© Dini Haberler 2020

‘Güzel Ezan’ duymak istiyorum!

Hani deriz ya, “bayrak inmez, ezan susmaz” bir yerde ezan da bağımsızlığın simgesidir ve çok önemlidir. Günde beş kez namaza çağrılırız. Cuma salası, ölen kişilerin duyurusu ve salası, diğer duyuruları da eklersek, minarenin işlevi hayatımızda önemli bir yer tutar.

Hani deriz ya, “bayrak inmez, ezan susmaz” bir yerde ezan da bağımsızlığın simgesidir ve çok önemlidir. Günde beş kez namaza çağrılırız. Cuma salası, ölen kişilerin duyurusu ve salası, diğer duyuruları da eklersek, minarenin işlevi hayatımızda önemli bir yer tutar.

Benim demem odur ki,
-Günde ortalama beş kez duyacağımız ezanın ve diğer duyuruların güzel bir sesle okunması lazımdır.
-Çünkü ezanı, inanan inanmayan, ateisti, Hıristiyanı, Yahudisi, turisti.. herkes dinliyor. En azından bu kesimler için ezanın kulağa hoş gelen bir çağrı olarak akıllarda iz bırakması lazım. Kimi zaman basında duyarız, ezandan etkilenerek Müslüman olanları.
-Diğer bir sorun, ezanın okunduğu ve diğer duyuruların yapıldığı, cihazların(hoparlörler) ses şiddetinin(desibel) ayarsızlığı,
-Camideki vaizlerin hoparlör aracılığı ile caddeye, mahallenin içine yayılmasının bir faydası yoktur. Bilakis çevrede okul, hastahane, kreş, evlerinde işine gitmek için dinlenen insanlar açısından menfi bir etkisi bile vardır.
-Kulağa hoş gelen bir ezan dinlemek herkesin hakkı. Burada müezzin seçimi önem kazanıyor. İmam-Hatip orta kısmından itibaren bu yetenekteki öğrenciler tespit edilip, özel sınıflar oluşturulmalı. Bu öğrencilere değişik makamlar öğretilmeli ve nota dersleri verilmeli.
-Camiye iki minare yapmak yerine bir minare yapıp, ikinci minarenin masrafıyla bu caminin müezzinini özel olarak eğitilmeli.

-Kurumlarımız, bu arada Diyanet de eleman alırken ehliyet ve liyakatı esas almalı. Kurumlarımız bir istihdam yeri olarak düşünülmemeli.
Mehmet Akif’in,
“Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.”

Dediği İstiklal Marşı” söylemine, kendini bilmez birileri, “hayır yurdumun üstüne inlemesin” diyecek kadar aşağılaşanlara rağmen bu ezanlar daha güzel bir şekilde ebediyete kadar ülkemin semalarında yankı yapmaya devam etmelidir.

İlginizi Çekebilir

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne Türkiye’de üniversitenin misyonu

Boğaziçi Üniversitesi tartışmalarını anlamak için biraz geçmişe gitmek gerekebilir…

TÜM HABERLER