© Dini Haberler 2020

Diyanet\'teki Paralel Soruşturmayı Kim Yapmalı?

Diyanet\'teki Temizliği Başbakanlık Yapsın. Diyanet İşleri Başkanlığı paralel yapıdan temizlenecek ise bunu Diyanet\'in oluşturduğu komisyon değil, ya Cumhurbaşkanlığı ya da Başbakanlık yapsın.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  

15 Temmuz 2016 Cuma günü akşamı FETÖ/PDY tarafından yapılan ve halkın karşı duruşuyla başarıya ulşamayan darbe girişimi, devletin paralel yapıdan bir an önce temizlenmesi gerektiği gerçeğini çok açık şekilde ortaya koydu. Bu doğrultuda birkaç gündür bir çok kurum ve kuruluşta “Paralel Temizlik” operasyonları başladı.

Devlet kurumlarının temizlenme işinne Türk Silahlı Kuvvetlerinde başlandı ve daha sonra Emniyet Teşkilatına gelindi. Görevden alınan isimler tek tek açıklandı ve kirli oyunun içinde kimler var çok açık şekilde ortaya döküldü. Uzun zamandır üzerinde konuşulan Diyanet İşleri Başkanlığı da paralel yapıdan temizlenmesi gereken kurumların başında geliyor. Bugün Diyanet'in sitesinde konuyla alakalı bir açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada 492 kişinin görevinden uzaklaştırıldığı ifade edildi ancak isim verilmedi. Şimdi herkesin merak ettiği konu şu, Diyanet'te açığa alınan isimler neden açıklanmıyor. Diyanet'teki paralel yapılanma bu kadarla mı sınırlı? Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaptığı açıklamada; “Bu örgülte gönül bağı olan mihrapta görev yapamaz” derken, genel merkezdeki yönetim kadrosunda bu yapı ile gönül bağı olanlar da aynı şekilde gereken cezayı alacak mı?

Sözün özü; Diyanet İşleri Başkanlığında bir temizlik yapılacak ise, bunu Diyanet'in oluşturduğu komisyon değil, Cumhurbaşkanlığı ya da Başbaşkanlık yapmalı. Ciddi bir temizlikten bahsediyorsak, bunu Diyanet'in en tepesinden başlayarak yapmalıyız. Birkaç imam ve müezzini paralel yapı suçuyla görevinden uzaklaştırılarak bu işin üstü kapatılamaz. Umarız en önemli kurumların başında gelen Diyanet İşleri Başkanlığı bu yapıdan tamamen arındırılır.

Din Görevlisi Kardeşlerim;

Bu yapı ile ilişkisi olan kim olursa olsun onları muhakkak ihbar ediniz. Genel merkezden tutunda il müftüsü ve ilçe müftüsüne varıncaya kadar kim bunlarla ilişki içinde ise onları gerekli yerlere ihbar ediniz. Zan ile hareket etmekten kaçının. Kesin bilgi sahibi olduğunuz anda muhakkak gerekeni yapın. Unutmayalım ki, bu milletin paraları ile alınan tank, top ve tüfeklerle başta TBMM olmak üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı oteli, Ankara Özel Harekat Dairesini ve sivil halkı bombalayanlar temizlenmedikçe kimse güvende değildir.

Kaynak:Mihrap Haber

BAŞBAKANLIK İHBAR BİLGİLERİ;

TELEFON : BİMER 150
FAX : (0312) 422 26 67

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER