BESMELE İLE BAŞLAYALIM
KISA YAZILARBesmele “Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim” cümlesinin adıdır. Günlük yaşamda birçok kişi besmeleyi “Bismillah” şeklinde kısaltarak kullanır
“Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim” “Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla. Besmele Neml suresinin bir ayetidir. Kur’an-ı Kerimde 114 defa tekrarlanması, sevgili peygamberimizin “Besmele ile başlanmayan her iş bereketsiz ve sonu güdüktür” buyurarak her işe besmele ile başlamamızı istemesinde önemli mesajlar vardır. Her hayırlı işe besmele ile başlamak Müslümanların yüce Allah, İlah, Rab ve Ma’bud kavramlarını içselleştirip bu kavramların zihinlerinde daima canlı tutulmasının en pratik yoludur. Onun için biz Müslümanlar, her hayırlı söz, iş ve faaliyetimizin başında besmele çekeriz.
Besmele “Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim” cümlesinin adıdır. Günlük yaşamda birçok kişi besmeleyi “Bismillah” şeklinde kısaltarak kullanır. Bismillah “Allah’ın adıyla” demektir. Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak kendisinin tek başına yeterli olmadığını, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını peşinen kabul etmekte ve bu inançtan güç almaktadır. Burada tevhit cümlesinin mânası da üstü kapalı olarak mevcuttur. Zira nasıl ki tevhit cümlesinde “lâ ilâhe” denilerek önce bütün sahte tanrılar zihinlerden siliniyor, sonra da “illallah” ifadesiyle hakiki, tek, eşi ve benzeri bulunmayan yüce Allah kalbe ve zihne yerleştiriliyorsa, eûzü besmele çekildiğinde de önce olumlu kulluk ilişkisine engel olan kirli çevre temizleniyor, sonra da bu ilişkinin en uygun anahtarı kullanılarak doğru kapılar açılıp sağlıklı bağ kurulmuş oluyor. Her işine besmele ile başlayan Müslüman, Rahman ve Rahim olan yüce Allah’a sığınarak, O’na tevekkül ederek yaşamayı dünyaya bakış açısının mihveri yapar. Besmelede yüce yaratıcının özel adı ve iki güzel ismi zikredilmiştir. Yüce Allah’ın Rahman ve Rahim isimlerinin insana yansıyan yönleri nelerdir?
“Allah” lafzı yüce Allah’ın özel adıdır. Bu isim başka bir varlığa asla verilemez. “İlâhlar/tanrılar” örneğinde olduğu gibi Allah’ın diğer isimleri çoğul yapılabilir; ancak “Allah” lafzı çoğul yapılamaz. Yüce yaratıcının “Allah” özel isminin dışındaki isim ve sıfatları Allah’ı niteler. Allah ismi Kur’an-ı Kerimde 2697 defa geçmektedir. Kâinatın yaratıcısı ve yöneticisi olan Allah, zihnî bir varlıktan ibaret olmayıp, zihnin dışında fiilen de vardır. Fakat insan onu dünyada göremez.
“Rahman” ve “Rahîm” isimleri çok merhametli demektir. “Rahman” ismi sadece Allah’a mahsustur, başka hiçbir varlık için kullanılmaz. “Rahîm” ismi ile insanlar da nitelenebilir.
Allah’ın “rahman” sıfatı, “rahîm” sıfatından daha kapsamlıdır. Yüce Allah, “rahman” sıfatının gereği olarak yarattığı bütün varlıklara merhamet eder. Bu konuda mümin-kâfir ve itaatkâr-asi ayırımı yapmaz. O’nun merhameti her şeyi kuşatmıştır. (A’râf, 156) Bütün insanları yaratan, yaşatan Allah’tır. Dünyayı ve içindekileri, ayı, güneşi, yıldızları, gezegenleri, havayı, suyu, rüzgârı, bitkileri, ağaçları, hayvanları, geceyi, gündüzü... kısaca her şeyi insan için yaratmış, insanın hizmetine sunmuş ve insana sayılamayacak kadar çok nimet vermiştir. (İbrahim, 34) Bütün bu nimetlere şükrün en pratik yolu her hayırlı işe O’nun adını anarak yani besmele çekerek başlamaktır. Bunun tersten anlamı şudur Müslüman başında besmele çekemeyeceği (yani haram olan) hiçbir işe meyletmemeli ve yapmamalıdır.
“Rahîm” ismi “rahman” ismine göre daha özeldir. Sadece iman edip salih amel işleyenlere, muttakî ve muhsinlere yöneliktir. Dünyada sadece müminlerin güzel amellerine sevap verir, ahiret nimetlerinden onları yararlandırır, onlardan razı olur ve onları cennetine koyar. Mümin olmayanlar, Allah’ın dünyadaki nimetlerinden yararlanırlarsa da ahiretteki nimetlerinden mahrum kalırlar.
Besmele çeken insan hem Kur’an’dan bir ayet okumuş, hem Allah’ın varlığını, birliğini, gücünü ve merhametini dile getirmiş, hem de kulluğunu ikrar etmiş ve başarısının ancak Allah’ın yardımı ile mümkün olabileceğini dile getirmiş ve Allah’tan yardım istemiş olur. Atalarımız çocukları dört yaşına basınca onlar için “Bed-i Besmele” yani besmeleyi güzelce okuma merasimi yapar, onlara hatasız bir şekilde “Bismillahirrahmanirrahim” demesini öğretirlerdi. Bizler her şeyi öğretmeye çalıştığımız çocuklarımıza besmeleyi ve anlamını öğretiyor muyuz?
İslam tarihi boyunca Müslümanlar, kültür ve medeniyetlerini besmele ile yoğurmuşlardır. Eller yemeğe besmeleyle uzanır, gece onunla yatılır, güne onunla başlanır. Evden onunla çıkılır, eve onunla girilir. Vasıtaya onunla binilir, işyerleri onunla açılır. İbadetler onunla eda edilir, duaya eller onunla kaldırılır. Hatipler sözlerine, yazarlar da kitaplarına onunla başlar. Camilerin en müstesna yerlerini o süsler. Hastalar da onunla şifa bulur.
Namazlarda Fatiha’dan önce, namaz dışında Kur’an okunacağı zaman ve her önemli işin başında besmele okunması sünnettir. Bir hayvanı keserken ve av yaparken besmele çekilmesi ise farzdır, kasten besmele çekilmeden kesilen hayvanların etleri yenmez.
Fahri SAĞLIK
Emekli Müftü
YAZARIN DİĞER MAKALELERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Şeflerin Çilesi
Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir.
MEVLİDİ NEBİ
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR
O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.
Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli
Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.
Kur’an-ı Kerim’i herkes anlar mı?
Kur’an-ı Kerim’den herkes kendi ölçülerine göre anlar. Ama o uçsuz bucaksız bir deniz gibidir, dalmayı bilenler ondan daha ne inci mercanlar çıkarırlar.