© Dini Haberler 2020

Müftü Aksoy\'dan 32.İl Müftüleri İstişare Toplantısı Değerlendirmesi

Bayburt il müftüsü Kemalettin Aksoy\'un Kaleminde 32.İl Müftüleri İstişare Toplantısı değerlendirmeleri...

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

32.İl Müftüleri İstişare Toplantısı 19-21 Şubat tarihlerinde Van İlinde Rescate Otelde yapıldı. Toplantıya Diyanet İşleri Başkanı sayın Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ, Başkan Yardımcıları, Genel Müdürler, Din İşleri Yüksek Kurulunun iki üyesi, Daire Başkanları, Türkiye Diyanet Vakfının Yöneticileri, 81 İl Müftüsü (boş illerin vekilleri) ve her İl’in bir anakent İlçe Müftüsü katıldı.

Toplantı 19 Şubat Cuma sabahı, tarihi Hüsrev Paşa Camiinde topluca kılınan sabah namazı buluşması ile başladı. Bu kadar kalabalık ve bu denli seçkin cemaate ilk defa şahit olan camide sabah namazını Diyanet İşleri Başkanı sayın Prof. Dr Mehmet GÖRMEZ hocamız kıldırdı. Başta Van Valisi, çok sayıda vatandaş ve özellikle gençler cemaate katılarak camiyi tıka basa doldurdu. Namazdan sonraki toplu zikir ve yöreye has Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Farsça okunan ilahiler bizleri hayli coşturdu, duygulandırdı. Namaz çıkışı yöresel içecek ikram edildi.

Hüsrev Paşa Camii eski Van şehrinde 16.yy Osmanlısından günümüze kalan nadide bir eserdir. Mimar Sinan tarafından 1567 de Van Beylerbeyi Hüsrev Paşa adına yapılmıştır. Van kalesi eteklerindedir. 2008 yılında Vakıfların yaptığı restorasyon sonucu yeniden ibadete açılmış ve son Van depreminde tekrar hasar görmüş, onarımı yapılarak hizmete sunulmuştur. Muhteşem mihrabı ve çinileriyle ziyaretçileri hayran bırakmaktadır.

Van’ın tarihi M.Ö. 5000-3000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Bu yörede ilk devlet kuran M.Ö.2000 yılında Hurrilerdir. Sonra M.Ö.900 yılında başkenti Tuşba (Van) olan Urartu devleti kurulmuştur. Asurlular, Med krallığı Perslere yenilince M.Ö. 332 de Perslerin, Büyük İskenderin doğu seferi ile Makedonların, M.Ö.88 de Partların, Romalılar ve Sasanilerin egemenliğnde kalmıştır.

Hz. Osman zamanında Bizans'ı bozguna uğratan Müslüman orduları 644 yılında Van ve yöresini ele geçirmiş bu hâkimiyet Emevi ve Abbasi devletleri tarafından da sürdürülmüştür. Eskiden beri Van bölgesinde yaşayan Ermeni azınlığı kısa bir süre Van çevresinde bir krallık kurmuş ve İslam İmparatorluğu'na tabi olmuşlardır. Hıristiyan sanatının mühim bir eseri olan Akdamar Kilisesi aynı adı taşıyan Ada üzerinde Kral Gagik tarafından 915-921 yılları arasında yaptırılmıştır.

Çağrı Bey döneminde Anadolu'ya keşif amaçlı yapılan seferler 1071 Malazgirt zaferiyle neticelenmiş Van ve çevresi Büyük Selçukluların egemenliğine girmiştir. Büyük Selçuklulardan sonra bir süre Eyyübi egemenliğinde kalan şehir 1230 yılında Karakoyunluların hâkimiyetine girmiştir. Bu tarihlerde eski Van şehrinde bulunan Ulu cami Karakoyunlu Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Karakoyunluların Uzun Hasan'a mağlup olmalarıyla Van ve havalisi Akkoyunluların eline geçmiştir.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Safevi Devleti'ni yenen Osmanlı orduları 1458'de Van'ı fethetti ve bu fetih 1555 yılında yapılan Amasya Antlaşması ile kesinlik kazanmıştır. Van Beyler Beyliği'ne atanan Hüsrev Paşa ve Kayaçelebizade Koçi Bey kendi adlarını taşıyan birer cami yaptırmışlardır. Aynı dönemlerde "Kitap-ı Lugat-ı Vankulu" adlı eser Vankulu Mehmet Efendi tarafından hazırlanmıştır.

XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Van'da ekonomik bakımdan güçlü olan Ermeniler ihtilal cemiyetleri kurarak Ruslar'ın da desteğiyle silahlanmaya başlamış 1915'te birçok kaza ve köyde katliama girmişlerdir. Aynı yıl Van'ı istila eden Ruslar Ermenileri destekleyerek şehri ateşe vermiş ve Osmanlı ahalisi şehri boşaltmak zorunda kalmıştır. 1981 yılında Van yıkılıp yıkılarak büyük oranda nüfus kaybına uğradığından bugünkü yerinde yeniden kurulmuştur.

Başlayan Türk harekâtı karşısında işgal ettikleri topraklardan çekilen Ruslar ve Ermeniler doğudaki aşiretlerin de desteğiyle tamamen Anadolu'dan çıkarılmış ve Türk ordusu 2 Nisan 1918' de Van'a girerek şehri kurtarmıştır. 16 Mart 1921' de imzalanan Moskova antlaşması ile Ruslar Van ve Bitlis'e ait isteklerinden vazgeçmişlerdir. 29 Ekim 1923'te Vilayet merkezi olan Van'da Devlet ve Belediye tarafından alt yapı çalışmaları başlatılmış savaştan yakılıp yıkılan şehir yeniden inşa

edilmiştir. İslam ile ilk tanışan Anadolu toprakları Güney Doğu Anadolu topraklarıdır. 1372 seneden beri bu topraklarda Ezan-i Muhammediye sesleri yankılanmaktadır.

Van ili,  tarihi geçmişi, Gölü, Kalesi, kedisi, şelaleleri, Akdamar adası ve Akdamar Kilisesi, Hoşap kalesi, ters laleleri, Uçan balık (İnci Kefali) ve otlu peyniri ..ile meşhur serhat bir ilimizdir.

19 Şubat Cuma günü saat 10.00 da Van Edremit Ulu Cami Müezzin Kayyımı Muhammed SİNAN’ın okuduğu Kur’an-i Kerim ile başladı. Başkanlığın hazırladığı Sinevizyon gösteriminden sonra Van İl Müftüsü Nimetullah ARVAS, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin Bayburtlu Rektörü Prof Dr. Peyami BATTAL ve Van Valisi İbrahim TAŞYAPAN’ ın konuşmaları ile devam etti. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanımız muhterem Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ hocamız gündeme dair çok önemli mesajlarını içeren ve gündem oluşturan açılış konuşmasını yaptılar. (Başkanımızın bu açılış konuşmasını başta bütün Din Görevlilerimiz, Müslüman kardeşlerimiz ve güney doğuda yaşayan bütün vatandaşlarımızın mutlaka okumaları ısrarla tavsiye ederim.)www.diyanet.gov.tr adresinden lütfen okuyalım.

Cuma namazı için verilen arada Van Edremit Ulu Cami’de Cuma namazını eda ettik. Eğitim Hizmetleri Genel Müdürümüz Prof. Dr. Ali ERBAŞ hocamız Hutbeyi okuyup ve Cuma Namazını kıldırdılar. Yemekten sonra 13.00 deki oturumda “Terör Mağduru Bölgelere Yönelik TDV Hizmetleri” başlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın Şube Koordinatörü, Genel Müdür Yardımcıları ve Genel Müdür İsmail PALAKOĞLU’ nu dinledik, yapılan hizmetler konusunda bilgi sahibi olduk. 12 Şubat Cuma günü bütün Camilerimizden Terör Mağduru Vatandaşlarımıza, Şehit yakınlarına ve Bayır Bucak Türkmenleri için toplanan yardım miktarının 23. Milyon Tl (Yurtdışı henüz gelmemiş) Bu rakamın 30 Milyon Tl ye ulaşması tahmin edilmektedir. 12 TIR dan oluşan konvoy dualarla bölgeye uğurlandı.

Ayrıca “Şimdi Yaraları Sarma Zamanı” kampanyası devam etmekte olup “YARA SAR” Yazıp 5601 e gönderince 10 Tl yardımda bulunmuş oluyoruz. Bununla ilgili afişler Müftülüklerden alınıp bütün camilerimize görevlilerimiz tarafından asılacak ve Müslümanlar bu kampanyaya teşvik edilecektir. Bayburt gibi nüfusu az İlimizden 60.000 Tl ye yakın bir yardım toplanmıştır. Milletimizin bu yardım sever duyarlılığına ve Din Görevlisi kardeşlerime teşekkür ediyorum.

Türkiye Diyanet Vakfımızın yurtdışından getirip ülkemizde okuttuğu 30.000 Muhacir öğrencisi bulunmaktadır. Şehit ailelerinin anne baba ve eşlerini Umre’ye ücretsiz olarak götürecektir.

Akşam yemeği ve namazından sonra T.Diyanet Vakfı yöneticileri ile İl ve İlçe Müftüleri ihtiyaç ve sorunları konusunda ikili görüşmeler yapmışlardır.

20 Şubat Cumartesi günü İl ve İlçe Müftüleri beş ayrı Çalıştay çalışmasında bir araya geldiler. Öğleye kadar İl Müftüleri, Öğleden sonra İlçe Müftüleri aşağıdaki konuları tartışıp rapor hazırladılar.

  1. a) Terör Mağduru Bölgelere Yönelik Diyanet Hizmetleri
  2. b) Yerel ve Ulusal Medya ile İlişkiler ve Din Hizmetlerine Etkileri (Benim katıldığım Çalıştay)
  3. c) Diyanet Çalışanlarının Sosyal Medya Kullanımı ve Doğurduğu Sorunlar.
  4. d) Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının Yapılandırılması.
  5. e) Nüfus Hareketliliği ve Sosyal Değişim Perspektifinde Personel İstihdamı.

Diyanet TV ve Diyanet Radyolarının hizmetlerinden övgü ile bahsedildi ve “Risalet Radyo

Adıyla yeni bir radyonun Ramazan ayında yayına başlayacağı müjdesini almış olduk. Vatikan’ın 150 Radyosu ve 49 TV sinin var olduğunu düşünürsek Medya konusunda Diyanet’imiz çok gerilerdedir. Bu konudaki Faaliyetleri hızla devam etmektedir ve Müslümanlara sevinç ve gurur vermektedir.

Başlangıçta Bilgilendire ve Eğlendirme için kurulan Medya’nın, bugün yönlendirme ve toplumu yozlaştırma görevini üstlenmesi ne kadar vahim bir durum değil midir? Diyanet’te bir “Basın Müşavirliği” nin şart olduğunu tartışırken kurulması için çalışmaların olduğunu öğrenmiş olduk.

Öğleden sonra “Açık Kürsü” nün Moderatör’luğunu Diyanet İşleri Başkanı sayın Prof. Dr Mehmet GÖRMEZ Hocamız yaptılar. Önce kendisi genel bir değerlendirmede bulundular. “ Bölgede açılan hendek ve çukurlar kapatılır, gönüllerde açılan çukurları ancak ilim, irfan ve kardeşlikle sarabiliriz. Silmi, barışı ve kardeşliği yaygınlaştırmalıyız. Görev tanımlamamızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Güney Doğuda bu zor şartlarda fedakârlıkla görev yapan Müftülerimizin yanında yer almalıyız. Bizler tüm ülkemizden sorumluyuz. İki haftadır bu bölgedeyim, bölgedeki Din gönüllüsü kardeşlerimi dinliyorum. Evlerin yanan, tahrip olan, çatışmalar arasında görev yapan ve ezan susmasın diye aylarca camide yatan Din gönüllülerini dinledim. Onları tebrik ediyorum.  Yüz bini aşkın din gönüllüsü olan bir ülkede eli kalem tutan gençlerimiz eğer dağlara çıkabiliyorsa bunda bizim hiç mi kusurumuz yoktur? İntihar olaylarına İstişhad fetvası veren sözde hocalar tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Savaşın ve cihadın da bir hukuku vardır. Hz. Ömer de Kudüs’e girdi haçlılarda, Selahaddin-i Eyyübi de Kudüs’e girdi haçlı zihniyeti de, İslam terör ile yan yana gelmez. Müslüman hiçbir terör örgütünün içinde yer alamaz..Camilerimizi, mihrabımızı, kürsülerimizi, minberimizi bu mülevves kişilerden ve fikirlerden uzak tutacağız, onlara fırsat vermeyeceğiz.

Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İŞLEYEN, Mardin İl Müftüsü D.Ali COŞKUN ve Şirnak İl Müftüsü Ahmet ÖZKAN, Bölgelerindeki son durumu ve bu zor şartlarda yaptıkları hizmetleri anlattılar. Başkanlık Müşaviri Abdullah KAPLAN ve Başkanlık Müşaviri Doç Dr. Mutafa SARIBIYIK beyin konuşmaları ile bugünkü oturumlar sona ermiş oldu.

21 Şubat Cumartesi günü saat 09.00 Başkan Yardımcısı Prof Dr. M.Emin ÖZAFŞAR beyin başkanlığında başlayan oturumda beş ayrı çalıştayın hazırladığı raporlar moderaörler tarafından genel kurula okundu ve raporlar üzerinde 20 şer dakika İl ve İlçe Müftüleri söz alıp görüşlerini bildirdiler.

Kısa bir aradan sonra herkesin heyecanla beklediği Sonuç Bildirgesinin okunuşuna sıra geldi. Diyanet İşleri Başkanı sayın Prof. Dr Mehmet GÖRMEZ Hocamızın başkanlığında başlayan oturumda Başkan Yardımcısı Prof Dr. Hasan Kamil YILMAZ hocamız kısa bir değerlendirme konuşması yaptı. Sonra Sonuç Bildirgesini Diyanet İşleri Başkanı sayın Prof. Dr Mehmet GÖRMEZ Hocamız okudular.

16 maddeden oluşan “32.İl Müftüleri Van İstişare Toplantısı Sonuç Bildirgesini” yine bütün herkesin www.diyanet.gov.tr. Adresinde detaylı bir şekilde okumalarını özellikle tavsiye ediyorum.

Görevlilerimizin merakla beklediği “Rotasyon Konusu” de gündeme geldi, ancak Başkanlık bu konuda net bir görüş belirtmedi. Fakat yaygın görüşün din görevlileri lehine biraz daha iyileştirme olacağını ve rotasyonun devam edeceğini, din görevlilerimizin hoşuna gitmese de durumun böyle olduğunu söylemek isterim. Bu konuda Yönetmelik çalışmasının da son aşamada olduğunu fısıltı ve konuşmalardan duymuş olduk. Daha fazla bilgi sunmak isterdim amma Van toplantısından bundan fazla bilgi veremediğim için beni mazur görmenizi rica ediyorum. O bölgede görev yapan Din Gönüllüsü kardeşlerimize hiç olmazsa dualarımızda yer verelim Allah rızası için.

2016 Yılı Kutlu Doğum Haftası Temasının “TEVHİD ve VAHDET” (Gelin Birlik Olalım) olarak belirlenmiştir. Kutlu Doğum Haftasında bu konu işlenecektir.

32.İl Müftüleri İstişare Toplantısının ve toplantıda alınan kararların başta dinimiz, milletimiz ve Diyanet Camiasında çalışan bütün Din Gönüllüsü kardeşlerim için hayırlı olmasını ve hayırlar getirmesini Yüca Allah’dan niyaz eder hepinize sonsuz selam ve saygılar sunarım.

 

Kemalettin AKSOY

Bayburt İl Müftüsü

 

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

İlginizi Çekebilir

Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan

Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan

Şeflerin Çilesi  

Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri  ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi  için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir. 

MEVLİDİ NEBİ

Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.

CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR

O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.

Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli

Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.

Kur’an-ı Kerim’i herkes anlar mı?

​​​​​​​Kur’an-ı Kerim’den herkes kendi ölçülerine göre anlar. Ama o uçsuz bucaksız bir deniz gibidir, dalmayı bilenler ondan daha ne inci mercanlar çıkarırlar.

TÜM HABERLER