Mağdur imamlar göreve iadelerini bekliyor
GÜNCEL28 Şubat sürecinde için gerçek dışı söylem ve iddialarla görevden atılan imamlar, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.
28 Şubat mağduru din görevlilerin mağduriyetleri hala devam ediyor. 28 Şubat darbe döneminde ‘irtica' adı altında keyfi uygulamalarla görevlerinden atılan imamlar, mağduriyetlerinin giderilmesi için haklarını aramaya devam ediyor.
28 Şubat döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ‘itikadı bozuk' gibi bir gerekçeyle görevinden alındıklarını belirten 3 imam, yaşadıkları mağduriyeti anlatarak, tekrar göreve iadelerini istedi.
Post-modern darbe sürecinde haksızlıklara uğrayarak görevden alınan ve hala görevlerine iade edilmeyen imamlar, hükümet yetkililerine seslenerek, bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini istiyorlar.
“Akideleri bozulmuş diyerek bizleri görevden aldılar”
Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Sapanlı (Babnirli) köyünde imamlık görevini yaptığı sırada haksız ve hukuksuz bir şekilde görevden alındığını söyleyen Şehmus Emlük, “28 Şubat mağdurlarından biriyim. Görevden alınmam 17 yıla girdi. 28 Şubat mağdurları göreve alınmasına rağmen bizi göreve almadılar. Diyanet tarafından, ‘Akideleri bozulmuş' diyerek bizleri görevden aldılar ve şu ana kadar görevimizi bize geri vermediler. Benim gibi mağdur olan diğer imam arkadaşlarla Ankara'ya gittik ve bu konuyu siyasilerle de görüştük, fakat olumlu bir şey elde edemedik. Bizi göreve alacaklarını söylediler ama 2 senedir bekletiyorlar ve göreve almadılar.” dedi.
Her imam gibi kendilerinin de çocuklara Kur'an dersi verdikleri için görevden alındıklarını ifade eden Emlük, “Sadece Kur'an dersi verdiğimiz için mağdur edildik. Bir imamın görevi Kur'an dersi vermektir. Bundan dolayı 28 Şubat'ın fırtınasıyla biz de mağdur edildik. Bizler sadece hakkımızın bize geri verilmesini istiyoruz. Gittiğimiz hiçbir yetkili bize sahip çıkmadı. AK Parti yetkilileri bizim derdimize çare bulmadılar. Diyanet'in içinde bizlerin işe geri gelmemizi engelleyen bazı kötü niyetli kişiler de var. Tek isteğimiz, mağduriyetimizin giderilmesidir.” diye konuştu.
“Görevden atılınca perişan olduk, çocuklarım okulu bırakmak zorunda kaldı”
Bir başka 28 Şubat mağdurlarından Mustafa Emen, 28 Şubat döneminde Batman'ın Hasankeyf ilçe merkezinde bulunan Kızlar Camiinde görev yaptığını belirtti. Kendisinin 2000 yılında görevden alındığını vurgulayan Emen, “İddianamemde Kur'an kursunda çocuklara Kur'an dersi verdiğim suç olarak yazılmıştı. Bundan dolayı görevden alındım. Kur'an dersi vermek din görevlilerinin görevidir. Yaklaşık 16 yıldır mağdur edildim. Çocuklarım okuldan oldu, okul okuyamadılar. Görevden alındığım zaman 9 kişilik nüfusun geçimini sağlıyordum. Görevden alınırken hiçbir sağlık güvencem de kalmadı. Koca bir aile perişan oldu.” ifadelerini kullandı.
Ailesini geçindirebilmek için inşaatlarda çalışmak zorunda kaldığını dile getiren Emen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnşaatlarda çalışarak sadece 3 tane çocuğumu okutabildim. Geri kalan diğer çocuklarımı imkânsızlıktan dolayı okutamadım. Okul tahsilini bırakmak zorunda kalan çocuklarım; İstanbul, İzmir ve Antalya'ya çalışmaya gittiler. Yaklaşık 16 yıl boyunca nasıl yaşamımızı sürdürdüğümüzü kimse merak etti mi? Mağduriyetimiz göz önündedir. Ankara'ya yetkililerin yanına ve Diyanet'e gittik, sıkıntılarımızı anlattık. Onlarla görüştüğümüzden bir aydan bu yana telefon açmamıza rağmen kimse bize dönmüyor. Tek isteğimiz, tekrar göreve iade edilmemizdir.”
“Tek isteğimiz, tekrar göreve dönmemiz ve mağduriyetimizin giderilmesidir”
Bir diğer 28 Şubat mağdurlarından Alaattin Gergin, Batman merkeze bağlı Kesme Köprü (Serpıre) köyünde imamlık görevini yaptığı esnada hiçbir hukuki dayanağı olmayan, keyfi muameleyle görevden alındığına dikkat çekti.
Diyanet İşleri Başkanlığının kadrolu imamıyken görevden atıldığını kaydeden Gergin, “Hiçbir hukuki gerekçe olmadan 2000 yılında görevden atıldım. 15 yıldan fazladır mağduriyetimiz devam ediyor. 28 Şubat dönemi hukuki dayanağı olmayan bir süreçti. Bizim gibi diğer kurumlarda çalışan insanlarda mağdur edildi. Diğer mağdurların mağduriyetleri giderildiği halde Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olan bizim gibilerin halen mağduriyetleri devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Tek isteklerinin tekrar görevlerine geri dönmek olduğunu belirten Gergin, konuşmasının devamında şunları söyledi: “2 yıl önce Diyanet, 28 Şubat mağdurlarının tekrar müracaat edebilmesi için müftülüklere bir yazı gönderdi. Müracaat ettik ve ‘kısa zamanda görevinize geri döneceksiniz' diyerek bize umut verdiler. Diyanet İşleri Başkanımızın da bizzat açıklamalarını okuduk. Diyanet İşleri Başkanının, 28 Şubat mağduru olan bizlerin tekrar göreve iademizle ilgili Bitlis'te bir konuşması olmuştu. O konuşma bize umut olmuştu ama maalesef iki senedir bu beklenti içerisindeyiz. Diyanet İşleri Başkanlığından bir an önce mağduriyetimizin gidermesini istiyoruz. Siyasilere mağduriyetimizi anlattığımız zaman, ‘28 Şubat mağduru kimse kalmamış. Biz bütün mağdurların hakkını iade ettik, mağduriyetleri giderildi ve herkes görevine döndü' diyorlar. Demek ki bizden haberdar olan kimse yok. Uzun süreden beridir mağduruz, mağduriyetimizin giderilmesini ve görevimize tekrar dönmek istiyoruz.” Kaynak: Doğru Haber
İlginizi Çekebilir
Bir belediye niye ahlaksızlığı dayatır?
Üsküdar Belediyesi kadın-erkek ayrı hizmet veren bir havuz tesisini karma hale getirdi.
Hepimiz, bizi özgürleştirdikleri için onlara borçluyuz
Ahmed El-Şara(Muhammed El Cewlani) ile fotoğraf çekinmek isteyen ve daha sonra medyada gündem olan kızın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama yaptı.
Diyanet'in fetvası akıllara geldi! Emekilere 20 bin lira verecekler
Diyanet'in caiz olmadığını bildirerek onay vermediği banka promosyonlarıyla ilgili yeni rakamlar ortaya çıktı.
Siyer Yarışmasına katılanlara 100 bin TL'lik ödül
Heyecanla beklenen 'Siyer Yarışması' hazırlıkları sürerken Peygamber Sevdalıları Vakfı Batman Koordinatörü Fevzi Aydın, Batman merkezde bu yarışmaya katılıp da genel ödüller için dereceye girmemiş olanlara her kategori için 10 kişiye ekstra altınların da olduğu ödül verileceğini duyurdu.
İstanbullu çocuklardan Gazze'ye direnişe bin selam!
Fatih Camiinden Saraçhane'ye yapılan yürüyüşte çocuklar Gazzeli kardeşleriyle dayanışma mesajı verdi.
Sosyal medyada çocuklar, Yasaklar ve yeni düzenlemeler
Türkiye, 13 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımını kısıtlamaya hazırlanıyor. Peki, bu sadece Türkiye’de mi oluyor? Dünya genelinde çocukları dijital dünyada korumak için hangi önlemler alınıyor? Gelin, birlikte bakalım.