© Dini Haberler 2020

Diyanet\'ten Bayırbucak Türkmenlerine 20 Tır Yardım

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Bayırbucak Türkmenleri ve Güneydoğudaki terör mağduru vatandaşlara yönelik başlatılan ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı’ kampanyası kapsamında toplanan yardımlar, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katıldığı törenle bölgeye gönderildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Bayırbucak Türkmenleri ve Güneydoğudaki terör mağduru vatandaşlara yönelik başlatılan ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı’ kampanyası kapsamında toplanan yardımlar, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katıldığı törenle bölgeye gönderildi.

Geçtiğimiz hafta başlatılan ve büyük bir destekle büyüyen yardım kampanyasıyla Türkiye genelinden toplanan yardımların ilk kısmı 20 tırlık konvoy halinde bölgeye ulaştırılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı önünde düzenlenen törenle uğurlandı.

Bir kısmının Güneydoğu bölgesinde terör mağduru vatandaşlara, diğer kısmının ise Bayırbucak Türkmenlerine ulaştırılmak üzere gönderilen yardımların uğurlanmasında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, kampanyaya yardımlarıyla destek veren herkese teşekkür ederek, “Allah'tan niyazım odur ki, Yüce Rabbimiz dünyanın neresinde olursa olsun mazluma ve mağdura sahip çıkan milletimize yardımını, inayetini, rahmetini, merhametini hiçbir zaman esirgemeyecektir” dedi.

Türkiye’nin, dünyanın neresinde olursa olsun mazluma ve mağdura yaptığı yardımlarla insanlığın vicdan yükünü omzuna aldığını ifade eden Başkan Görmez, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Bu kampanya sadece maddi bir kampanya değil, aynı zamanda millet olarak vefa borcumuzdur...”

Milletimizin her ferdine sevgilerimi, saygılarımı, hürmet ve muhabbetlerimi arz ediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı’ başlığı altında geçen hafta bir kampanya başlattık. Bu kampanyamızın üç boyutu vardı. Birlikte olması pek çok anlamı birlikte ifade ediyordu. Birincisi bizim güvenliğimiz, barışımız, huzurumuz için milletimizin istiklali ve istikbali için canlarını feda eden şehitlerimizin aileleri için başlattığımız bir kampanya. Bu kampanya kesinlikle sadece maddi bir kampanya değil. Bu kampanya millet olarak onlara vefa borcumuz. ‘Sizi hiçbir zaman unutmayacağız’ mesajı içeren bir kampanya. Kampanyamızın ikinci ayağı yaklaşık bir kaç yıldır Suriye'den ülkemize, vatanımıza sığınan Bayır Bucak Türkmenleri ile ilgili. Kampanyamızın üçüncü ayağı ise, özellikle Cizre'de, Silopi'de, Silvan'da, Sur’da, Nusaybin'de terör mağduru olmuş, evleri teröristlerce harabeye çevrilmiş ve kendi şehirlerini kendi hanelerini terk etmek zorunda olan terör mağduru kardeşlerimize yönelikti olmuştu.

“Bu kampanyayla milletimiz bir kez daha bütün insanlığın vicdan yükünü omzuna almıştır…”

Bir hafta içerisinde milletimizin kampanyamıza gösterdiği ilgi ve alaka bir kez daha milletimizin alicenaplığını göstermiştir. Milletimiz bir kez daha bütün insanlığın vicdan yükünü omzuna almıştır. Bu kampanyaya gösterdiği ilgiden dolayı milletimizin her ferdine hem Diyanet İşleri Başkanı olarak hem Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli heyeti Başkanı olarak hem de bu milletin bir ferdi olarak en kalbi şükranlarımı ifade etmeyi yerine getirilmesi gereken bir vazife addediyorum. Milletimiz bu kampanyaya gösterdiği yüksek ilgiyle bütün insanlığa üç mesaj vermiş oldu. Birinci mesaj, biz huzurumuzu, barışımızı, güvenliğimizi temin etmek için istiklalimiz ve istikbalimiz için canlarını veren şehit evlatlarımızı hiçbir zaman unutmayacağız. İkinci mesaj, bütün insanlık vicdanını kaybetse ve Suriye'de zulme uğrayan insanlara sahip çıkmayı unutsa dahi biz unutmayacağız. Biz mazluma ve mağdura sahip çıkmaya devam edeceğiz. Milletimizin bu kampanyaya gösterdiği ilgiyle vermek istediği üçüncü mesaj ise, özellikle Güneydoğu'da 30 yıldır bu milletin eli kalem tutacak evlatlarını dağlara götürüp bir katiller grubuna dönüştürmesi, sonra şehirlere dönerek şehirleri harabeye dönüştürmesi neticesinde kendi evlerini terk etmek zorunda kalan terör mağduru olan vatandaşlarımızın yaralarını da biz saracağız. Bu üç mesaj ile milletimiz bütün insanlığın vicdan yükünü omzuna almış durumdadır. Milletimizin bu alicenaplığı dünyanın neresinde olursa olsun mağdura ve mazluma sahip çıkma arzu ve isteği yüreklerimizde bir sevinç oluştururken, insanlığın duyarsızlığı bizi üzüyor. Müslümanların zaman zaman duyarsızlaşması elbette bizi son derece üzüyor.

Yardımlar, bölgedeki Diyanet personeli tarafından bizzat dağıtılacak…

Bu kampanyanın önemli bir kaç özelliği olacak. Birincisi, ‘Şimdi yaraları sarma zamanıdır’ diyoruz. Yaralar sadece maddi çukurları kapatmakla sarılmaz. Aynı zamanda zihinlerde ve gönüllerde meydana gelen hendekleri kapatmakla olur. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu noktada üzerimize çok büyük görevler düştüğünü farkındayız. Onun için bu yardım filoları ikiye bölünerek, yarısı Suriye hududuna, Suriye'den vatanımıza sığınan bütün kardeşlerimize ulaşacak. Bir taraftan da Diyarbakır’a, Sur’a, Nusaybin’e, Silvan’a, Silopi’ye, Cizre'ye ulaşacak.  Orada da bölgede görev yapan din görevlisi arkadaşlarımız bizatihi bu yardımları kendi elleriyle dağıtacaklar. Müftülerimiz, vaizlerimiz, Kur'an kursu öğretmenlerimiz, imamlarımız, müezzinlerimiz bizzat mağdur vatandaşlarımızın kapılarını çalacaklar ve onların üzüntülerini paylaşacak, onları teselli etmek için onların yanında olduklarını ifade edeceklerdir.

“Milletin fertlerinin birbirlerinin yaralarını sarmasının istiklalimiz ve istikbalimiz için çok daha önemli olduğunu düşünüyorum…”

Milletimizin her ferdini birbirimizin yarasını sarmaya davet ediyorum. Elbette devlet üzerine düşen vazifeleri hakkıyla yerine getirecektir. Ama milletin fertlerinin birbirlerinin yaralarını sarmasının istiklalimiz ve istikbalimiz için geleceğimiz, barışımız, huzurumuz, güvenliğimiz için çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Gazze'de, Arakan'da, Somali'de, Endonezya'da, Pakistan’da, Haiti’de, Filipinlerde dünyanın en uzak beldelerinde dahi zulme uğrayan bir kardeşimiz olduğunda, mağdur ve mazlum bir insan söz konusu olduğunda hiçbir din, dil, ırk ayrımı yapmadan yardımlarına koşmuş bir milletin evlatları olarak hep birlikte birbirimizin yarasını sarmak için seferber olmalıyız.

“Kampanyamıza büyük bir ilgi gösteren milletimize çok teşekkür ediyorum…”

Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanlığını ziyaret ettim. Türkiye'deki bütün şubeleriyle bu kampanyamıza destek vereceklerini ifade ettiler. Bütün sanayicilerimizi, işadamlarımızı, sivil toplum örgütlerini, bütün vatandaşlarımızı birbirimizin yaralarını sarmaya davet ediyorum. Bu hazırlıkları yapan arkadaşlarımızın bir kısmı şu anda Suriye hududunda bir kısmı ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde altyapı çalışmalarını hazırladılar. Her birisine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu yardımlarınızı vatandaşlarımıza ve misafirlerimize ulaştıracak olan arkadaşlarımıza huzurunuzda teşekkür ediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının bütün personeline çok teşekkür ediyorum. Bir hafta içerisinde bu büyük kampanyayı ortaya çıkaran ve yardımları yerine ulaştırmak için en güzel şekilde çalışan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bir hafta içerisinde kampanyamıza büyük bir ilgi gösteren milletimize de çok teşekkür ediyorum.

Başkan Görmez’in konuşmasının ardından yardım konvoyu Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın yaptığı dua ile uğurlandı.

20 bin gıda kolisi ve 20 bin battaniyenin olduğu ilk 20 tırlık yardımın ardından ikinci 20 tırlık yardım da yakın bir zamanda bölgeye gönderilecek.

‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı’ kampanyası yurt genelinde devam ediyor. 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER