Çocuklarımıza Allah korkusu vermezsek...
DİNİ HABERLERÇocuklarımıza küçük yaşta ilmihal bilgileri vermezsek, kalplerine Allah korkusu yerleştirmezsek, helali-haramı tanıtmazsak, onları İslâm dışı hayatın içine atmış oluruz. Bugün toplumun problemi, “İnandığı gibi yaşamayıp yaşadığı gibi inanmaya” başlamasıdır.
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
DiniHaberler.com.tr: Enver Baytan Hocaefendi, Vakit Gazetesi'nin 2004 tarihinde yaptığı bir röportajda anne ve babaların 7-10 yaş arasında farz-ı ayın olan ilmihal bilgilerini öğretmedikleri takdirde, çocukların İslâm dışı hayat yaşayacağı ihtimaline dikkat çekmişti.
Ülkemizde vatandaşlarımızın inandığı gibi yaşamadığı gözleniyor. Bu durum bir Müslüman için çelişki midir?
Türkiye’de Müslümanlar, 7-10 yaş arasında farz-ı ayın olan ilmihal bilgilerini almadıkları için, önce İslâm’a göre nasıl yaşayacaklarını bilemiyor. Örneğin 7-10 yaş arasında neleri bilecek? Bu üç sene içinde ibadetleri nasıl yapacağını öğrenecek,ana-baba, kardeş ve komşu hakkını öğrenecek. Haramı ve helali tanıyacak. Hayatı nasıl olacaksa, bu üç sene içinde öğrenecek. Bu üç senede ilmihal bilgileriöğretilmezse, bu sefer ondan bundan görerek hayatı öğrenecektir. Arkadaşından, sanatçıdan ve sinemacıdan öğrenir ve esas yaşaması gereken hayatın dışına kayar ve zamanla bu hayata alışır. Bu hayatı benimser.
Müslümanların bugünkü hali bundan ibarettir. İlmihal bilgisinden mahrum bırakılmışlar. Belki namaz kılıyor, fakat dışarı çıkınca o namazın gerektirdiği yöne devam etmiyor. Beş vakit namaz kıldığı halde oğlunun düğününde içki bile ikram edebiliyor. Bu İslâm dışı hayata girdiğinin şahididir, ancak bunun farkında değildir. Bir hanım namazda başını örtüyor, namazdan sonra başını açarak dışarı çıkıyor. Kendince böyle inanmış. Bu cehaletten kaynaklanıyor.
İNANCIMIZI ÇALIYORLAR
İlmihal bilgilerinin 7-10 yaşları arasında verilmesinin önemi nedir?
7-10 yaşları, yatkınlık çağıdır. Bu yaşlarda öğretilen kolay kolay hafızadan silinmez. Ev içinde bulunanlar arasında İslâmi bir hayat olacak, buradan alınan terbiye ile her bir fert dışarı çıkacak. Cemiyet hayatını bozmaya çalışanlar var mı? Hiç şüphesiz.Misyoner teşkilatının ülkemizdeki yegane vazifesi, aile ve toplum hayatını bozmaktır. Toplum da aynı zamanda bir ailedir. Yabancılar hem evdeki aileleri, hem de toplum ve devlet hayatını bozmaya çalışıyorlar.
Eskiden misyonerler ülkemize gelirlerdi. Bugün ise misyonerlik siyonizm emrindedir. Bugün siyonizm talimatı altında hareket eden misyonerlik var. Amerika Irak’a girerken, Türkiye’yi boş bırakmadı ve misyonerlerini gönderdi. Amerika Irak’ta eşkıyadır, Türkiye’de hırsızdır. Ülkemizde hiç sezdirmeden bizim imanımızı çalıyorlar. Hırsız, gizli mal çalanın adıdır. Eşkıya, açıkça silah çekip de insanların servetini ve her şeyini alan kişilerin ismidir. Amerika ve İngiltere, Irak’ta açıkça silahını çekti ve cebren Iraklıların 7 bin senelik varlıklarını yağma ediyorlar.
Türkiye’ye gönderdiği misyonerlere bakarsanız, açıkça silah çekmiyor ancak gizli gizli bizim imanımızı çalmaya çalıştığı için, hırsızdır. Söz söylemeden sadece hareketlerini yaparak ve herkese göstererek fark ettirmeden sevk ediyor.
DİN EĞİTİMİNE EL UZATILDI
Bu cehaletin sorumlusu sadece misyonerler mi?
(28 Şubat ve sonrasından bahsediyor) İslâm ülkelerinin bazılarında 15 yaşına kadar Kur’an öğretimi yasaklanıyor. 7-10 yaşlarında ilmihal bilgilerinin verilmesi engelleniyor. Din eğitimi ve öğretimine el uzatılıyor. Cezayir ve Tunus’da bu uygulama sürüyor. Müslüman ülke olmamıza rağmen, başörtüsü yasaklanıyor. Örneğin cami kürsüsünden; “7-10 yaş arasında çocuklarınızı Kur’an öğrenmeye gönderin” demek suç. İlmihal bilgilerini vermem resmen yasak. Anne-baba cahil olduğunda, dini bilgileri nasıl öğrenecek? Bir hocaefendiden ders alması yasak.Çocuklarımızın evde Kur’an öğrenmesi yasak olmasına rağmen, kilise evlerinin açılmasına izin veriliyor. Bu kilise evler de, boş bıraktığımız çocuklarımızı kendilerine göre doldurmaya çalışıyorlar. İnandığın gibi yaşamazsan, yaşadığın gibi inanmaya başlarsın. Kişi İslâm’a aykırı yaşamaya başlarsa ona alışır.
Bu yozlaşmadan nasıl korunuruz?
7-10 yaşlarındaki çocuklara Kur’an öğretimini yasaklıyorlar. Bu yaşlarda çocukların geleceği şekilleniyor. Bunun için ilmihal bilgilerin verilmesi yasaklanıyor. Bu yaşlarda çocuklarınıza sağlam temel atılmalıdır.
Hikmetin başı Allah korkusudur. Devlet malı çalan adam yetişmesin diyorsanız, 7-10 yaşlarında dini bigileri vermek zorundasınız. Bu bilgiler verilmezse, devlet ve vatandaşlar soyulur.
Kaynak: Vakit Gazetesi (2004)
İlginizi Çekebilir
Kur’an-ı Kerim’in toplumdaki kadın sorunlarına çözümü
İslam, kadın ve erkek arasındaki doğal farklılığa, her birinin dünya sistemi ve toplumdaki yerine dikkat çeker. İhtiyaçlarına teveccüh ederek cinsiyeti daha az öne plana çıkarmıştır.
Haydi çocuklar Kur’an’a koşun
Camilerde Kur'an kurslarına kayıtlar başlıyor. 3 Temmuz - 25 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek eğitimle çocuklar İslami bilgileri öğrenecek, manevi yönlerini geliştirecekler.
Diyanet 2022'de rekor kırdı! 48 yılın en yükseği
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2022 yılında hafızlık rekoru kırdı. Geçtiğimiz yıl 12 bini aşkın hafızlık talebesi icazet belgesi alırken 1975’ten bu yana yetiştirilen hafız sayısı ise 200 bini geçti.
Namazın karakter gelişimi üzerindeki etkisi
Esma Sayın, bir ibadet olarak namazın kişiliğin ve kimliğin gelişimi üzerindeki tesiri hakkında kapsamlı bir makale kaleme almış.
Eğitimde hedef sorunu ve öğretmenlerin sorumlulukları
Mehmet Ali İlkaya, 22 yıllık öğretmenlik tecrübesinden hareketle eğitim programları ve öğretmenlerin sorumlulukları üzerine fikir yürütüyor.
Kur’an-ı Kerim’in en uzun ayeti neden bahsediyor?
Kur’an-ı Kerim’deki en uzun ayet, yasal konular ve ticari belgelerin nasıl düzenleneceği ile ilgilidir. Bu ayet, İslam’ın ne kadar kapsamlı olduğunu ve detaylara ne kadar dikkat ettiğini göstermektedir.