Her derde deva Kaynana dili!

Eşek inciri, hint inciri, frenk inciri, Frenk yemişi, dikenli incir de denilen Kaynana dili, latince adı “Opuntia ficusindica” olan kaktüs türü bir bitkinin meyvesi. Atlasçiçeğigiller familyasınadan, dil biçiminde, yassı ve dikenli dalları olan kaktüs türüne ait, 5-10 santimetre uzunluğunda, kırmızı, sarı, turuncu renklerde kabuğu olan etli bir meyvedir

Kaynana dilinin kullanılan kısımları; meyvesi ve yapraklarıdır.

Kaynana dilinin faydaları; Dizanteri ve ishal tedevisinde etkilidir. İshal kesicidir. Meyveleri yüksek tansiyonu önler. İskelet sistemi ve kemikler için faydalıdır. Antioksidandır. Vücut direncini artırır. bu bitkinin sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi geldiğinin bilindiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Ayrıca vücut direncini artırıcı etkisinin yanı sıra zindelik vermektedir. Stresi azaltmak için gıda takviye maddesi olarak kullanılmaktadır. Genellikle soğuk olarak tüketilen, tatlı ve sulu olan dikenli incir, her yaş grubunca tercih edilmektedir. Antioksidan etkisinin yanı sıra vitamin ve mineral kaynağı olarak düşünülmektedir. Buna ilave olarak, besleyici özelliği oldukça yüksektir. Selüloz içeriğinin yüksekliğine ilaveten özellikle C vitamini, bioflavonoidler ve amino asitlerce de zengindir. Dikenli incirin kabuğu çok sayıda diken, meyveleri ise tohum içermektedir. Tohumlardaki yağı antioksidan ve E vitamini kaynağıdır.”

Kaynanadilinin faydaları saymakla bitmiyor. Dizanteri ve ishali kesiyor. Meyvesinin gözlerin görüş yetisini kuvvetlendirme ve yüksek tansiyonu önleme gibi bir takım özellikleri bulunuyor. Ayrıca içerdiği kalsiyum sayesinde güçlü iskelet sistemi ve kemikler için yararlı. Elektrolize yardımcı oluyor ve vücudun nem dengesini kontrol altında tutuyor.

Kaynana dilinin kullanım şekli;

1-) Taze yapraklarından yemek yapılır.

2-) Meyvesinin kabukları soyularak yenir veya suyu sıkılarak içilir.

3-) Bitkinin kendisinden doğal boya maddesi ve Nepal zamkı elde edilir.

4- Yaprakları, ayrıca cilt ve saç bakımı için kullanılan doğal kozmetik ürünlerindendir.

5-) Dikenlerinden temizlenen yaprakları ezilerek yalı yapılır. Kırık veya romatizmanın ağrılı kısımlarına konur.

"Kaynana dili"nin DNA'sı çıkarıldı

Mersin başta olmak üzere Çukurova yöresinde tarıma elverişsiz arazilerde dahi kendiliğinden yetişen, halk arasında "Frenk yemişi" veya "kaynana dili" olarak bilinen dikenli incirin en iyi çeşidinin tespiti için yürütülen projede Anamur'dan iki genotip "ümit var" olarak belirlendi.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteğiyle yaklaşık 5 yıl önce başlatılan "Doğu Akdeniz Bölgesi'nde Dikenli İncir, Genetik Kaynaklarının Toplanması, Muhafazası, Değerlendirilmesi ve Çeşit Olabilecek Tiplerin Belirlenmesi Projesi" tamamlandı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ve Erdemli ilçesindeki Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğünün ortaklaşa yürüttüğü çalışma sonucunda meyve kalitesi ve verim açısından en iyi iki tür tespit edildi.

Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü'nde projeyi yürüten ziraat yüksek mühendisi Cengiz Türkay, AA muhabirine, Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye'den seçilen 103 dikenli incir genotipinden meyve örneği alınarak laboratuvarda analizlerinin yapıldığını söyledi.

Analizler sonucu çeşit olabilecek genotiplerin belirlendiğini aktaran Türkay, Anamur bölgesinden alınan iki genotibin meyve kalitesi ve verim açısından "ümit var" olarak belirlendiğini bildirdi.

Genetik kaynak parseline alınan genotiplerin tescili için çalışma başlatıldığını ifade eden Türkay, çalışmanın yöre çiftçisine büyük katkılar sağlayacağını dile getirdi.

- Ekonomik değerine katkı sağlayacak

Türkay, dikenli incirin kayalık alanlarda, kurak ve kireçli topraklarda yetişip yöre halkına önemli gelir kaynağı sağladığını belirterek, geçmiş yıllarda sadece Çukurova'da tüketilen dikenli incirin son dönemlerde büyük illerdeki marketlerde de yerini almaya başladığı dile getirdi.

Dikenli incirin meyvelerinin taze tüketilebildiği gibi kurutularak, reçel ve marmelata işlenerek, pestil, lokum ve benzeri şekerli ürünlere dönüştürülerek de satılabildiğini kaydeden Türkay, "Bu meyve tarımsal açıdan elverişsiz topraklarda yetiştirilebiliyor. Diğer meyve türlerinin yetiştirilemediği kurak alanların tarıma ve milli ekonomiye kazandırılması açısından bu projemiz büyük önem arz ediyor. Kaliteli çeşitlerinin tespiti ve tescili ürünün ekonomik değerine de katkı sağlayacak" dedi.

Türkay ayrıca, C vitamini yönünden zengin olan meyvenin güç ve zindelik verip, sindirim sistemini rahatlattığının bilindiğini sözlerine ekledi.Kaynak: Ülke Haber