© Dini Haberler 2020

Eski Milletvekili ,Fahriler, Sözleşmeli ve Vekil İmamların Durumunu Haykırdı

Rize Eski Milletvekili ve Yeni Akit Gazetesi Yazarı Şevki Yılmaz bugünkü köşesinde fahri Kur’an Kursu Öğreticisi, sözleşmeli ve vekil olarak görev yapan imam hatiplerin kadro taleplerini köşesine taşıdı.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:     Maliye Bakanlığımız, Diyanet İşleri Başkanlığımızın yıllardır istediği binlerce İmam, Kur’an Kursu Öğretmeni ve Vaiz kadrolarını ne zaman verecek? Senelerdir bu elzem acil talepler niçin bekletiliyor! Bakanlığın içinde bu kadroları önleyen ve önleten derini köstebekler kimdir?

“Taşların bağlanıp köpeklerin üzerimize saldırıldığı” 28 Şubat Post-Dost Modern dinsiz darbenin bilerek planladığı bu ihanete ne zaman dur denecek?

Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’i öğretmeye ve nesillerimizi ahiret yurduna hazırlamaya çalışan Fahri Öğretici kardeşlerimize dilenci muamelesi yaparak mı bu manevi yangınları söndüreceğiz! Aylık beş yüz lira maaşla çalışan bu ilim ve irfan ordusuna reva görülen zulmü, iktidarımız ve sorumlu Maliye Bakanlığımız ne zaman durduracak?

Kendisini yakinen tanıdığım, aynı dertleri taşıdığımız ve çok sevdiğim Maliye Bakanı kardeşimizin bu imani, vicdani ve vatani görevi acilen yapacağına ve binlerce kadro tahsis ederek bu haksızlığı önleyeceğine inanıyorum!

Zira taleplere-ihtiyaçlara; “bütçe imkânları” çerçevesinde değerlendirip bakanlar, can vatanımdaki devasa yangınları göremezler ve asla söndüremezler!

Vatandaşlarını ahiretin yurduna hazırlamayan iktidarlar, sivrisinekleri yok ederek bataklıkları asla kurutamazlar!

Terörizmi yok etmeden terörist nesilleri nasıl bitireceğiz ki? Materyalizmle zehirletilen nesillerimizi öldürmeden İslam’la dirilişlerini sağlamak daha kolay ve daha kazançlı bir yol değil mi?

“Ahiretin ekin tarlası dünya bir imtihan yeri. Sorunlar yurdu. Çileler diyarı. Belalar durağı. Sevinci az, sıkıntısı çok! Huzuru az, hüznü çok. Barışı az, savaşı çok. Gülmesi az, ağlaması çok olan bir geçici ikametgâh!” gerçeğini anlamadan ve anlatmadan, hangi sorunu neyle ve nasıl çözeceğiz?

Alçak manasına gelen bu dünyayı süslerine aldanıp, sonsuz hayatımızın yurdu ahireti unutanların ve unutturanlardan olmamalıyız!

Sineğin kanadı kadar değeri olmayan bu geçici yurdumuz için sonsuz yaşayacağımız Ahiret yurduna hazırlanmayanların ve hazırlatmayanlardan bizim bir farkımız olmalı!

Hepimize bir nefes kadar yakın ölümü, Ahiret’in gümrük kapısı kabir sığınağını, toprağın altından yeniden canlanıp dirilişimizi, çok çetin hesap gününü, amellerimizin noksansız tartılacağı mizanı, o  sırat yolculuğunu ve son durağımız saadet yurdu cennet saraylarını veya azap yurdu cehennem cezaevini düşünmeyenlerin ve düşündürtmeyenlerden mi olacağız? Bizi onlardan ayıran imani farkımız ne olacak?

Zulüm gören hayvanların bile diriltilip, zulüm sahiplerinden haklarını alıp tekrar toprak olacakları o dehşetli mahşer gününe kul hakkı yiyerek ve yedirterek gelecekleri uyarmak imani ve ihvani görevimiz değil mi? 

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’a ve ilkesi İslam’a iman yolunu terk edip, Şeytan ve Deccalların uydurduğu kapitalizm, sosyalizm, komünizm, laisizm, Kamalizm ve faşizm gibi çağdaş putları ilahlaştıran müşriklerin ölmeden bilgilendirilmeleri ilim ve irfan kadrolarının görevleri değil mi?

 “Bizi hiç yok iken var eden Allah, var iken yok edip diriltmeye kadirdir” imanını nefislerimize ve nesillerimize dünya ve Ahiret felaketlerini ilim ve irfan kadroları olmadan nasıl önleyeceğiz?

Nefislerimizi ve nesillerimizi ölüm ve ötesi hayata hangi kadrolarla ve nasıl hazırlayacağız? İlim ve irfan ordusu dedikleri laik, ateist, faşist hastalığına yakalanmış eğitim kadrolarıyla mı?

Askerimizle, polisimizle ve masum vatandaşlarımızla çarpışmak için Kandil dağında eşkıyalık yapan öğretmenlerle mi nesillerimizi Ahiret yurduna hazırlayacağız?!

Bu inançsız, şuursuz ve idealsiz Darwinci hain kadrolarla mı dirilişimizi hazırlayacağız?!

Yetkileri olduğu halde, bu tip ahlaksız, maneviyatsız, din vatan ve mukaddesat düşmanı öğretmenleri rastgele atayarak, nesillerimizi ağlatan ve ağlattıranlar bu sorumluluk ve vebalin yükünü nasıl taşıyacaklar? Bir kardeşleri olarak; onların Ahiretlerini, sonsuz hayatlarını önemsediğim için kendilerine hatırlatıyorum.

Haydi, titizlikle seçerek atanacak ehil, emin ve sadık vatansever eğitim ordusuyla yeniden dirilişe!

Dünyada, nefislerimizi ve nesillerimizi milli dirilişle Ahiretin onurlu dirilişine hazırlamak için çalışanlara ve Vekil, Sözleşmeli, Fahri ve Resmi ayırımını kaldırarak, sadece samimi ve ehil olan ilim irfan gönüllülerine sahip çıkanlara selam olsun!

Allah (c.c), bu idealle çalışanların daim yar ve yardımcısı olsun.

Salı akşamı saat 20.30’da, Akit TV (Kanal 34) ile Kocaeli TV’nin ortaklaşa yayınladığı “Milli Diriliş” programının canlı yayınında buluşmak üzere Yaratıcımız, Yöneticimiz ve Yaşatıcımız Allah (c.c)’a emanet olunuz.

Cuma Bayramımız Mübarek olsun.

Selam, sevgi ve duayla.

 

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:     

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER