© Dini Haberler 2020

15 Temmuz Din ve Değerlerimiz Paneli İlgi Gördü

Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç: Bizim dini ve yasal en asli görevimiz topluma din konusunda rehberlik etmek ve bu din üzerinden her türlü istismara engel olmaktır…

Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç: Bizim dini ve yasal en asli görevimiz topluma din konusunda rehberlik etmek ve bu din üzerinden her türlü istismara engel olmaktır…

Kahramanmaraş il Müftülüğü tarafından milletçe elim bir tecrübe olarak yaşadığımız 15 Temmuz’un seneyi devriyesinde “15 Temmuz Din ve Değerlerimiz” temasıyla bir panel düzenlendi.

15 Temmuz'u anlamak ve 15 Temmuz'da Yaşananları hatırlamak için Diyanet İşleri başkanlığı genelgesiyle Kahramanmaraş il Müftülüğünün hazırladığı panel Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Panelin oturum başkanlığını Kahramanmaraş il müftüsü Celal Sürgeç yaparken, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çoban,15 Temmuz Türkiye’yi işgal teşebbüsü ve Türkiye de Din eğitimi problemler, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Altınöz de,15 Temmuz Destanı çerçevesinde Vatan- Millet- Bayrak- Ezan- Şehadet- Şehitlik kavramlarını açıkladılar.

15 Temmuz din ve değerlerimiz konulu panel Restabaiye Camii Müezzin Kayyımı Mücahit Asiltürk’ün okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı, 15 Temmuz sinevizyonu ile devam etti.

Kahramanmaraş il Müftüsü Celal Sürgeç panelin açılış konuşmasına panelistleri tanıtarak başladı, programa teşriflerinden dolayı katılımcılara teşekkür etti.

İl Müftüsü Sürgeç konuşmasında dinin sahibinin sadece Allah, kaynağının ise Kur’an-ı Kerim ve Hazreti Peygamber (S.A.V)'in sünneti olduğunu belirterek bu ulvi değerlerin yaşanması için ise bir vatanın olması gerektiğine değindi..

Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç; “ Eğer bir toprak parçasında sadece yaşamak için bulunuyorsanız orası sıradan bir arsadır. Fiyat verene devredilir. Ancak bir yerde yaşamakla birlikte orayı yaşatmak için bulunuyorsanız işte orası vatandır. Şimdi bu sözün şiirsel karşılığı da şudur :" Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” vatansızlık nedir bilir misiniz? Hani geçen yıl karaya vurmuş Aylan bebek vardı ya. İşte vatansızlık o dur.  Vatansızlık nedir bilir misiniz? Hani gecen yıl Hollanda’da futbol holiganları tarafından yere bozuk para atılarak şınav çektirilen Suriyeli kadınlardır. Vatansızlık nedir bilir misiniz? Bu yıl Sakarya da karnındaki çocuğuyla tecavüze uğrayan ve katledilen o Suriyeli merhumedir. Allah kimseyi yersiz, yurtsuz, havasız, vatansız bırakmasın. Bu gün burada özgür bir şekilde bu paneli sunuyor isek bir vatanımız var demektir. Yoksa bu gün bunları da konuşamayacaktık.”dedi.

İl Müftüsü Celal Sürgeç konuşmasının sonunda dinin kendilerine emanet olduğunun altını çizdi, hiç kimsenin kendini dinin yerine koymamasını istedi. Sürgeç; “ Dini kim yörüngesinden çıkarmaya çalışıyorsa istismar ediyorsa bunun önünde durmak için bizim hem dini, hem de anayasal görevimizdir. Bunun için maaş alıyoruz. Çünkü devlet bize emanet, bu vatan bize emanet ve milletimiz bize emanettir. Kim bu milleti istismar ediyorsa onlara karşı yine biz duracağız. Hiçbir cemaat, hiçbir STK, kendini dinin yerine koymasın. Dinin sahibi Allah’tır. Ve yine hiçbir kişi, kurum, kuruluş, cemaat, STK, şimarıpta kendini devletin yerine koymasın. Devletin sahibi devlet ve kurumlarıdır. Devlet affetmez.  Biz şu anda olay üzerinde konuşuyoruz, hâlbuki daha çok  olayın sebebi üzerine konuşmalıyız. Bu olaylara kim sebep oldu ve suç kimin, biz nerede hata ettik? Hatayı değerlendirmek ve onunla yüzleşmekte erdemdir. Her insan, yaratılan hata, günah ve suç işleyebilir. Önemli olan suçu doğru analiz etmek ve ondan tecrübe çıkarmaktır. Bizim diyanet camiası olarak şuçumuz nedir? Bizim suçumuz, dini sahada boşluk bırakmaktır. Ayrıca Aşkımızı muhabbetimizi, gönlümüzü ve heyecanımızı kaybetmiş olmamızdır. Bizde dâhil İslam toplumu olarak maalesef aşkımızı kaybettik. Bu aşkımızı kaybetmekle diğer oluşumlara hizmet etmiş oluyoruz. Onun için tekrar aşkımızı, muhabbetimizi tazeleyelim. Bir daha boşluk bırakmaya bu toplumun tahammülü yok” şeklinde konuştu.

Programda Panelist KSÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çoban katılımcılara 15 Temmuz Türkiye’yi işgal teşebbüsü ve Türkiye de Din eğitimi problemler konusunda aydınlatıcı bilgiler verdi. Çoban 15 Temmuzun tam adının Türkiye’yi işgal teşebbüsü olduğunu tuttuğumuz nöbetinde demokrasi nöbeti değil, vatan nöbeti olduğunu vurguladı.

KSÜ Fen- Edebiyat Fakültesi tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Altınöz de 15 Temmuz Destanı çerçevesinde Vatan- Millet- Bayrak- Ezan- Şehadet- Şehitlik kavramlarını en güzel şekilde dinleyenlere sunum yaptı. Altınöz konuşmasında, tarihin tekerrürden ibaret olmadığının altını çizdi, bir daha 15 Temmuzların yaşanmamasını istiyorsak tarihten ders alınmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Altınöz Hz Âlinin sözüyle, “Her şeyi affediniz ama vatana ihanet edeni asla affetmeyiniz.”diyen Yrd. Doç. Dr. Altınöz İslam dünyasında tek bir kalenin kaldığını oranında Türkiye olduğu belirterek konuşmasına son verdi.

Programa ilgi yoğun oldu…

HABER-KAMERA: HACI ALİ GÜNEÇIKAN                       

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER