© Dini Haberler 2020

\'Kırım Müftülüğü Rusya\'nın kuklası\' eleştirisi

Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Müftüsü hacı Emirali Ablayev\'in Rus Rusya Federal Güvenlik Servisi ile birlikte hareket ettiğini söyledi

Kırım Müslümanları Dini İdaresi, 16 Ocak tarihinde “Kırım’daki Müslüman Ümmetinin Birliğinin Önündeki Yeni Sınavlar” konferansının düzenleneceğini bildirdi.

Kremlin'in kontrolündeki Kırım Müftülüğünün düzenlediği konferansa ilişkin açıklamada, "Kırım’ın dışında bulunan bazı politikacıların provokasyon teşebbüsleri nedeniyle” söz konusu konferansı düzenleme ihtiyacının doğduğu ileri sürülürken, benzer teşebbüsler arasında “Ukrayna’da alternatif dini kuruluş meydana getirerek Kırım’daki Müslüman ümmetini bölme”, “Kırım Tatar halkına Ukrayna’nın Herson bölgesinde silahlı örgütlere katılma çağrıları”, “Kırım Müslümanlarının manevi lideri, Müftü Hacı Emirali Ablayev’in itibarını düşürme” örnek getirildi.

QHA'ya konuşan Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Tatarlarından Sorumlu Yetklisi, Ukrayna milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Akmescit’te düzenlenecek söz konusu konferans ile ilgili fikirlerini paylaştı.

MÜFTÜNÜN AÇIKLAMALARINI FSB YAZIYOR

Kırım Müftüsü Emirali Ablayev, işgalci yönetimin politikasını birebir yansıtan siyasi açıklamaları uzun zaman önce yapmaya başladı. Açıklamaların üslubu, terminolojisi ve coşkusu, bu açıklamaların, onun (Ablayev’in) sekreterliği ya da Kırım’ın işgalinden önce kendi başına hiç siyasi açıklama hazırlamayan Ablayev’in kendisi tarafından değil, Müftülükte her zaman hazır bulunan ve ona (Ablayev’e) farklı seyahatlerde eşlik eden Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) görevlileri tarafından hazırlandığını gösteriyor. Onun açıklamalarında genel olarak Kur'an-ı Kerim’e atıflar bulunuyor ama hangi sureden alındığı belirtilmiyor. Yani en saf insanlar için yapılıyor bu açıklamalar.

Örneğin, yakın geçmişte, KTMM tarafından organize edilen (Kırım’ın) enerji ablukasının Kuran’a aykırı olduğunu iddia etti.

Birincisi, Kuran’da elektrik ile ilgili hiçbir ifade yok, çünkü o zamanlar elektrik daha yoktu. İkincisi, Kırım’da üretilen elektriğin sivil objeler için yeterli olduğunu ama işgalcilerin askeri üsleri ve diğer askeri tesisler için yeterli olmadığını dikkate alırsak, toprağı düşman tarafından işgal edilen devletin, düşmanı toprağından kovmaktansa onun askeri güçlerini daha da güçlendirmesi gerektiği hangi kutsal kitapta yazıyor?

Ayrıca o (Ablayev), belli işbirlikçiler hariç, neredeyse tüm Kırım Tatar halkının, yani Kırım’ın esas Müslüman ümmetinin, işgal edilen Kırım’ın gıda ve elektrik ablukasını desteklediğini iyi biliyor. Çünkü bu ümmet, işgal koşullarında ve eşkıya rejiminin var olduğu sürece ne Müslümanlar ne de başka din mensupları için geleceğin olmadığını iyi anlıyor. Yanı burada o (Ablayev), kendini Müslüman ümmetine ve Kuran’ın esas prensiplerine karşı koydu.

"KIRIM TATARLARININ HAKKI İHLAL EDİLİYOR"

Kırımoğlu, Kırım Tatar halkının haklarının ihlallerine de değinerek bu konuda ya susan ya da işgalcilerin işine gelecek açıklamalarda bulunan Kırım Müftüsünün yaklaşımından söz etti.

İşgal başladıktan sonra Müslümanların evlerinde, okullarında ve camilerinde yaklaşık 200 aşağılayıcı arama yapıldı, yirmiden fazla insan kaçırıldı ve öldürüldü, yüzlerce Müslüman iş adamının mülkiyeti elinden alındı, işgalcilerin eşkıyalık eylemlerinden ve çocukların hayatları için korkan on binlerce Müslüman vatanlarını terk etmek zorunda kaldı, yüzlerce kişi aşağılayıcı sorgulara çekiliyor, onlara asılsız para cezaları veriliyor, bazıları, neredeyse tüm dünyanın kınadığı işgal hakkında görüşlerini açık bir şekilde bildirdiği için sürgün ediliyor. Yurttaşları ve vatandaşları ihbar etmeye zorlanan Müslümanlara yapılan acımasız ve insanlık dışı işkence olayları da söz konusu. Bahse konu olan kanunsuzluklara ilişkin Kuran’da birçok süre var. Ama insanı isyan ettiren bu kepazelikler ile ilgili müftünün hiçbir açıklamasını görmedik. Bunun için o artık Kırım Müslümanları Müftüsü değil, işgalcilerin elindeki korkak ve ucuz bir kukla.

MÜFTÜ İLKESİZ VE KORKAK

Müftü özel görüşmelerde, kendi ilkesiz ve korkak davranışını başka bir çıkış yolunun olmadığı, eğer böyle davranmazsa görevden atılıp yerine işgalcilerin emirlerini yerine getirecek başka bir şahsın atanacağı veya camilerin, işgalciler tarafından kurulan ‘Tavriya Müftülüğü’ne verileceği ifadeleri ile açıklıyor. Böyle olabilirdi. Ama Kırım Müslümanları için hangisi daha kötü: Kırım’ın tüm Müslüman toplumu adına aşağılayıcı ve Müslümanları yanıltan siyasi açıklamalar yapan yalancı, ilkesiz ve korkak müftülük mü, yoksa işgalciler tarafından kurulduğu herkes tarafından bilinen kukla ‘Tavriya Müftülüğü’ mü?

Müftünün Ukrayna’nın anakarasında ‘yasadışı Kırım Tatar askeri gruplar’ ile ilgili açıklamaları ‘aptalca ve komik’

Onun Ukrayna’nın anakarasında ‘yasadışı Kırım Tatar askeri gruplar’ ile ilgili açıklamaları aptalca ve komik olup aynı zamanda Müslümanların kutsal kitabında yer alan prensiplere de aykırı. O, "Zulme uğradıklarında kendilerini savunurlar. Zulmedenler hangi devrimle devrileceklerini bileceklerdir." ayetini bilmiyor mu? Ukrayna’daki grupların yasal olup olmadığına dair kararı, işgal edilen topraklardaki kuklalar değil o ülkenin meşru yönetimi karar verebilir.

Ukrayna’nın anakarasında bağımsız ve işgalcilerin kontrolü altında olmayan müftülüğün kurulması ile ilgili şöyle konuştu:

KTMM’nin, Ukrayna’nın anakarasında bağımsız ve işgalcilerin kontrolü altında olmayan müftülüğü kurma kararının doğru ve zamanında verildiğini düşünüyorum. Kuklaların baskı tehdidi ile gelen din adamlarının katılımı ile düzenleyeceği hiçbir ‘konferans’ buna engel olamaz.

Dünya Bülteni/ Haber Merkezi

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER