Teravih Namazı
KISA YAZILARTeravih: Arapça bir isim olup "teraviha" kelimesinin çoğuludur.
TERAVİH NAMAZI (I)
Teravih: Arapça bir isim olup "teraviha" kelimesinin çoğuludur.
Terviha, kendini rahatlandırmak ve teravih kıldırmak anlamına geldiği gibi Ramazan gecelerine mahsus olan namazın, dört rekâtında bir oturularak istirahat edildiğinden her bir dört rekâtına bu ad verilmiştir. Teravih namazı; Ramazanın her gecesinde yatsı namazından sonra ve vitirden önce sünnet-i Müekkede olarak kılınan yirmi rekât namazdır. Vakti fecir doğunca devam eder.
Teravihi mükellef olan her erkek ve kadın kılar. Cemaatle kılınması ise sünnet-i kifayedir. Teravihi özürsüz camiye gitmeyip evde kılan kimse cemaat faziletini kaybetmiş olur.
Teravih orucun değil vaktin sünnetidir. Onun için teravih, oruç tutamayana, hastaya ve yolcuya sünnet olduğu gibi, gündüzün sonunda namaz ile mükellef olan kimseye de sünnettir.
Bu namazı, her iki rekâtta bir selam vermek sureti ile tamamlamak daha efdaldir.
Teravihe başlandığı sırada camiye giren kimse önce kendi başına yatsın namazını kılar, sonra cemaate uyup teravihi kılmaya devam eder. Vitri de cemaatle kıldıktan sonra teravihin kalan kısmını kendi başına tamamlar. Teravih, vakti içinde kılınmamışsa kaza edilmez, Ramazanda teravihin cemaatle kılındığı yerde vitirde teravihe kıyasla cemaatle kılınır.
Teravih namazında da acele kılınırken kıraatte kelimeleri tane tane okumalı ve mahreçleri bozmamalıdır. Tertibe riayet etmeli, kerahet işlememelidir.
Beş terviha ile kılınan teravih namazında her iki teraviha arasın da bir terviha miktarı oturmak müstehapdır. Bunun gibi beşinci terviha ile vitir arasında kabul edilmiştir.
İki terviha arasında müstehab olan oturmaya riayet edilen cemaatlerde is-terlerse tesbih ile meşgul olurlar, isterlerse susup beklerler, isterlerse de hamdele ve salvele getirirler.
Şafii mezhebinde : hangi sünnet olursa olsun, kılınırken iki rekatta bir selam verilmesi daha da sevaptır. Teravih namazı hem erkekler hem de kadınlar için müekked bir sünnet-i ayndır.
TERAVİH NAMAZI (II)
Ramazan süresince erkek ve kadınlara sünnet olan, ruha ve bedene afiyet sunan bedenlerinin arasındaki dengeyi ayakta tutmayı amaçlayan namazlardan biri de TERAVİH'tir.
Rasulullah (s.a.v.) efendimiz Ramazan geceleri ibadette bulunmayı çok teşvik eder, ama bunu bir emir biçiminde hükme bağlamazdı. "Kim Ramazan'da (gece) kalkıp ibadet eder, bu ibadetini (adetten uzak) inanarak ve karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek yaparsa, geçmiş günahları (Kul hakkı bir yana) bağışlanır" (Buhari-Müslim) Mealindeki hadis-i şerif, Ramazan gecelerinde kılınan namazın, yapılan ibadetlerin fazilet ve önemini belirtmektedir.
Hz. Ayşe (r.a.) validemiz diyor ki; Allah Rasulü, Ramazanda mescide gece bir namaz kıldı. Sahabelerden çoğu da onunla birlikte o namazı kıldı. İkinci gece yine aynı namazı kıldı, bu kez cemaat daha fazla katıldı ve aynı namazı kıldı. Üçüncü gece Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz Mescide gitmedi. Orayı dolduran cemaat şöyle buyurdu. "Sizin mescide toplanıp namaz için beni beklediğinizi biliyorum. Beni gelmekten alı koyan tek şey, size farz olur endişemdi." (Sünen-i Tirmizi)
Peygamberimiz (s.a.v.) Müslümanlara farz olur düşüncesiyle teravihi cemaatle kılmaktan vaz geçtiler. Bundan sonra Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Müslümanlar teravihi yalnız başlarına kıldılar. Hz. Ebü Bekir (r.a.) devrinde de böyle kılındı.
Hz.Ömer (r.a.) devrinin başlangıcında durum aynı iken sonraları bir gün Hz. Ömer (r.a.) Übey İbn Kâb'ı İmam tayin edip cemaati onun arkasında topladı. Böylece teravih namazı cemaatle kılınmaya başlandı. Başka bir gün Müslümanların dini bir vecd ile namaz kıldıklarını görünce; "Şu teravihin böyle cemaatle kılınması her yönüyle ne güzel adet oldu." (Tecrid-i Sarih) diye sevincini belirtti.
İşte o günden beri teravih namazı cemaatle kılınmaya devam edilmiştir.
İmran Kılıç
İlginizi Çekebilir
Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Şeflerin Çilesi
Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir.
MEVLİDİ NEBİ
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR
O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.
Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli
Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.
Kur’an-ı Kerim’i herkes anlar mı?
Kur’an-ı Kerim’den herkes kendi ölçülerine göre anlar. Ama o uçsuz bucaksız bir deniz gibidir, dalmayı bilenler ondan daha ne inci mercanlar çıkarırlar.