Müftü Erhan, Hakkı ve Hakikati Öğreteceğiz

Medresenin müderrislerinden olan Abdulaziz ULUŞIK’ın sunumuyla program, Havzullah KAVAK’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Medrese talebelerinin ilahi dinletileri ile devam eden program, Medresenin Baş Müderrisi Mehmet Taha BARAN’ın günümüz medreseleri üzerine yaptığı kısa konuşmanın ardından, Bölgemizin kanaat önderlerinden Şeyh Beşir MİDYADİ’in İlk dönem medreselerin günümüze kadar ki süreci üzerine yaptığı konuşmayla devam etti.

Program İl Müftümüz Turgut ERHAN’ın konuşmasıyla sürdü. İl Müftümüz ERHAN;

“Hira da “OKU” emri ile başlayan Darul erkamda cahiliyye dönemi izlerini ilahi ilimle silen, Medine'nin ilk müderissi Musab bin Umeyirle taçlanıp, Ashab-ı suffada sahabenin yıldızları ile yükselen önce tüm Arabistan’a oradan Ortadoğu'ya, Asya'ya, Anadolu'ya yayılan İslami ve ahlaki yükselişin temeli elbette ilk emir ve o ilk emri bize aktaran Hz. Muhammed (sav) inanların ilk müderrisi ve onun dizlerinin dibi bizlerin ilk medresesidir.

Allah’ın inayeti ile Efendimiz (sav)’in nübüvvet nuru ile yaktığı Kur’an ilminin meşalesi ashabın elinde yükselip dünyanın dört bir yanına dağılmış, Nizamülmülk ile sistemleşmeye başlamış, dergâhlarda yetişen müderrislerle de altı yüzlü yıllardan itibaren Anadolu’yu aydınlatmıştır. Anadolu’nun kapılarının İslam’a açılması, karanlığın çukurlarında bulunan insanoğlunun Kur’an-i nur ile aydınlanmasının en büyük vesilesidir. Çünkü İslam ile açılan her kapı ilim ve hikmetle donatılmıştır. Ecdad islamla şereflenen her beldeye bir cami ve bir medrese inşa etmiştir. Böylece ibadet ve teatle arınan beşeriyet Kur’an ve Sünnet ilmi ile ahlaki bir yükselişe geçmiş ve bu dualı topraklarda nice hükümdar yetiştiren müderrisler filizlenmiştir.İstanbul fatihi Sultan Mehmet’in hocası Molla Gürani, Yavuz Sultan Selimin hocası İdrisi Bitlisi, Kanuni Sultan Süleyman’ın hocası Ebussuud efendi, Sultan Abdulhamid Han’ın hocası Seyyid Sıbgatullah Arvasi ve 20.yy’ın mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi ve ismini sayamayacağımız nice Allah dostları ve müderrisler bu güzide bahçenin nadide çiçekleri arasındadır.

Kur'an ve Sünnet bütünlüğü Işığında birtakım mülevves fikirlerden uzak kalarak ehlisünnet çizgisinde bir eğitim kıyamet sabahına kadar baki kalmalıdır. Bizler buralarda hakkı, hakikatı öğreteceğiz. Bu ilim yuvalarında kalbi ile, gönlü ile yetişen ve yetiştirilen bir nesil mezun olduğu zaman, topluma hakkı ve hakikati Allah’ın kelamı Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin sünneti ışığında anlatmış olacaktır.

Bu güzide mekânları yapan, yardım eden, yaşatan, emek veren, çaba sarf eden, katkı sunan, gönlünü kalbini, her şeyini bu ilim yuvalarına sarf eden müderrisine, öğrencisine, işadamına şükranlarımı sunuyorum.” Şeklinde konuştu.