Oruç stres, kaygı ve depresyonu azaltıyor
DİNİ HABERLERUzman Klinik Psikolog Leyla Özcan, Oruç tutmanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerinin insanlar tarafından oldukça fazla merak edildiğini belirterek, “Nasıl ki kul zekât vererek malını temizliyorsa, oruç ibadeti ile de ruhunu ve gönlünü arındırıyor. Oruç stres, kaygı ve depresyonu azaltıyor.” dedi.
Son yıllarda, orucun sağlıkla alakalı olarak fiziksel ve ruhsal faydalarını doğrulayan çalışmalar yapıldığını belirten Özcan, “Öfke ve saldırgan tutumlar yoğun su kaybıyla beraber ortaya çıkabilmektedir. Oruç tutmanın günlük aktiviteler üzerindeki olumlu etkileri ile sigara ve kafein alımının azaldığı görülmüştür. Oruçluyken azalan kalp atış hızı, solunum hızı ve arter kan basıncı sayesinde insan vücudunun ve ruhunun rahat olduğu fizyolojik olarak doğrulanmıştır.” diye konuştu.
“Ramazan sonunda depresyonda azalma…”
Yeniakit.com.tr’ye konuşan Uzman Klinik Psikolog Leyla Özcan, şunları söyledi:
“Mohammadi ve Moshiri tarafından yapılan çalışmalarda, Ramazan sonunda anksiyete ve depresyonda azalma olduğu görüşmüştür. Yine enerji tüketiminin azalmasıyla birlikte bilinç seviyesinde bir artış olmaktadır. Açlığa bağlı nöroendrokrin aktivasyonu, açlık stresine verilen tepki, artan nörotrofik faktörlerle mizacın gelişmesine katkıda bulunmaktadır.”
“Duyguları ifade etme ve yönetme becerileri artıyor”
Yine dini inançlar ile ruh sağlığı, umutluluk ve diğer olumlu mizaç yönleri arasında pozitif, anlamlı bir ilişki olduğu görüldüğünü ifade eden Özcan, “Ontolojinin genişlemesinin duygusal hipnotizma bileşenlerinin aktivasyonu üzerindeki etkisine ilişkin bir çalışmada, bu kalitenin duygusal hipnotizmanın artmasına neden olduğu görülmüştür. Duygusal zekâ, insan yeteneklerinde duyguların rolünü açıklamada ve yorumlamada özel bir konuma sahip olan (duygu ve biliş çalışmalarındaki) en yeni gelişme olarak düşünülebilir ve genel gücümüzü pekiştiren bir dizi duygu, sosyal bilim ve yetenekler içerir. Duyguları ifade etme ve yönetme becerilerini ve başkalarının duygularına sempati, empati duyma becerisini öğrenmek, doğumdan başlar ve çocukların yaşamın ilk yıllarında öğrendikleri, duygusal zekalarının oluşumunun temelini oluşturur ve bu öğrenme okul, üniversite ve tüm yaşam boyunca devam eder.” dedi.
“Ramazan ayının sonunda duygusal zeka artıyor”
Özcan, sözlerine şöyle devam etti:
“Tüm alanlarda öğrenmek ve tüm yaşam yönlerinde başarılı olmak için gereken bir beceridir. İnanç ve ibadetlerin duygusal zekâya katkıda bulunduğuna inanılmaktadır. Razaman’da dürtü kontrolü ve iradenin (acil ihiyaçların ertelenmesi ve geciktirilmesi; yemek içmek gibi) gelişmesi ile birlikte bireyler strese daha alışkın olmaya başlar ve öfke ve strese maruz kalırken kendilerini daha iyi kontrol edebilmeyi öğrenirler. Yapılan çalışmalarda; Ramazan ayının sonunda duygusal zekanın arttığı ve bu artışın Ramazan ayından sonra da devam ettiği görülmüştür. Ayrıca orucun dürtü kontrolü, sorumluluk ve duygudaşlık/empati gibi olumlu duygu ve davranışların kazanılmasında katkıda bulunduğunu göstermiştir.”
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Kur’an-ı Kerim’in toplumdaki kadın sorunlarına çözümü
İslam, kadın ve erkek arasındaki doğal farklılığa, her birinin dünya sistemi ve toplumdaki yerine dikkat çeker. İhtiyaçlarına teveccüh ederek cinsiyeti daha az öne plana çıkarmıştır.
Haydi çocuklar Kur’an’a koşun
Camilerde Kur'an kurslarına kayıtlar başlıyor. 3 Temmuz - 25 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek eğitimle çocuklar İslami bilgileri öğrenecek, manevi yönlerini geliştirecekler.
Diyanet 2022'de rekor kırdı! 48 yılın en yükseği
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2022 yılında hafızlık rekoru kırdı. Geçtiğimiz yıl 12 bini aşkın hafızlık talebesi icazet belgesi alırken 1975’ten bu yana yetiştirilen hafız sayısı ise 200 bini geçti.
Namazın karakter gelişimi üzerindeki etkisi
Esma Sayın, bir ibadet olarak namazın kişiliğin ve kimliğin gelişimi üzerindeki tesiri hakkında kapsamlı bir makale kaleme almış.
Eğitimde hedef sorunu ve öğretmenlerin sorumlulukları
Mehmet Ali İlkaya, 22 yıllık öğretmenlik tecrübesinden hareketle eğitim programları ve öğretmenlerin sorumlulukları üzerine fikir yürütüyor.
Kur’an-ı Kerim’in en uzun ayeti neden bahsediyor?
Kur’an-ı Kerim’deki en uzun ayet, yasal konular ve ticari belgelerin nasıl düzenleneceği ile ilgilidir. Bu ayet, İslam’ın ne kadar kapsamlı olduğunu ve detaylara ne kadar dikkat ettiğini göstermektedir.