hizmet belli süreçler için bir basamak olmaktadır. Tekrar belirtelim ki bahsi geçen sözler ilgili idareciler içindir.

Sözünü ettiğimiz maddelerden biri var ki aynı anda hem kızmamıza hem de gülmemize yol açarak sinir sistemimizi dümura uğratmakta: Ayrı bir lavabo tahsis edilmesi...

Gerçekten hizmet bu mudur? Rasulullah s.a.v. efendimizin, ashabı kiramın ya da Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin bu şekilde bir hayatı var mıdır?

Onlar bu listede adı geçen maddelerden hangilerini talep etmişlerdir?

Kuşkusuz konuyla ilgili daha çok soru sorulabilir. Belki de bunlardan en önemlisi cemaat lideri Alihan Kuriş'in medyaya yansıyan ve herkesin tepkisini çeken bu listeye rağmen ismi geçen idareciyi ve benzerlerini hala neden görevde tuttuğu sorusudur.

Sözün bittiği yerde susmak gerek.

 

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

 

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER