© Dini Haberler 2020

ABD 17-25'İ ÜSTLENDİ

Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimi ve onun öncesinde yaşanan 17-25 Aralık süreçlerinin birer FETÖ projeleri olduğu ifade edilirken, ABD'de devam eden bir takım davalar ve bu davalarda sıklıkla Türkiye aleyhtarı bir çerçeve oluşturulmak istenmesi tartışılıyor...

 

Darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğu değişik vesilelerle ortaya konulurken Türkiye'de yolsuzluk iddialarıyla yapılmak istenen 17-25 Aralık operasyonlarının şimdi ABD mahkemeleri tarafından kısmen farklı iddialarla sürdürüldüğü belirtiliyor. Konuyla ilgili aynı kişiler için tutuklanma kararlarının verilmesi dikkatlerden kaçmıyor...

“BU TÜRKİYE'NİN İÇİŞLERİNE DOĞRUDAN MÜDAHALEDİR”

Doğruhaber'den Mehmet Tahir Özsoy'a konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, "bu kararların Türkiye'nin içişlerine yönelik doğrudan müdahale etme anlamına geldiğini" söyledi.

Yavuz, “Türkiye Batı ilişkileri, Türkiye ile Avrupa ilişkileri hakeza Türkiye ile Amerika ilişkilerinde yaşanan bu gerginlik tırmandırıcı durumun çok iyi analiz edilmesi gerekiyor. Türkiye'nin, içişlerine yönelik doğrudan müdahale etme anlamına gelebilecek bu hareketler karşısında tabi ki tedbir alması gerekiyor. İçine girmiş olduğu süreçte İslam ülkelerine yönünü dönmesi gerekiyor. Yani kendisinin içişlerine müdahale edecek kendisine emir eri pozisyonunu biçecek pakt ve oluşumlardan biran önce ayrılarak kendi gerçekliği doğrultusunda İslam ülkelerine yönünü dönmeli ve İslam ülkeleri içerisinde siyasi, iktisadi, askeri birlikler temin etmelidir. Yani bu tür olaylar bu gelişmeler belki de Türkiye'nin ana mecrasına dönmesine bir fırsat tanımalı, bir vesile olmalıdır” şeklinde konuştu.

“17-25 ARALIK SÜRECİ DEVAM EDİYOR”

Bu olay 17-25 Aralık olayının bir devamıdır” diyen Yavuz, “Aynı zamanda 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünü de halen bu sürecin devam ettiğine dair yorumlamak gerekiyor. Türkiye kendisine emir eri muamelesi yapan batılı ülkelerle içerisine girmiş olduğu pakt ve oluşumlardan ayrılarak İslam ülkeleri ile siyasi, iktisadi ve askeri oluşumlar kurarak yoluna o şekilde devam etmelidir” cümlelerini kullandı.

“SİLAHI OLAN MAHKEMEYİ DE KURUYOR”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan eski AK Parti milletvekili Abdurrahman Kurt da, “Uluslararası suçlardan bahsediliyorsa, bu suçlar açısından kimlerin ne kadar suçu olduğu ortada” dedi. 17-25 Aralık siyasi darbe ayağının arkasında da ABD'nin var olduğunu belirten Kurt, Türkiye'de bu işi yapanların birer figüran olduğunu, senaryonun yazıldığı yerin belli olduğunu belirtti. Son gelişmelerin bir operasyon olarak görülmesi gerektiğini belirten Eski AK Parti milletvekili Kurt, “Bir kısım Batılının projesinde ‘Türkiye küçültülecek, biz de pay kapalım' stratejisi varken, az da olsa bir kısmında da, ‘Türkiye küçülmesin hep beraber olalım, birleşelim' düşüncesi vardır. Genelde Batı kendi safını koruyor. Yani uluslararası emperyalizm Ortadoğu'yu yeniden şekillendirirken dik durabilecek bir Türkiye kalmasın istiyor. Yoksa özü itibariyle uluslararası suçlar açısından kimlerin ne kadar suçu olduğu Ruanda'dan tutun, işte Irak'tan tutun Afganistan'a her tarafta bellidir. Ama bugün silahı olan mahkemeyi de kuruyorsa eğer, artık olay başka bir yöne çekilmiş demektir. Herkesin safını ona göre tekrar bir gözden geçirmesi gerekmektedir. Son mahkeme kararlarının bir operasyon olarak görülmesi gerek” ifadelerini kullandı.

“17-25 YAPANLAR FİGÜRANDIR”

17-25 Aralık siyasi darbe ayağının arkasında da bunların olduğunu belirten Kurt şunları kaydetti:

17-25 Aralık da bunlara bağlı olarak gelişti. Bakın bu 17-25 Aralık'ta veya sonra ki 15 Temmuz'da başarılı olsaydılar, mahkemeler tarafından sonrası için tasarlanmış şeylerdi bu hadiseler. İtibarsızlaştırıp halk nezdinde de yaptıklarını meşrulaştırmak adına hazırlanmış projelerdi bunlar. 17-25 Aralık da onlar tarafından yapıldı, yaptırıldı. Sizin FETÖ dediğiniz şey CIA'dir; böyle bakmak lazım. Sizin bu yerli gördüğünüz unsurlar, onların ağzıyla konuşuyor. Yani bunlar yerli değiller. Yerli maskeli ve emperyalizmin kuklalarıdır bunlar. Proje onların değil. 17-25'i yapanlar figürandı. Senaryonun yazıldığı asıl yer belli

SANIK SAYISI DOKUZA ÇIKTI

ABD'de geçtiğimiz günlerde Reza Zarrab davasına sanık olarak dahil edilen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan ve Abdullah Happani hakkında tutuklama kararı çıktı. New York Güney Bölgesi başsavcısı, ABD'nin İran'a karşı uyguladığı ambargoyu delme suçlamasıyla açılan davaya dahil edilen 4 ismin tutuklanması yönündeki kararı jüriye sundu. Jüri yapılan oylama sonucu tutuklama kararını kabul etti. ABD'nin İran'a karşı uyguladığı "ambargoyu delmek için kurulan şebekenin elemanı" olarak gösterilen Çağlayan'a, "İran ambargosunu delmek için ABD yönetimi yetkililerine yalan söyleme, milyonlarca dolarlık yasadışı işlemlerle bağlantılı fonları aklama; bu işlemlerin asıl niteliğini gizleyerek çeşitli finansal kurumları aldatma" suçlamaları yöneltiliyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır New York'ta yargılanan Reza Zarrab davasının dosyasına konan iddianameyle birlikte Zarrab davasında yargılanan sanık sayısı dokuza çıkmıştı.

ERDOĞAN: ÇOK PİS KOKULAR GELİYOR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kazakistan'a ziyareti öncesi, söz konusu ABD mahkemesinin eski bakan Zafer Çağlayan'ı da görülen davaya dahil etmesi üzerine, "İran'a biz bir defa herhangi bir yaptırım uygulama kararı Türkiye olarak almadık. Bizim İran ile ikili ilişkilerimiz var, hassas ilişkilerimiz var. İran'dan özellikle doğalgazımızın, petrolün bir kısmını oradan alıyoruz. Biz bunu kendilerine de o zaman söyledik. Ben bunları Sayın Obama'ya da söyledim, diğer bu konularla ilgilenen kişilere de, başta Dışişleri Bakanları olmak üzere onlara da söyledik. Yani dedik: 'Biz burada böyle bir yaptırım içerisine girmeyiz.' Bu ekonomik ilişkileri yürüten bakanımız kim, Ekonomi Bakanı. Ekonomi Bakanı hükümetin attığı adıma ne yapacaktır? Uygulayanlardan bir tanesi olacaktır. Dolayısıyla atılan bu adımlar tamamen siyasidir. ABD'nin bu konuyu gözden geçirmesi lazım... Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Reza Zarrab olayı da öyledir. Halk Bankamızın Genel Müdür Muavini Hakan Bey ile ilgili konu da öyledir. Bunların hepsi. Diğer isimler yine öyledir" deyip karara tepki göstermişti ki, hemen ardından bu sefer eski bakan için tutuklama kararı çıkartılmıştı. (Time Türk)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER