Hepimiz, bizi özgürleştirdikleri için onlara borçluyuz
GÜNCELAhmed El-Şara(Muhammed El Cewlani) ile fotoğraf çekinmek isteyen ve daha sonra medyada gündem olan kızın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama yaptı.
Lea Khairallah isimli Suriyeli genç kızın yaptığı açıklama:
"Ben bir Suriyeli kızım. Adım Lea Khairallah, Şam şehrindenim ve bu benim liderle çekilen fotoğrafımla ilgili hikâyem.
Pek çok genç kadın gibi, hayatım ailem, eğitimim ve geleceğe dair hayallerim etrafında şekilleniyordu. Üniversiteden mezun olduğum günün hayatımın en önemli anı olacağını sanıyordum—ta ki 10 Aralık 2024 tarihine kadar. O gün, Şam özgürleşti ve devrimciler liderleriyle birlikte Mezzeh semtimize geldiler.
Bu, tarihin manşetlerle kaydedeceği ve nesiller boyu unutulmayacak bir olaydı. Çocuklarımıza, sayısız selfie, fotoğraf ve Suriye tarihindeki en büyük günü nasıl yaşadığımızın hikâyesini anlatacağız. Onlara bir zalimi, bir halkı ve bir zaferi anlatan kısa hikâyeler aktaracağız.
Hiç aklıma gelmezdi ki, Suriye’yi özgürleştiren mücahitlerin, liderleriyle birlikte huzurunda duracağım. Onlarla tanışmak, konuşmak, sadece manşetlerden tanıdığım bir liderin önünde durmak son derece mütevazı bir deneyimdi.
Ve sonra, arkadaşlarım bu unutulmaz anıyı daha da özel kılmak için, liderden benim onunla fotoğraf çektirme izni istememi önerdiler. O ise, ülkesine ve kızlarına koruyucu bir baba gibi yaklaştı. Eğer onunla fotoğraf çektirmek istiyorsam, başımı örtmem gerektiğini nazikçe ve babacan bir şekilde ifade etti. Bu, prensiplerine uygun bir şekilde görünmek istemesinden kaynaklanıyordu. Etrafındaki diğer kadınlara başlarını örtmelerini söylemedi, ancak onunla fotoğraf çektirmek isteyenler için aynı standart geçerliydi—hatta onu röportaj için ziyaret eden Amerikalı gazeteci bile buna dâhildi.
O gün, on binlerce Şamlı belki de hayatlarında ilk kez kendilerini güvende hissetti. İyi bir liderin koruması altında olduklarını hissettiler, ve onlardan biri de bendim.
ma benim için bu anın anlamı çok daha büyüktü. Bu kısa deneyimin ardından, tüm iyiliklerin birbiriyle bağlantılı olduğunu hissettim: zalimlerden kurtuluş, inanca bağlılık ve insanlara duyulan sevgi—bunların hepsi zaferin faktörleriydi.
Hepimiz, bizi özgürleştirdikleri için onlara borçluyuz, ama benim borcum daha büyük. İnancımı daha güçlü ve derin bir hale getirdikleri için onlara ayrıca borçluyum."