© Dini Haberler 2020

Diyarbakır\'da yüz binler bir araya geldi!

DİYANET HABER- Diyarbakır\'da \'Kutlu Doğum Haftası\' etkinliği yapıldı.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:Peygamber Sevdalıları Platformu (Evîndarên Pêxember) Diyarbakır Koordinatörlüğü tarafından, “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenledi. Etkinlikte birlik, beraberlik ve barış mesajları verilerek, Müslümanlar arasındaki kardeşliğin pekişmesi, vahdetin oluşması için İslam âlemine çağrı yapıldı.

Verilen mesajlarda, İslam coğrafyasında yaşanan tüm sıkıntıların kaynağının, İslam dışı beşeri sistemler olduğu vurgusu yapılarak çözümün; kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolunun Allah'a ancak hakkıyla kul olmaktan geçtiği vurgulandı.

Etkinlik alanına kurulan platformda “Anam babam sana feda olsun Ya Resulullah. Unutmadık, unutmayacağız. Em şehide xwe yên evîndarên Pêxember ji bîr nakin û nadin ji bîr kirin.” yazılı pankartlar ve 6-7 Ekim saldırılarında Diyarbakır, Bingöl, İdil ve Cizre'de şehid edilenlerin fotoğrafları alanın dört bir yanında asıldı. Ayrıca Kutlu Doğum etkinliğinde verilen mesajlar maddeler halinde alanın her yerine asıldığı görüldü.

Diyarbakır'da yapılan Kutlu Doğum etkinliği için aylar öncesinden Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından hazırlık yapıldı. Türkiye genelinde Kutlu Doğum Siyer Sınavları düzenlenip, salâvat kampanyası başlatıldı. Platform tarafından, Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında tüm şehirlerde olduğu gibi Diyarbakır'da da yaklaşık 150 bin adet “Hira'dan Yükselen Nur” adlı siyer kitabı dağıtıldı. Kentin farklı noktalarında yüzlerce gönüllü tarafından son iki günde güllerle ve platform tarafından hazırlanan 7 anons aracıyla halk, Kutlu Doğum etkinliğine davet edildi.

Yüzbinlerce peygamber aşığının iştirak ettiği, “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temalı etkinliğinin düzenlendiği Diyarbakır Newroz Parkı Miting Alanındaki çalışmalar, sabahın erken saatlerine kadar sürerken günün ilk ışıklarıyla beraber halkın alana gruplar halinde akın ettiği görüldü.

Mevlit alanında “La İlahe İllallah Muhammed Resulullah”  yazılı büyük tevhid bayrakları asıldı. Ayrıca Kürtçe (Kurmancî-Zazakî) İngilizce, Türkçe ve Arapça dillerinde “Diyarbakır Mevlid Alanına Hoş Geldiniz” pankartı asıldı.

Salâvat ve tekbirler eşliğinden 7'den 70'e her yaştan etkinlik alanına akın eden peygamber sevdalısı, birbirinden güzel görüntüler oluşturdu. Gerçekleştirilen etkinlik münasebetiyle şehrin ana caddelerinde yoğun bir araç trafiği yaşandı.

Peygamber sevdalıları, oluşan yoğunluk nedeniyle kilometrelerce uzaklıkta araçlarından inerek, yaya olarak mevlit alanında yerleri almaya başladı.

Alana gelen seyyar satıcılar ise platform görevlileri tarafından satışlarını daha rahat yapmaları ve düzenin korunması için kendilerine belirlenen noktalara yerleştirildi.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da platform tarafından, mağdur ve ihtiyaç sahipleri için alanda kermes kurularak, hem halkın hem de görevlilerin yeme-içme ihtiyaçları giderilmeye çalışıldı.

Alana ulaşımın rahat sağlanması amacıyla Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından kentin 22 ayrı noktasından, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından ise 10 ayır noktadan ücretsiz ek seferler düzenlendi.

Etkinlik esnasında izdihamın yaşanmaması için kadın ve erkekler, alana ayrı ayrı kapılardan giriş yaparken, kayıp olan çocuklar için de kayıp çadırı, kadın ve erkekler için de birer sağlık çadırı ve çevrede bulunan sahipsiz eşyaların teslim edilmesi için ayrıca bir birimin oluşturulduğu gözlendi.

Oluşabilecek ani sağlık sorunlarına müdahale etmek için sağlık çadırlarında gönüllü 10 doktor, 30 hemşire ve 50 sağlık personeli ile 2 ambulans hazır bulunduruldu.

Platform yetkilileri, özellikle alanda kaybolan çocukların rahatsız olmamaları için oluşturulan kayıp çadırında, çocukların oyalanmaları için oyuncak, meyve suyu, kek ve oluşabilecek psikolojik sıkıntılara karşı psikolog bulundurulduğunu belirttiler.

Yasin Börü ve arkadaşları ile Aytaç Baran unutulmadı

6-7 Ekim 2014 tarihindeki saldırılarda şehid olan Yasin Börü ve arkadaşları ile 9 Haziran 2015 tarihinde şehid edilen Aytaç Baran'ın fotoğraflarının yer aldığı büyük brandaların asıldığı Kutlu Doğum alanına Kürtçe, (Kurmanci /Zazaki), Türkçe ve Arapça "Kutlu Doğum Etkinliğine Hoş Geldiniz" yazılı afişler asıldığı dikkat çekti.

“Hepimiz Yasin Börü'yüz”

Sabahın erken saatlerinde itibaren alana akın edenlerin toplu olarak salavatlar getirmesi renkli görüntüler oluşturdu. 7 Ekim 2014'te Diyarbakır'da vahşice katledilen Yasin Börü'nün fotoğrafının üzerinde olduğu tişörtleri giyen çocuklar ile gençler ise alana tekbirler eşliğinde, “Hepimiz Yasin Börü'yüz” sloganlarıyla girdi.

2 bin kişi görevlendirildi

Alanda düzenin sağlanması ve koordinasyonun eksiksiz işlemesi için Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından 2 bin kişinin görevlendirildiğini belirten yetkililer, her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinlik alanında kadın ve erkeklerin İslam'a uygun olacak şekilde farklı alanlarda durarak,  farklı giriş noktalarından alana girdiklerini ve izdihamın yaşanmaması için de her türlü önlemin alındığını söylediler.

Güvenlik koridoru oluşturdu

Miting alanında kadın ve erkeklerin birbirine karışmaması için araya uzun şeritler çekilirken platform tarafından görevlendirilmiş erkek ve bayan görevliler de olası izdihamın önüne geçmek için güvenlik koridoru oluşturdular. Polis de erkeklere ayrı, bayanlara ayrı arama noktaları oluşturdu.

Seyyar satıcılar da yerlerini aldı

Seyyar satıcıların sabahın erken saatlerinde alana kurdukları tezgâhlar; bayrak, flama, bandaj satıcıları ise alanda farklı kareler oluşturdu. Katılımcıların su ve yemek ihtiyacını karşılamak için alana taşınan su ve platform tarafından alanın değişik noktalarında erkeklere ve kadınlara ayrı ayrı kermesler açıldı. Daha önceki yıllarda alana giren ve çeşitli renkli görüntüler oluşturan seyyar satıcılar ise bu yıl alana alınmayarak alan dışında kendilerine yer tahsis edildi.

Etkinlik alanında dev LED ekran kuruldu

Alanın tüm çevresine ve alan dışına taşan peygamber sevdalılarına sesin ulaşması için dev ses sitemleri vinçlerin yardımıyla kurulurken, platformu görme imkânına sahip olmayan katılımcılar için de dev LED ekran kuruldu.  Basın mensuplarının daha sağlıklı bir şekilde çalışabilmeleri için ve Türkiye dışından gelen misafir, kanaat önderleri ve STK temsilcileri için ise ayrıca bir alan ve protokol tahsis edildi.

Alanda telefon bağlantılarında sıkıntı yaşanmaması için GSM operatörleri alan etrafında seyyar baz istasyonları yerleştirerek, yaşanabilecek muhtemel iletişim sıkıntılarının önüne geçmeye çalıştılar.

Aralarında HÜDA PAR Genel Başkanı Zekerekiya Yapıcıoğlu ve Genel Başkan yardımcıları da olmak üzere diğer siyasi parti temsilcileri, STK yetkilileri, âlim, aydın, yazar, kanaat önderinden birçok kişi Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliğine iştirak etti.

Yurtdışından ise İran Kürdistanı'ndan Birayeddi Cemaatinden Mamoste Ataullah ve beraberinde 20 kişi, İran Kürdistanı Bûkan şehrinden Cuma İmamı Mamoste Muhammed Hızırnajat bir heyetle birlikte, İran Davet Islah Cemaatinden Mamoste Kak Halit ile birlikte 7 kişilik heyet, İran Kürdistanı Bukân şehrinden Mamoste Muhammed Mollazade, İran Zahedan eyaleti Darul Ulum Üniversitesinden Şeyh Abdulmecid Murezzehi ve beraberindeki heyet, Irak Kürdistanı Bizutnava İslami'den Mamoste Molla Abdullah Heme Murat 10 kişilik bir heyet ile Komala İslam Temsilcisi Molla Abdulbari, Komala İslami Gençlik Kolları Başkanı Doktor Bısıtun Muhammed Salih, Komala İslam'dan İttihadul Ulema Başkanı Molla Bahaddin, Suriye Kürdistanı'ndan Doktor Mustafa ile birlikte bir heyet, Suriye Kürdistan'ından Kürdistan Demokrat Partisi Politbüro Siyasi İşler Üyesi Müslim Muhammed ile birlikte bir heyet, Lübnan İslami Tevhid Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Bilal Şaban ve beraberindeki heyet, Mısır Cemaati İslami Temsilcileri Muhammed Sağir ve İslam Ğamri ile birlikte bir heyet, Ürdün Yermuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şeyh Aiş Lebabine ve Sudan Eritre İslami Konferans Temsilcisi Hasan Muhammed Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliğine iştirak ederek protokoldeki yerlerini aldı.

Diyarbakır dışından gelen kimi ulema heyetleri için de platformun sağında bir tribün hazırlandığı ve misafirlerin burada ağırlandı belirtilirken etkinliğe 6 ülkeden toplamda 200'ü aşkın kişinin misafir olarak katıldığı belirtildi.

Etkinliğin yapılmasına kısa bir süre kala coşku içinde gruplar halinde alana akın eden halkın görüntüleri dikkatlerden kaçmazken, Kutlu Doğum etkinliğine katılmak için birçok esnaf, kısa süreliğine de olsa dükkânlarını kapatarak alana geldi.

Alanda saat 11.00'den sonra Özlem Ajans sanatçıları ile ilahi sanatçısı Ender Tekin, seslendirdikleri ilahi ve ezgilerle etkinliğe saatler kala alanı dolduran Peygamber sevdalısı halkı adeta coşturdu.

Kutlu Doğum alanına doğru yürüyen peygamber sevdalısı halk, ellerindeki bayrak ve pankartlarla, dillerinde salâvat ve tekbirlerle, şehrin değişik yerlerinde renkli görüntüler de oluşturdu.

Etkinlik TV kanallarından canlı verildi

Program öncesi etkinlik alanına kurulan canlı yayın araçları, Muhammedi coşkuyu an be an canlı olarak ekranları başındaki Peygamber âşıklarına ulaştırmaya çalıştı. Etkinlik, Rehber ve Kudüs TV'den canlı olarak yayınlandı.

Etkinlik süresince, yurt dışından gelerek Türkçe bilmeyen misafirler için ise özel çeviri yapacak görevliler hazır bulunduruldu.

Halk etkinlik öncesi cemaatle namaza durdu

“Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temalı etkinlik öncesi Özlem Ajans sanatçılarından Cahit Kıliç öğle ezanını okudu. Ardından, miting alanında saf tutan Peygamber Sevdalıları, İttihad'ul Ulema Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan'ın imamlığyla cemaatle öğle namazını eda ederek dua etti.

Kur'an­-ı Kerim tilavetiyle başladı

Bu yıl "Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temasıyla düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı görkemli Kutlu Doğum etkinliği büyük bir coşku ve heyecana sahne oldu. Sunuculuğunu Rehber TV programcılarından Mehmet Emin Gülsever'in Kürtçe, Yunus Emiroğlu'nun ise Türkçe yaptığı program, İmam Hatip ve Hafız M.Emin Çiçek'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile saat 13:00'te başladı.

Okunan Kur'an-ı Kerim'den sonra, Rehber Tvi programcılarından Mehmet Emin Gülsever ve Yunus Emiroğlu tarafından Kürtçe ve Türkçe teşekkür sunum ve daveti yapıldıktan sonra Kızıltepe Kız İlahi Grubu selamlama selamlama yaparak ilahiler seslendirdi.,

Daha sonra, Özlem Ajans sanatçılarından M.Nur, Cahit Kıliç, Ayettullah Atila, Mücahit Yalçın ve Mehmet İnat tarafından Mevlid-i Şerif okundu. Ardından M.Nur Yönden, Mehmet İnat adlı çocuklar, Kanê Muhammed Mustafa kasidesini seslendirerek, koro şeklinde ‘Selam Sana' dedi.

Ardından Özlem Ajans sanatçılarından M.Ali Oğuz, Nezir Güler, M. Nuri Yönden, Derviş Madsor, Mehmet İnat, Mücahit Yalçın, Cahit Kıliç, Özcan Atsat, Remzi Esmer, Nurullah Kuray, Nurullah Ürün, Ferdi Kalkan, Şeyhmus Çakmak ve ilahi sanatçısı Ender Tekin birbirinden güzel; ilahi, ezgi ve kasidelerle alanı dolduran yüzbinleri coşturdu.

Seslendirilen ilahilerin ardından Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Yahya Oğraş, Kutlu Doğum mesajını okudu.

Peygamber Sevdalıları Platformunun Kutlu Doğum Mesajı

Oğraş, okuduğu Kutlu Doğum Mesajında, Hz. Muhammed'in “Hak ve Adalet” anlayışına vurgu yaparak birlik, beraberlik ve barış mesajları verdi. İslam ümmetinin yaşadığı tüm sıkıntıların kaynağının; İslam dışı beşeri sistemler olduğunu belirten Oğraş, bu kötü durumdan kurtulmanın yolunun ise Allah'a ancak hakkıyla kul olmaktan geçtiğine vurgu yaptı.

Yahya Oğraş tarafından okunan mesajında şu önemli vrugular yapıldı:

1Hak ve Adalet; tüm sorun ve sıkıntıların çözümünde, Kur'an ve Sünnetin hakemliğine gitmektir.

Kur'an ve Sünnetin hâkim ve hakem olmadığı yerde, hak ve adaletten söz edilemez. Kur'an'a ve sünnete hizmet etmek bizzat, hak ve adalete hizmet etmektir.

Kur'an ve Sünnete dayanmayan hak taleplerinin neticesi, haksızlık ve zulmün aktörlerini değiştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Müslümanlar, ancak Resulullah aleyhissalatuvesselamın Sünnet–i Seniyyesine sahip çıkmakla istikamet bulurlar.

İslam ümmetinin birbirlerini bırakıp kâfir ve zalimlerden, hak ve adalet beklentisi zillettir.

2-Hak ve Adalet; dağınıklık ve parçalanmışlıktan kurtulup Vahdeti sağlamaktır.

İçinde bulunduğumuz parçalanmışlık ve bölünmüşlüğün temel sebebi, Müslümanlar arasındaki ihtilaflardır. İhtilafın çaresi; hiçbir ırk, mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların vahdeti sağlamaktır.

Ümmetin her ferdi bir diğerine hak ve adalet temelinde yaklaşmalı, küfür ve zulme karşı ‘çelikten bir duvar gibi' yekvücut olmalı; adaleti ikame etmek için saflarını sıklaştırmalıdır.

3-Hak ve Adalet; ihtilaf ve çatışmaları bertaraf ederek küfür ve tuğyanın temsilcilerine umut bağlamak yerine Allah'ın ipine topyekûn sarılmaktan geçer.

Kur'an-ı Kerim'de ümmet içerisinde oluşabilecek ihtilaf ve çatışmanın çözümü açık bir şekilde verilmiştir. Müslümanlar kendi sorunlarının çözümünü küfür ve tuğyanın öncülerine havale edemez. Kâfirler sorunlarımızı çözmek yerine ihtilaf ve çatışmalarla daha da derinleştirmektedir.

4- Hak ve Adalet; çatışma, katliam ve yıkımların enkazından, sulha sığınmaktır.

Müslümanlar arasında silahın ve çatışmanın olduğu bir zeminde sulh ve barıştan söz edilemez. ‘Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin…' (Hucurat 9) ilahi mesajı düstur olmalıdır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav); hak ve adalet mekanizmasını bizzat belirtmiştir. Müslümanların ve gayri Müslimlerin ruyi zemindeki sulp ve selametleri ancak adalet terazisiyle sağlanabilir. Bu ölçü ve mizan kutlu insan Hz. Muhammed hayat serüveninde filhakika uygulanmıştır.

5- Hak ve Adalet; yalan, iftira ve çarpıtmaların şerrinden sıyrılıp, adil şahitliğin ikamesine koşmaktır.

Yalan, iftira ve yanlış haberler; Müslümanlar arasındaki çatışma ve şiddetin önemli sebeplerindendir. Müslümanlar arasında fitne çıkarma amaçlı haberlere asla itibar edilmemelidir.

Bir kavme olan düşmanlık asla adaletsizliğe sevk etmemeli, adil şahitler olarak hak ikame edilmelidir.

6- Hak ve Adalet; kin, nefret ve düşmanlıktan, İslam kardeşliğine sarılmaktır.

Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu zalime teslim etmez. Hiçbir anlaşma ve maslahat; zalimleri ve İslam düşmanlarını Müslüman kardeşine tercih etme hakkını vermez. Bu; Müslüman bireylerin, İslami camiaların ve Müslüman ülkelerin dikkat etmesi gereken zorunlu bir ilkedir. Ensar ve muhacirin kardeşliği Müslümanlar için en güzel örnektir.

7- Hak ve Adalet; aldatma, oyalama ve güvensizliğin ortamından uzak durup, ahde vefanın ve doğruluğun güvenli limanına ulaşmaktır.

Sorunların çözümünde ve temel hakların verilmesinde şeffaf olunmalı, asla oyalama ve aldatma yoluna gidilmemelidir. Sorunların çözümü siyasi kazanımlara feda edilmemeli, temel hak ve hürriyetler hiçbir surette pazarlık konusu yapılmamalıdır. Sözüne sadık, emanete sahip çıkmada ‘Emin' olunmalıdır.

8- Hak ve Adalet; yoksulluk, açlık ve fakirliğin tükenmişliğinden kurtulup, dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlandırmaktır.

Sosyal adaletin tesisi ve fakirlikle mücadelenin en güzel vasıtaları olan zekât ve infak, kâmil manada Müslümanların arasına yerleştirilmelidir. Müslümanlar, ihtiyaçlarını karşılamada kardeşini nefsine tercih etmelidir.

İslam Ümmeti dayanışma içinde olduğu müddetçe fertler ve toplumlar hak ve adalet içinde yaşamıştır.

9- Hak ve Adalet; bilgisizlik ve cehaletin karanlığından, İlim ve hikmetin aydınlığına varmaktır.

Müslümanlar arasındaki husumetlerin ve ötekileştirmenin temelinde cehalet yatmaktadır. Cehaletk ile mücadele ilim, irfan ve hikmetle olmalıdır. İlim ve hikmet; mü'minin yitirilmiş malı olarak aranmalı ve beşikten mezara kadar bu uğurda mücadele edilmelidir.

10 Hak ve Adalet; beşeri sistemlerin köleliğinden kurtulup, Allah'a hakkıyla kul olmaktır.

Yaşadığımız tüm sıkıntıların kaynağı; İslam dışı beşeri sistemlerdir. Bu beşeri sistemlerin bize dayattıkları; kendilerine kulluktur. Bu kötü durum ve vaziyetten kurtulmanın yolu da Allah (cc)'a ancak hakkıyla kul olmaktan geçer.

Hak ve Adalet; Kula kulluktan kurtulup El–Hakk ve El–Adl olan Allah'a (cc) kul olmaktır.”

Peygamber Sevdalıları Platformu Dönem Sözcüsü Oğraş'ın platform adına okuduğu platform mesajının ardından birbirinden ilahiler seslendirildi. 

Daha sonra Rehber TV programcılarından Yunus Emiroğlu ve M.Emin Gülsever yurtdışından gelen misafirleri teker teker tanıtarak teşekkürlerini sundular.

Yurtdışından katılan misafirler teker teker tanıtıldı

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı Kutlu Doğum etkinliğine yurtdışından da de çok sayıda kişi katıldı.

Mevlit etkinliğine;  Irak ve İran Kürdistan'ından,  Suriye'deki iç savaştan dolayı Türkiye'ye sığınan âlim ve aydınlar, Ürdün ve Türkiye'de bulunan Filistin ile Lübnanlı âlimlerden oluşan heyetler de katıldı.

Programda, yurt dışından gelenler Rehber TV programcılarından Yunus Emiroğlu ve M. Emin Gülsever tarafından teker teker tanıtıldı. Tanıtım yapıldığı esnada halkın sık sık ve coşkulu bir şekilde tekbirler getirdiği görüldü.

Hem bölgemizde hem de İslam coğrafyasının diğer noktalarında yaşanan olumsuzlukların, akan kanın durması ve Müslümanları bitap düşüren acıların dinmesi adına vahdetin, bir safta toplanmanın ehemmiyetine dikkat çekildi.

Yurtdışında gelen misafirlerin tanıtımından sonra platforma çıkarak Hz. Muhammed (sav) için bestelenmiş, ilahi ve ezgiler seslendirdi.

Coşkulu kitleye Kürtçe olarak hitap eden İttihad'ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek, “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed” temasıyla peygamber sevdalılarının karşısında olduklarını hatırlattı.

Şimşek, İslam âleminin içinde bulunduğu sorun ve problemleri hastalık olarak nitelendirerek, hak ve adaletin ancak peygamberlerle ve vahiyle yerine gelebileceğini söyledi.

Hak ve adaletin sağlanması için öncelikle herkesin kendisinden başlaması gerektiğini belirten Şimşek, “Biz bu yıl Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed temasıyla karşınızdayız. Bildiğiniz üzere İslam coğrafyası başta olmak üzere tüm kâinatta zor ve zahmetli günler geçiriyoruz. Bu günlerin sebebi hak ve adaletin olmamasıdır. Bizler bugün her zamankinden daha fazla Hak ve Adalet Rehberi Peygamberi görüyoruz. Bu fitne ve fesatların sebebi için herkes bir şey söylüyor. Bizler de istedik ki bu hakikati buradan tüm İslam âlemine ve Müslümanlara ilan edelim.” ifadelerini kullandı.

Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti: "Kâinat hak ve adaletle yaratılmıştır. Kâinatta en kıymetli mahlûk yerin halifesi insandır. Tüm kâinatın en faziletlisi insan dünyevi ve uhrevi hayatını huzurla geçirmesi için Allah kanun getirmiştir. Bu kanunun adı hak ve adalettir. Allah'ın adı Adl, bir adı da Selam'dır. Allah adildir ve yeryüzünde huzur istiyor. Bundan anlaşılıyor ki kâinat adalet ile yaratılmıştır.

Bileceğiz ki; kâinatta huzur ve güzelliğin varlığı için yüce Allah Kur'an-ı Kerim adında bir kanun göndermiştir. Bu huzur ve güzelliğin olması için de Peygamberler gönderilmiştir. Tüm Peygamberler adaleti hâkim kılmak, huzur ve güzelliği hâkim kılmak için gönderilmiştir. Peygamberlerin gönderilme sebebi adaletin yerine getirilmesidir. Peygamberimiz 'ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim' demiştir.

Evet, hak ve adalet ancak Peygamberlerle, vahiyle yerine gelebilir. İnsanları cehalet asrından kurtaran, asrısaadeti getiren Hz. Muhammed değil miydi? Mazlumları nemrutların zulmünden kurtaran Hz. İbrahim değil miydi? Bundan dolayı diyoruz ki; ey mazlumlar, evleri başlarına yıkılanlar, dünyası yıkılanlar. Vallahi bizler de bugün bilmeliyiz ki kurtuluşumuz Kur'an'dır.

Bizler öncelikle kendimizden başlayacağız. Bugün bizler bu halden kurtulmak istemezsek Allah bizi bu halden kurtarmaz. Bizler inanmalıyız ki kurtuluş Kur'an ve Peygamber'dedir. Bizler de Peygamberin sahabeleri gibi birlik olacağız, kardeş olacağız. Resulullah'ın bize emanet bıraktığı Kur'an ve sünnete sarılacağız. Bizlerden her biri kalbimizde Allah ve Resulünün sevgisini taşıyacağız. Bizler bu halden kurtulmayı istediğimiz gün kurtulacağız. Hak, adalet, şefkat ve merhamet aramızda yayılacaktır.”

“Sensiz Olmaz”

Şimşek'in konuşmasından sonra Yunus Emiroğlu, Hz. Muhammed için kaleme alınan, “Sensiz Olmaz” şiirini okuyarak, coşkulu Peygamber âşıklarına şiir dinletisi sundu. Emiroğlu, şiirin son kısmını ise Kürtçe (Kurmanci-Zazaki),Türkçe ve Arapça olarak seslendirdi.

Emiroğlu'un şiirinden sonra, Ender Tekin birbirinden güzel ilahiler seslendirdi.

Ardından mikrofona gelen Siyer Araştırmaları Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım ise Diyarbakır'a konuşmak için değil, şarj olmak için geldiğini, Diyarbakır'ın iman şehri olduğunu söyleyerek şunları ifade etti:

“Allah'ı şahit tutarak size bir şey söyleyeyim; ben Diyarbakır'a konuşmak için değil şarj olmak için geliyorum. Çünkü Diyarbakır iman şehridir, İslam şehridir. Ben Diyarbakır'a yüreklerinde şehadet aşkı olan yiğitlerden şehadet öğrenmeye geliyorum. Ben Diyarbakır'a Peygamberi andığı zaman gözlerinden yaş akan, sesleri titreyen analardan, bacılardan Peygamber sevdasını öğrenmeye geliyorum. Ben Diyarbakır'a gerçek manada Peygamber nasıl sevilir, nasıl Peygamber sevdalısı olunur, sevda nasıl aşka dönüşür ve gerçekten bu iş nasıl temsil edilir onu öğrenmeye geliyorum. Onun için var olun, Allah sizi var etsin. Varlığından her daim haberdar etsin. Sizleri muhafaza etsin. Cihana Peygamber davasının nasıl temsil edildiğini gösterme adına aşkınızı artırsın.”

“Dosta ve düşmana verilecek en güzel cevap sizsiniz”

Yıldırım, beli bir plan ve proje çerçevesinde gündeme getirilen Kutlu Doğum Haftası tartışmalarına da göndermede bulundurarak, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şimdi burada farkında olduğunuz bir şeyi bir daha sizin nazarlarınıza sunmak istiyorum. Biz buraya sadece miladi olarak Allah Resulünün doğum gününü idrak etmek için toplanmak için gelmiş değiliz. Bana dediler ki; Bugünlerde Kutlu Doğum için ileri geri konuşanlar var. Sen de Siyer Vakfı başkanısın. Bu konuda bir şeyler söyle. Bir şey söylemedim. Şimdi söylüyorum: dosta ve düşmana verilecek en güzel cevap sizsiniz. Bundan daha güzel cevap verebilir miydim? Allah davası uğruna canlarını veren Yasinlerin kardeşleri zaten cevaplarını verdiler.  Şurada biz sadece Peygamberin doğum gününü idrak için bulunmuyoruz. Mısır zindanlarındaki mazlumların yüreğine su serptiniz. Filistin'deki mazlumları güldürdünüz. Suriye'de, Halep'te evleri viran olmuş o insanlara sahipsiz olmadıklarını Amed'in bu meydanından en gür seda ile haykırdınız. Şu anda siz daha dün Sur'da yıkılmış evleri, yürekleri mahzun olmuş o insanlar sahipsiz değilsiniz, sizin elinizden tutan 'Peygamber Sevdalıları var' dediniz. Hakkâri'nin boynunu eğen lalelerine bile umut oldunuz. Sadece Diyarbakır değil; İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de aynı heyecanı yaşıyor. Avrupa'daki kardeşlerimiz aynı şekilde yürekleri burada. O halde biz şu anda buraya, aleme bir söz söylemeye geldik. Ne diyor sözümüz; 20'in asırda Selahattin'in torunları da aynı dedeleri gibi.”

Yıldırım, “Sizin atanız Selahattin, haçlıların ümmeti kasıp kavurduğu bir zamanda sadece Peygamber sevdası dedi. Aynı bugünkü gibi insanları seferber etti. Susan ezanının sesini 88 yıl sonra Kudüs'e ulaştırdı. Allah'ın izniyle beni israil'i yerle bir etti. Bir kez daha aynı coğrafyadan çıkan askerler Kudüs'ten ezanı Muhammedîyi getirecekler. Ve Selahattin'in çocukları inşallah bunu yapacak. Biz buraya aşkımızı yenilemeye geldik. Bir kez daha Yasinlere söz vermeye geldik. ” dedi.

“Ne ABD ne Rusya ne israil ne de Birleşmiş Milletler dünyaya adalet getiremez”

Hak ve adaletin, Hz. Muhammed'in cihana en gür sesle söylediği bir Peygamber sedası olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Adaletsiz, zulümlerin kol kanat gezdiği bir dünyada yaşıyoruz. Dünyaya eğer birileri adalet getirecekse bu ne ABD ne Rusya ne israil ne de Birleşmiş Milletler olacak. Bir tek güç getirecek. O da Müslümanlar olacak. Adalet bizim en büyük şiarımızdır. Zulmü yapan öz babamız olsa, aşiretimiz, içimizden biri olsa en gür seda ile karşı duracağız. Biz her zaman hakkın ve adaletin yanındayız.” şeklinde konuştu.

Yıldırım daha sonra, "Amed'in meydanından bu sözü bizim haykırmamız lazım. Bir erdemliler hareketi olarak slogan şuydu; kim olursa olsun zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana. Mazlumun dini, mensubiyeti sorulmaz. Mazlum nerdeyse Müslüman oradadır. Zalim nerdeyse Müslüman onun karşısındadır. O halde kardeşlerdim! Bir devletin İslam devleti olması için bayrağında la ilahe illallah yazması yetmez. Dışarda gezen bütün kadınların tesettürlü, erkeklerin sakallı olması yetmez. Bir devletin İslam devleti olması için sadece devlet başkanının konuşurken besmele ile konuşması, Cuma namazına gitmesi yetmez. Bir devletin İslam devleti olması için 3 hakikat şarttır. Tevhit, adalet ve meşveret. Eğer bu üçü varsa İslam vardır. Kökte tevhit vardır; La ilahe illallah. Allahtan başka hükümran, ibadet edilecek yoktur. Gövdede adalet olacak. Dallarda meşveret olacak." dedi.

"Adalet adına, bir örneklik ortaya koyacağız. İşlerimizi meşveretle yapacağız." diyen Yıldırım, konuşmasının son kısmında şunları söyledi:

"Diyarbakır'ın sahipsiz olmadığını haykıracağız. Bu topraklarda İslam'ın sesini hiç kimseye sildirmeyeceğiz. Allah Resulü adaleti gerçekleştirmek için gelmişti. Kızı bile olsa elini kesecekti. Şu adaletsiz dünyada adalet adına bir numune lazım. Ömer'ce adalet terazisinin kurulması lazım. İnşallah Diyarbakır'da Batman'da, Mardin'de Şırnak'ta üretilen bu Peygamber sevgisi, sadece Peygamber sevdasını cihana yaymakla kalmayıp adaleti, şehadeti, sevdayı da yayacaktır inşallah.

İman ediyoruz; Allah yolunda öldürülenlere şehitler demeyin, onlar diridirler. Allah katında rızıklanmaktadırlar. O rızkın en güzel yanı ise şehitler kendi şehit düştükleri yerleri gezerler. İnanıyorum ki Yasin, Turan, Cumali şu an içinizde. Yasin'e, o güzel delikanlıya bir cümle söylemek istiyorum: ey Yasin sen elindeki o kurban etini mazlumlara götürmek için seferber oldun. Ama eti götüremedin. Allah'ın katına boynu bükük gittin. Boynun bükük olmasın. Bak Amed'in meydanı çiçekler açtı. O çiçekler başka bir noktaya gelip çorak toprakları yeşertecek.”

Yüzbinlerin coşku, salavat ve tekbirlerle iştirak ettiği Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliği, Osman Yağmur Hoca'nın okuduğu dua ile sona erdi. Kaynak: Doğru Haber

 

Diyanetliler Platformu

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ 

 

İlginizi Çekebilir

Hocamızın yanındayız!

ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.

BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI

Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.

Siz hangi milletten hangi dindensiniz

Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.

İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI

6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı.  Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.

Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!

Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.

Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?

Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi. 

TÜM HABERLER