© Dini Haberler 2020

Çılgın İmam\'dan haber var!

Alanyurt Hüdai Camii\'nde özellikle gençlerin camiye kazandırılması için bir dizi faaliyet gerçekleştiren ve yurt dışı görevi için İngiltere\'ye giden Hüdai Camii Eski İmam Hatibi Murat Küçük, yeni görevi ve ilk izlenimlerini kaleme aldı.

İzlenimlerini Okur gazetesi ile paylaşan Murat Küçük, "Büyük bir merakla uçağa bindim. Nasıl bir memleket, nasıl insanlarla karşılaşacağım, acaba neler yapabilirim orada? Gibi kafamda soru işaretleri vardı. Daha sonra Londra'da uçaktan indim. Kalacağım eve gidene kadar, büyük bir merakla etrafı temaşa ettim. Sokaklar, dükkânlar, ışıklandırmalar, kırmızı elbiseli Noel giysileri, insanların giyim kuşamları, dış görünüşleri... Bize ne kadar çok benziyorlar veya biz ne kadar çok onlara benzemişiz"

MİLLETİMİZ ADINA ÇOK DERİNDEN ÜZÜLDÜM

"Bir müddet Londra'da kaldıktan sonra Almanya'ya gittim. Anladım ki hepsi birbirine benziyor. Peygamber Efendimiz'in (S.A.V), "Kişi arkadaşının dini üzerinedir" Hadis-i Şerif'ini ço yerde hatırladım. Ve milletimiz adına çok derinden üzüldüm"

DİNDEN KÜLTÜRDEN VE DİLDEN UZAKLAŞMA VAR

"İngiltere'deki Türk kardeşlerimizden edindiğimiz kadarıyla, camiden, cemaatten uzak duran, İslami çalışmalara katılmayan, çocuklarını bu konuda yönlendirmeyen ve takibini de yapmayanların çocukları dinden uzaklaşmış ve geleneklerini hatta dillerini bile unutur hale gelmişler"

HIRİSTİYANLIĞI SİYAHİLERE BIRAKMIŞLAR

"Bu memlekette insanlar kiliseye pek fazla girip çıkmıyor. Halkın, özellikle gençlerin Hıristiyanlıkla, kiliseyle çok fazla bağlantısı yok. Herkes Sabah işe gider, akşam işinden gelir. Cuma ve Cumartesi günleri eğlence mekânlarının önünde uzun kuyruklar oluyor. Yani hafta içi çalışıp, hafta sonu paralarını yer içerler. Yarını düşünmek, birikim yapmak, hiç adetleri değil. Ayrıca Hıristiyanlığı da siyahilere bırakmışlar"

ALLAH HEPSİNDEN RAZI OLSUN

"Bu eksi tarafların yanında iyi tarafları da var İngiltere'nin. Diyanetin ve Türkiye'deki farklı cemaatlerin camileri, kursları var. Bunun yanında bayanların da ayrıca çalışmaları var. Hatta bazı bölgelerde Türklerin okulları da var. Allah hepsinden razı olsun"

EVLER GENELDE 60 M2 CİVARINDA

"Havaları sorarsanız geldim geleli dumanlı, sisli veya yağışlı. Kar yağışı yok ama soğukluk üst seviyede. Halkın oturduğu evler genelde 60 m2 civarında, çok küçük. Aile bağları zayıf olduğu için herkes bireysel takılıyor"

"Thames River Nehri, televizyonlarda sıkça reklam edilse de, her gün çamur akıyor. Nerede İstanbul Boğazı, nerede Uludağ, nerede Oylat, Karadeniz, Marmara... Allah güzellikleri bizim memleketimize vermiş. Bir de sahip çıkabilsek... Allah memleketimizi ve İslam Alemi'ni her türlü tehlikeden korusun. Şimdiden İnegöl'ü, cami cemaatini, öğrencilerimi, arkadaşlarımı çok özlemeye başladım" dedi.

HABER: Serhat ÇİÇEK/Okur Gazetesi

İlginizi Çekebilir

Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan

Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan

Şeflerin Çilesi  

Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri  ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi  için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir. 

MEVLİDİ NEBİ

Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.

CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR

O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.

Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli

Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.

Kur’an-ı Kerim’i herkes anlar mı?

​​​​​​​Kur’an-ı Kerim’den herkes kendi ölçülerine göre anlar. Ama o uçsuz bucaksız bir deniz gibidir, dalmayı bilenler ondan daha ne inci mercanlar çıkarırlar.

TÜM HABERLER